22 Mayıs 2009 Cuma

(Namaz Zamanı) Cuma Hutbesi - Ölüm Anı

وَلَوْ تَرَى إِذِ الْمُجْرِمُونَ نَاكِسُو رُؤُوسِهِمْ عِندَ رَبِّهِمْ رَبَّنَا أَبْصَرْنَا وَسَمِعْنَا فَارْجِعْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا إِنَّا مُوقِنُونَ

Hayat, girişi ve çıkışı olan bir tüneldir. "Her canlı ölümü tadacaktır..." (A. İmran 185) mecburi istikameti gereğince, hareketimiz ölüm tünelinden başlayacaktır. Bu tünele giren herkes, az veya çok süren bir yolculuk sonunda tüneli terketmek zorundadır. Ruhumuz da ecel gelince bedenimizi terk edecek ve onu sahibine teslim edecektir. Ancak dünyaya ağlayarak gelen insanın, ağlatarak giden bedenin hikâyesi de anlamlı ve önemlidir. İşte biz bu hafta ölümün bize ibret olan dışarıdaki yansımasını, yani bedenin ölümünü, daha sonraki haftalarda da ruhun peşini bırakmayacak, tekrar ceset elbisesini giyipte gideceği son noktaya, yani ölümün metafizik boyutunu, kabir hayatını, kıyameti, yeniden dirilişi, haşrı, amel defterlerini, hesabı, mizanı, sıratı, şefaati, cennet ve cehennemi anlatmaya çalışacağız. "Biz senden önce de hiçbir beşere dünyada ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar baki mi kalacaklardır"? (Enbiya,34)

Aziz Cemaat! Ölen birisinin ardından Müminler şefkatten ve ayrılık acısından, mücrimler cehalet ve isyandan, hainler de mirasını yiyeceğiz diye sevinçten ağlarlar. Etrafta ağlayanlar, "daha dün buradaydı", "dağ gibi adamdı" diyecekler ama nafile, hayat filmi sona erdi. Şimdi ebedi yolculuk vaktidir. Ağlama faslından sonra, kokacak, mahalleye rezil olacağız diye o çok sevilen apartmanlarda bir saat bile durdurulmayacak, biran öce ya morga ya da kabre gönderileceğiz. Sonra cansız bedenimizi alıp gasilhaneye götürecekler. Görevli, kaskatı kesilmiş olan bedenimizi yıkarken vücudumuzda morarmalar başlayacaktır. Daha sonra kefen, namaz ve tabut derken, bir anda kendimizi mezarın içinde bulacağız. Ve sonra kefenin içindeki bedenimize toprak atmaya başlayacaklar. Ağzımıza, burnumuza, boğazımıza, gözlerimize topraklar dolacak. İşleri bitince bizi orada yalnız bırakıp gidecekler. Mezarlık her zamanki derin sessizliğine bürünecek. Gidenler, kendi hayatlarına geri dönecekler, ama gömülen beden için artık ebedi geri dönüş bitmiştir. Dünyadaki hiçbir güzellik, artık o beden için bir şey ifade etmeyecek. Bedenimiz, hiçbir dostumuzla artık görüşemeyecek. Beden için var olan tek şey, artık yalnızca toprak ve onun içindeki bakteri ve kurtlar olacaktır.

Değerli Müminler! Definle birlikte bedenimiz hem içten hem de dıştan gelen etkilerle hızlı bir parçalanma ve çürüme sürecine girecek. Vücutta oksijen kalmayacağından, bir süre sonra mikroplar faaliyete geçerek bedene yayılacaklar. Çürüme ilerledikçe kıllar, tırnaklar, avuç içleri ve tabanlar yerlerinden ayrılacaklar. Bu dış değişmeyle beraber, iç organlarda da (akciğer, kalp ve karaciğerde) çürüme başlayacak ve bedenden tahammül edilmez derecede pis kokular yayılacak. Bu olay, ceset bir toprak ve kemik yığını haline gelene kadar devam edecektir. "Ben" sandığınız bedeniniz böylelikle korkunç ve iğrenç bir şekilde yok olacak. Evine dönüp gidenler, sizden bahsederken, topraktaki tüm kurtlar, böcekler ve bakteriler sizin etlerinizi çoktan kemirmeye başlamış olacaklardır. Böylece en güzel bir biçimde yaratılmış olan insan hayatı, olabilecek en korkunç biçimde sona erecek. Peki neden?

Aziz Cemaat! İnsan vücudunun öldükten sonra bu hale getirilmesi Allah'ın dilemesiyledir. İnsan, kendisinin aslında bedenden ibaret olmadığını, bedeninin yalnızca kendisine giydirilmiş geçici bir kılıf olduğunu, bu korkunç sonu görerek anlamalı, bedenin ötesinde bir varlığı olduğunu hissetmelidir. N. Fazıl, "Sonum yokluk olsa Bu varlık niye?" Yunus da: "Ölümden ne korkarsın Korkma ebedi varsın." dizeleriyle bu hakikati özetlemişlerdir.

Hutbemi konuyla ilgili ayet mealleriyle bitiriyorum: "Toprağa karışıp yok olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?" derler. Evet; onlar, Rab'lerine kavuşmayı inkâr edenlerdir. De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz." O günahkârların, Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri, "Rabbimiz! Gördük duyduk, şimdi bizi (dünyaya) geri gönder de, iyi işler yapalım, artık kesin olarak inandık" diyecekleri zamanı bir görsen! (Secde,10–12)




 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: