3 Mayıs 2009 Pazar

(Namaz Zamanı) ÂŞIK GENÇLER NE YAPMALI?

                              ~~((( Dua   dilencisi  )))~~  
 

  

 ÂŞIK GENÇLER NE YAPMALI?

Diyelim ki genç bir kardeşimiz hayatını İslâmiyete göre düzenledi. Allah'ın emirlerine uyuyor, yasaklarından kaçıyor, namazını hiç aksatmıyor. Yukarıda sözünü ettiğimiz yoğun problem bunun da başında. Elinden geldiğince tuzağa düşmemeye çalışıyor. Ne var ki, bir anlık gafleti veya iyi niyeti sonucu, karşı cinsten birisine gönlünü verebiliyor.

Bu durumda olan gençler yaptıkları işin günah olduğunu da biliyor. Birçok genç  "Kapalı bir mekânda yalnız bulunmuyorum. Elini bile tutmuyorum. Acaba günaha girmemek için daha ne yapabilirim?" diye düşünüyor.

Evet, şimdi en önemli soru şu:

Bu durumda olan bir genç ne yapacaktır?

Burada en vazgeçilmez kural şudur:

Allah'ın ve Resulünün (a.s.m.) yasakladığı bir fiili, hiçbir düşünce meşrû kılamaz.

Bu bakımdan en kestirme yol, böyle bir sevdadan vazgeçmenizdir. Özellikle dinî bir hayat yaşamak için tam ve esaslı bir karar vermişseniz, en iyisi haram olan hallerden tamamen kaçınmaktır. Onu hatırlatacak vesile ve mekânlardan uzaklaşmak, seyahat ve benzeri bir şeyle kendinizi meşgul etmektir.

Eğer bu mümkün olmuyorsa, şu şartları uygulamalısınız:

1- Niyetiniz mutlaka hâlis olmalıdır. Hedefte nikâhla hayatınızı birleştirmek düşüncesi bulunmalıdır. Yoksa başka niyetler taşımak vebalinizi daha da arttırır.

2- Nikâha kadar hiçbir şekilde—kapalı bir mekânda yalnız kalmak dâhil—dinimizin hiçbir yasağı çiğnenmemelidir.

3- Sevilen taraf, kız olsun erkek olsun, kesinlikle Peygamberimizin (a.s.m.) tavsiye ettiği gibi, yani dindar olmalıdır. Yoksa "Zamanla dini öğrenir ve yaşar" gibi düşünceler nefsin aldatmacasından başka bir şey değildir. Aşk döneminde taraflar birbirlerini yanlış tanır ve kendisini de yanlış tanıtır. Aşkın gözü kusur ve hata görmez. Görse de iyiye yorar. Ama evlenince işin rengi değişebilir. Bunu baştan bilmek ve kararı ona göre vermek gerekir.

4- Tarafların evlenme çağı gelmiş, hiç değilse yaklaşmış olmalıdır. Yoksa evlenmeye uzun zaman kala girişilen böyle bir hareket, sayısız günahla veya ayrılıkla sonuçlanacaktır. Söz gelişi, henüz okulu bitmemiş, iş kurmamış, önünde bir dizi engel olan gençlerin bu işi selâmetle götürmesi neredeyse imkânsızdır. Üstelik kendi geleceklerini de tehlikeye atmış olurlar.

5- Gençler hayalci değil, gerçekçi olmalıdır. Atalarımız, "Güzellik ekmeğe sürülmez" diyerek, yaşamak için ev, eşya, para gibi ihtiyaçların önemine dikkat çekmişlerdir. Bu bakımdan iyi bir meslek edinmek, yuva kurunca ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir seviyede olmak îcab eder.

6- İlişkinizden, saygı duyduğunuz, büyük bir insanı haberdar ederek, onun tavsiyelerini almanız gerekir. Özellikle aileleri, saygı değer kimselerin haberdar ve ikna etmesi gerekir. Her şey usulüne uygun olmalıdır. Öyle zaman olur ki, gelenekleri takmayanlar, geleneklerin insafsız paletleri altında ezilirler.

7- Son olarak böyle bir yakınlaşmayı kısa zamanda nikâhla meşrû hâle getirmek lâzımdır. Bundan kastımız, evlenmeye yıllar varken dinî nikâh kıyıp her şeyin meşrû olduğunu sanarak serbest hareket etmek değildir. Evlenmeye uzun bir zaman varken kıyılan böyle bir nikâhın mahzurları da olabilmektedir. Nikâh kıydırıp serbest hareket eden gençler, maalesef bağlayıcı bir durum olmayınca ayrılabilmektedirler ki, bu hiçbir şekilde tasvip edilemez. Nikâhtan kasdımız, resmî olarak evlenmektir.

Bu saydıklarımızı okuyunca, "Demek ki bunlara uyarak böyle bir teşebbüs yapabiliriz" diye düşünmek yanlıştır. Bu şartlar, "içine düşülen problemden gençlerimizi mümkün olduğunca az günahla çıkarmak, olayın bundan sonraki bölümüne meşrûiyet kazandırmaya çalışmak" içindir.

Neticede hayatınızı evlilikle birleştirdikten sonra da bol bol istiğfar etmelisiniz ki, Rabbimizin affına mazhar olasınız.

 
 ~~HADİSLER IŞIĞINDA EVLİLİK ~~
  ~~Size dininden ve namusundan emin olduğunuz birisi geldiği zaman, emrinizde bulunan kızı (veya kadını) onunla evlendiriniz. Bunu yapmadığınız takdirde yeryüzünde fitne çıkar ve büyük bir fesad olur.
Bu hadîste nikâhın teşvik edilmesinin sebebi, fesad çıkma korkusudur.

~~Sadece ALLAH rızası için evlenen ve evlendiren, ALLAH'ın velâyetine (korunmasına) lâyık olur.

~~Evlenen bir kimse, dininin yarısını korumuş olur. Bu bakımdan dininin diğer yarısı için de ALLAH'tan korksun.

Bu hadîs de, nikâhın faziletinin ALLAH'a muhalefetten koruduğu ve fesadın önünde aşılmaz bir kale olduğu için, fazilet olduğuna işarettir: Şöyle ki, kişinin dinini ifsâd eden çoğu zaman tenasül uzvu ile midesidir. Demek ki insan evlenmek suretiyle bunların birisinden kurtulmuş olur.


 
                                             
  
    *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•





Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın. Sadece e-posta iletilerinden daha fazlası
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: