21 Mayıs 2009 Perşembe

(Namaz Zamanı) İmanın İlk Meyvesi Merhamettir.

İmanın ilk meyvesi merhamettir. Ondan uzak bir gönül zî-hayat (hayat
sahibi, canlı) değildir. Her hayrın başı olan besmele ve fatiha
Allah'ın (c.c.) Rahman ve Rahîm (merhamet) isimleri ile başlar.
Peygamberler ve velîlerin hayat hikayeleri de merhamet menkıbeleri ile
doludur.Allah'ın (c.c.) ahlakı ile ahlaklanmanın en tabiî
neticelerinden biri, merhamet dolu engin bir gönle sahip olmaktır.
İbadetlerin, bilhassa haccın hakîkatine böyle bir gönül ile
kavuşulabileceğini Mevlana (k.s.) aşağıdaki şu hikayesi ile ifade
eder:"Bir kişi hac ve umre îfası için Mekke'ye doğru sür'atle
gidiyordu.""Her gittiği şehirde oranın ulularını araştırıyor;"- Bu
beldede basîret sahibi kim var?" diye önüne gelene soruyordu."Çünkü
nereye sefer yaparsa yapsın, evvela Hakk dostlarını bulmanın zarureti
inancı içinde idi.""Hakk Teala:"Şayet bilmiyorsanız, zikir ehlinden
sorunuz!" buyuruyordu.""Musa (a.s.) dahî ledünnî ilme sahib Hızır'ı
(a.s.) ziyaretle emredilmişti.""Bu kişi, hilal gibi süzgün, uzun boylu
bir pîr gördü ki, onda velîlerin rûhaniyeti vardı.""Gözleri Dünya'ya
âma, kalbi ise, Güneş gibiydi.""O kişi, o pîrin karşısına oturdu. Pîr
ona;"- Ey kişi, nereye gidiyorsun? Gurbet eşyasını nereye taşıyorsun?"
dedi""O kişi de:"- Hacca gitmek niyetindeyim; iki yüz dirhem de param
var." dedi.""Pîr o kişiye dedi ki:"- Ey kişi! O dünyalığının bir
miktarını Allah (c.c.) yolundaki muhtaçlara, garîblere, bîçarelere
dağıt! Onların gönüllerine gir ki; rûhunun ufku açılsın! İlk defa
gönlüne haccettir! Ondan sonra rakîk bir gönülle o nazik hac
yolculuğuna devam et!..""Çünkü Kabe, Allah'ın (c.c.) hane-i birri,
yani ziyareti farz olan, sevabı mücib bir beyttir. Lakin insan kalbi,
bir sır hazinesidir.""Kabe, Azeroğlu İbrahim'in (a.s.) binasıdır.
Gönül ise, "Celîl" ve "Ekber" olan Allah'ın (c.c.) nazargâhıdır.""Eğer
sende basîret varsa, gönül Kabe'sini tavaf et!.Topraktan yapılmış
sandığın Kabe'nin asıl manası gönüldür.""Cenab-ı Hakk, görünen,
bilinen suret Kabe'sini tavaf etmeyi, kirlilikten temizlenmiş, arınmış
bir gönül Kabe'si elde edesin diye sana farz kılmıştır.""Şunu iyi bil
ki, sen Allah'ın (c.c.) nazargâhı olan bir gönlü incitir, kırarsan,
Kabe'ye yaya olarak da gitsen, kazandığın sevab, gönül kırmanın
günahını dengeleyemez..""Sen varını, yoğunu, malını, mülkünü ver de
bir gönül yap!.. Yap da o gönül, mezarda, o kapkara gecede sana ışık
versin...""Allah'ın (c.c.) huzûruna altın dolu binlerce keseler
götürsen, Cenab-ı Hakk:"Bize bir şey getirmek istiyorsan, kazanılmış
bir gönül getir!""Çünkü altın, gümüş bizim için bir şey değildir. Eğer
bizi ve rızamızı istiyorsan, bunun ancak bir gönül kazanmaya bağlı
olduğunu unutma!.." buyurur.""Hakk'ın nûrunun insandaki tecellîsini
görmek için kalb gözün iyice açılsın!.""O kişi, pîrin bu nüktelerini
kavradı. Gönlü, sohbetle, merhametin esrarından bir hisse aldı. Huzur
ve vecd içinde hac yolculuğuna devam etti."Mevlana (k.s.) bu hikayeden
sonra devamla buyurur:"Sefere çıkacağın vakit, ilahî bir hazine olan
insan-ı kamil olmak talebi ile çık ki, gönlünün ufku açılsın!""Her kim
ekin ekerse, maksadı buğday almak olur. Saman zaten buğday ile husûle
gelir.""Saman ekersen, buğday hasıl olmaz. Öyleyse sen de insan-ı
kamil, rehber-i fazıl ara; onun talibi ol!""Hac vakti olunca Kabe'yi
ziyaret ve tavaf maksadı ile git! Bu maksatla gidersen, Mekke'nin
hakîkatini görmüş olursun!.."Mevlana'nın (k.s.) hikayede haccı misal
vermesi, haccın çok nazik bir ibadet olmasındandır. Çünkü hacda, meşru
olan birçok şeyler yasaklanır. Bir mahşer manzarası sergilenir. Ayet-i
kerîmede insanın "refesden, yanî malayaniden, Dünya'nın boş
şeylerinden korunması ihtar edilir. Bu sebepten ötürü hac yolculuğuna
ruhî bir hazırlıkla çıkmalıdır."Namazın, orucun nafilesi gibi haccın
da nafilesi vardır. Nafile yapılan hac ibadetleri hakkında cahilane
tenkitler yapmak, Allah (c.c.) korusun ucu küfre sarkan sözlerdir.
Bunlar, cehalet homurtuları olup, ibadet lezzetinden mahrumiyetin kara
ifadeleridirAsr-ı saadetten beri nafileler, bir îman vecdi île devam
ede gelmişlerdir. Heyecan ve iştiyak île yapılan nafile ibadetler
kulu, Allah'a (c.c.) takarrub (yakınlaşma) tecellîsine mazhar kılar.
Ruhu derinleştirir. Merhamet ve cömertlik vasıfları inkişaf eder.
Hakk'ın gören gözü, işiten kulağı olur, yani onların görüşleri,
duyuşları, düşünüşleri ve ifadeleri artık hep ilahî nurun
cereyanıdır.Bu yükselişler, nafile ibadetlere olan muhabbet ve
mahlûkata olan merhametle mümkündür. İmam-ı A'zam'ın 55 kere
haccettiğini söylemek bu hususta kafî ve vâfîdir."Tezkîretu'l-Evliya"
kitabından insanın Hakk katında değerini ifade eden bir
kıssa:Tabiînden âlim, fâzıl, muhaddis ve sûfî Abdullah bin Mübarek,
haccı îfa ettikten sonra Mekke de Harem de yakaza halinde iken semadan
iki melek gelir Biri diğerine:"- Bu sene 600 bin kişi haccetti.
Hepsinin haccı Şam da Ali bin Muvaffak ismindeki bir ayakkabı
tamircisinin yaptığı amelin hürmetine kabul oldu. Bu kişi hacca
gitmeğe niyet etti, lakin gidemedi. Onun yaptığı bir amel hürmetine bu
kadar hüccacîn haccı kabul oldu " der.Abdullah bin Mübarek uyku île
yakaza arası olan bu halden uyanınca, merak ve hayret içinde kaldı.
Şam kervanı ile Şam'a gitti. O zatı bulup sordu:"- Sen hacca
gitmediğin halde ne amel işledin?"Ali bin Muvaffak, Abdullah bin
Mübarek gibi meşhur bir zatı karşısında görünce şaşırdı. Heyecanından
bayıldı. Kendisine geldiğinde şöyle anlattı:"- Otuz sene hacca gitmeyi
arzu eder dururdum Eskicilikten 300 dirhem para biriktirdim. Hac
yolculuğuna niyet ettim. Hamile karım:"- Komşudan et kokuşu geliyor;
bana bir parça et ister misin'?" dedi Komşuma gittim. Durumu anlattım.
Komşum ağladı:"- Yedi gün oldu ki, çocuklarım açtır... Yolda ölü bir
hayvan buldum.Ondan bir parça kestim. Şimdi onu kaynatıp onları
avutuyorum. Helal bir gıda bulamaz isem, mecburî onu yedireceğim.
İsterseniz vereyim, fakat bu kaynayan et, bunlara ölümle burun buruna
geldikleri için helal, size ise haramdır." dedi.Ali bin Muvaffak
devamla:"- Bunu duyunca, sanki içimden bir parça koptu. Bin bir
zorlukla biriktirdiğim bu 300 dirhemi ona verdim;"Ya Rabbî, hac
niyetimi kabul et!.." diye Rabbime iltica ettim." dedi.Bunun üzerine
Abdullah bin Mübarek:"Rabbim bana rüyada doğruyu bildirmiş!" dedi.Bu
hadise Rahman ve Rahîm olan Rabbimizin bize gösterdiği bir merhamet
bereketidir. Rüyadaki zuhuratla hacdan misal verilmesi, ibadet
hayatında da merhametin ne derece mühim bir rol oynadığını ifade
etmektedir.Diğer manada hac, beden elbisesinden sıyrılıp ruhun
derinliğine kavuşabilmeye gayret ederek nefsanî kasırgalardan
kurtulmağa çalışmaktır. İçli Yûnusumuz bazı beyitlerinde bu hakikati
şöyle ifade ederAk sakallu pîr hocaBilemez hâli niceEmek yimesün
haccaBir gönül yıkar ise Gönül Çalab'ın tahtıGönül Çalab'a baktıİki
cihan bedbahtıKim gönül yıkar iseSırf şekille ruhî bir derinliğe
ulaşılamayacağına dair Bayezîd-i Bistamî'den (k.s.) şu kıssa
meşhurdur:Müridlerinden biri:"- Kürkünüzden bir parça verseniz de
teberruken üzerimde taşısam!.."der.Bayezîd cevaben:"- Oğlum, sen adam
olmazsan, Bayezîd'in kürküne değil, derisini yüzüp, içine girsen fayda
vermez !" buyururlar.Bayezîd-ı Bestamî (k.s.), bir yolculuk esnasında
bir ağacın altında istirahat ederler. Müteakiben yolculuğa devam
ederler. Yolda torbaların üzerinde, dinlendikleri yerden geçen bir kaç
karıncanın gezindiğini görürler. Onları yurtlarından mahrum etmemek ve
onlara gurbet hayatı yaşatmamak için geri dönerler.
Dinlendikleri.yere.. gelir, karıncaları eski yerlerine bırakırlar.
Yaratandan ötürü yaratılana muhabbetin kamil bir tezahürü!.. Hadîs-i
şerîfde buyurulur:"Kendisinin aç kalmasını umursamayıp ölümüne sebep
olan bir kadın cehenneme gitti. Susuzluktan soluyan bir köpeğe
ayakkabısı ile su içiren günahkâr bir kadın da affedildi." Hz Ebûbekir
(r.a.) buyurur:"Ya Rabbi! Benim vücûdumu cehennemde o kadar büyüt ki,
başka kullarına orada yer kalmasın!.."İslam'da merhamet ufkunun
sonsuzluğu işte budur!Ya Rab! Merhamet, kalplerimizin tükenmez
hazînesi olsun!.....

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: