30 Kasım 2008 Pazar

(Namaz Zamanı) Krizin Fıkhı - cuma hutbesi

وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْقُرى امَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالأرْضِ وَلكِنْ كَذَّبُوا فَاَخَذْنَا هُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ  

Maddeyi ilahlaştıran batı dünyası ekonomik krizle sarsılmaya devam ediyor. Dünyanın jandarması gibi davranan, kızınca ülkeri işgal eden Amerika, şimdi ekonomik krizle kıvranıyor. Aynı kriz, Asya'dan Avrupa'ya her yeri etkisi altında bırakmaktadır. Ülkemizde de döviz yükseliyor, borsa düşüyor. Türk lirası değer kaybediyor. Ama ekonominin ateşi bir türlü düşmüyor. Adına yenidünya düzeni dedikleri kapitalist sistem artık dünyayı yönetemiyor.

16. Papa, küresel malî krizi bir İlâhî uyarı, yaşanan krizin maddiyata bel bağlamanın yanlışlığını ortaya koyduğunu savunarak, hayatlarını sadece başarı, kariyer ve para gibi gözle görülür ve hissedilebilir şeyler üzerine bina edenler, evlerini kum üzerine kurmuşlardır. dedi. Nikaragua'nın Devlet Başkanı da bu kriz, Allah'ın, ABD'yi cezalandırmasıdır demiş.

Aziz Cemaat! Dünyevi zenginlik, ruhani yoksulluğa sebeb olunca müsrif, kibirli zalim ve cimri zenginlerin ve devletlerin iflası kaçınılmazdır. Haçlıların açgözlülüğü, adaletsizliği, sömürgeciliği ve faizi yasaklayan Allah'ın kanunlarını arkalarına alarak giriştikleri işgal politikaları bu sonuca sebep olmuştur. Yaşamında Allah'ın ve inancın yeri olmayan milletler, er geç perişan olacaklardır. Benzeri krizleri dünde küfrün temsilcisi olan Karun yaşamıştı. Hz. Allah şöyle buyurur: Karun, Musa'nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez. Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.  Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı ona yardım edecek adamları olmadığı gibi, kendi kendini kurtarabilecek durumda da değildi. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkârcılar iflâh olmazmış! demeye başladılar.(Kasas 76 -82)

Değerli Müminler! Liberal iktisat sistemlerinin insanlık için en iyi ekonomik sistem olamayacağını artık anlamamız gerekir. Faize dayalı tüm sistemler sonunda iflas etmeye mahkûmdur. Çünkü faiz maliyeti yükseltir, ekonomiyi daraltır, işsizliği artırır. Emeksiz kazanç sağlar, fakirliği yaygınlaştırır. Yaşanan küresel mali krizde bunun göstergesidir. Bu krizler ancak İslam iktisadına dönüşle atlatılabilir. Hz. Allah şöyle buyurur: Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Allah faizi tüketir, sadakaları ise bereketlendirir. (Bakara, 275-276) İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah Katında artmaz. (Rum, 39)

Dünya petrol üretiminin %85'inin %75'i İslam dünyası topraklarının üzerinde yer almaktadır. 50'ye yakın bağımsız Müslüman devletle yan yana yaşıyoruz, 1,5 milyardan fazla nüfusumuz, Fas dan Endenozyaya kadar 26 milyon km verimli topraklarımız var, üstelik bu toprakların çoğu da işlenmemiştir. Kısaca dünya dengesinde stratejik önemimiz, ekonomik kaynaklarımız ve dinamik kalabalık nüfusumuz var yeter ki, batı karşısında teslimiyetçi politikalar yerine İslam'ın, liyakati ve adaleti esas alan üretici ve koruyucu sosyal ve ekonomik politikalarını, kendimize güvenle ortaya koyalım.

İslam iktisadında, zenginler ve fakirler arasında dayanışma vardır. Bu fakirlerin alım gücünü arttırır. Bu da üretimi getirir. Üretim ve alım gücü arttığında fabrikalar işleyecek, Piyasa bir anda hareketlenecek, bankalarda ve yastık altlarında saklı tutulan ve hiç kimseye fayda getirmeyen paralar piyasaya dahil edilmiş olacaktır. Yoksul halk zenginleşecek, zengin halk daha da zenginleşecektir. Hz. Allah şöyle buyurur: Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlara değerli bir mükâfat vardır. (Hadid Suresi, 18)

Aziz Müminler!. Musibetler ve krizler, iman ehli için ibretten yoksun olmaz. Gafil uyarılır, cahil bilgilendirilir, birlik ve bütünlük bağları güçlenir. Çekişmeler, ayrılıklar ve düşmanlıklar bir kenara bırakılır Hz. Allah şöyle buyurur: "Allah, (ibret için) bir ülkeyi örnek verdi: Bu ülke güvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından ötürü açlık ve korku sıkıntısını tattırdı." (Nahl,112) "O ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik." (A'raf,96) "Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden onlara indirileni (Kur'an'ı) doğru dürüst uygulasalardı, şüphesiz hem üstlerinden, hem de ayaklarının altından rızıklanırlardı, (yeraltı ve yerüstü servetlerinden istifade ederek refah içinde yaşarlardı)." (Maide,66)

Aziz Cemaat! Şuan bizim için en büyük kriz vahdet ve ahlak krizidir. Hâlbuki basit bir usûl kâidesidir; gündemimizi en önemliden önemliye doğru (Mine'l ehem ile'l muhim) tanzim etmeliyiz. Yani ekonomik krize takılıp esas sorun olan vahdet ve ahlak krizini ihmal etmemeliyiz.

Hutbemi Hz. Peygamberin bir hadisiyle bitiriyorum: "İnsanlar dinar ve dirhemi toplayıp cimrilik yaptıklarında, İyne ile (vadeli olarak satın alınanı aynı kişiye peşin olarak geri satmak ile) alışveriş yaptıklarında, ineklerin kuyruklarına yapışıp ziraata razı olduklarında ve Allah yolunda cihadı terkettiklerinde Allah onlara, dinlerine dönünceye kadar kaldırmayacağı bir zillet musallat eder." Bu hadisi, İmam Ahmed rivayet eder.

 

 

 

 

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) HZ. ZEKERIYYA PAEYGAMBER

 
H Z . ZEKERİYYA A.S.




Kur'ân'da adı gelen peygamberlerden biri. Soyu Dâvud (a.s)'a dayanmaktadır. Kur'ân'da anılan duâlarından (Meryem, 16/6) anlaşıldığına göre, soyu daha sonra Yâkub (a.s)'a varmaktadır (el-Kurtubî, Ahkâmu'l-Kur'ân, Kahire 1967, XI, 82; er-Razî, Mefâtihu'l-Gayb, Mısır 1937, V, 769).

Zekeriyya (a.s) İsrâiloğullarının peygamberi olduğu gibi, aynı zamanda onların bilgini, reisi ve müşaviri yani danışmanı idi (es-Sa'l-ebî, el-Arais, 1951, 372).

Onun hakkında çeşitli âyet ve hadisler vardır. Ebû Hureyre'nin naklettiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s);" "Zekeriyya (a.s) marangoz idi"(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, Mısır, 1954, II, 405) diyerek O'nun elinin emeği ile geçinen bir sanat ehli olduğunu haber vermiştir.

Zekeriyya (a.s)'ın hanımı İsa (a.s)'ın annesi Meryem'in teyzesi İşâ idi. Zekeriyya (a.s) da, Meryem'e bakmakla meşgul oluyordu. O'na Beyt-i Makdis'te bir yer yapmıştı. O'nun odasına her girdiğinde, yanında kış mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kış meyvesini buluyordu. Zekeriyya (a.s), "Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?" diye sorunca, Meryem, "Allah tarafındandır." diye cevap veriyordu (el-Kurtubî, Ahkâmu'/-Kur'ân, IV, 69 vd).

Zekeriyya (a.s) Hz. Meryem'in yanında böyle yaz mevsiminde kış meyvesini ve kış mevsiminde de yaz meyvesini görünce, Meryem'e bu nimetleri veren, buna gücü yeten yüce Allah, eşimin yaşı geldiği halde, bize hayırlı bir evlat verebilir şeklinde düşündü ve hayırlı bir evladın olması için Allah'a gizlice şöyle dua etti:

"Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı, Rabbim!.Sana yalvarmaktan dolayı herhangi bir şeyden mahrum kalmadım. Doğrusu, benden sonra yerime geçecek yakınlarımın iyi hareket etmeyeceklerinden korkuyorum. Karım da kısırdır. Katından bana bir oğul bağışla ki, bana ve Yâkub oğullarına mirasçı olsun! Rabbim! O'nun, senin rızanı kazanmasını da sağla!" (Meryem,19/4,5,6)

"Ya Rabbi! Bana kendi katından temiz bir soy bahşet!" (Âlu İmrân, 3/38)

"Rabbim! Beni tek başıma bırakma! Sen varislerin en hayırlısısın" (el-Enbiyâ, 21/89).

Gücü her şeye yeten Yüce Allah, Zekeriyya (a.s)'ın duâsını kabul etti ve O'na bir erkek evlad vereceğini müjdeledi:

"Ey Zekeriyya! Sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik" (Meryem, 19/7).

"Mihrabda namaz kılmaya durduğu sırada, hemen melekler ona şöyle seslendi: "Haberin olsun! Allah sana Yahya adlı çocuğu müjdeliyor. O, Allah'tan gelen bir kelimeyi (İsâ'yı) tasdik edecek, milletinin efendisi olacak, nefsine hakim bulunacak ve salihlerden bir peygamber olacaktır" (Âlu İmrân, 3/39).

Zekeriyya (a.s), Allah'ın verdiği bu müjdeye şaştı, hayret etti. Çünkü kendisi de hanımı da hayli yaşlı idiler. "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?" (Meryem, 19/8) diyerek, bu ilginç müjde karşısında hayretini dile getirdi.

Yüce Allah ona şöyle cevap verdi:

"Rabbin böyle buyurdu. Çünkü bu bana kolaydır. Nitekim sen yokken, daha önce seni yaratmıştım" (Meryem, 19/9).

Kur'ân'ın başka bir yerinde bu durum şöyle haber verilmiştir:

"Zekeriyya'nın duasını kabul edip kendisine Yahya yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıyorlardı. Bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı" (el-Enbiya, 21/90).

Yüce Allah'ın bu güzel müjdesine son derece sevinen Zekeriyya (a.s)

"Rabbim! Öyle ise bana bir alamet var, dedi" (Meryem, 19/10). Allah ona şu cevabı verdi:

"Alâmetin; üç gün, işaretten başka şekilde insanlarla konuşmamandır. Rabbını çok an, akşam sabah hamdet!" (Âlu İmrân, 3/41).

Gün oldu, Zekeriyya (a.s)'ın nutku tutuldu. Mihrabdan çıktı ve milletine: "Sabah-akşam Allah'ı tesbih edin! diye işârette bulundu" (Meryem, 19/11).

Zamanı gelince, Zekeriyya (a.s)'ın oğlu Yahya (a.s) dünyaya geldi.

Yukarıda görüldüğü gibi, Zekeriyya (a.s) ile ilgili olarak zikredilen âyetlerin çoğu, dua mahiyetindedir. O, çok dua eden, Allah'ın emir ve yasaklarına riayet ederek tam bir teslimiyet içinde yaşayan Yüce bir peygamberdi. Allah: "Zekeriyyâ, Yahyâ, İsa ve İlyas'a da (yol göstermiştik). Hepsi iyilerden (idi)ler" (el-En'âm, 6/85) diyerek onu şahit peygamberlerle birlikte anmıştır.

Zekeriyya (a.s) bu şekilde ömrünü ibâdetle geçirdi. Daima insanları Yüce Allah'a inanmaya ve O'nun yolunda yürümeye cağırdı. fakat azmış olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek kadar gözü dönenler, onu şehid ettiler (Taberî, et-Tarih, Mısır 1326, II, 16; Ahmet Cevdet Paşa, Kısus-r Enbiyâ, İstanbul 1966, I, 41).

 
 
 
 
ZILHICCE AYININ 3. GUNU YANI YARIN 1 ARALIK.ZEKERIYYA PEYGAMBERIN DUASININ KABUL OLDUGU GUN.
 
 
 
 
 
DUA ILE 
 
 
 
 
 

____________________________________________________________________________
İnternette takip ettiğin tüm siteler tek tık ötede! “Benim Mynet’im” de!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) HZ YUNUS PEYGAMBER

 
H Z . YÛNUS A.S.




Adı Kur'ân'da geçen peygamberlerden biri.

Soyu, Bünyamin vasitasiyla Ya'kûb (a.s)'a ve onun vasıtasıyla de İbrâhim (a.s)'a dayanmaktadır. Bazı alimlerin naklettiğine göre, isa (a.s) annesinin adıyla İsa b. Meryem diye anıldığı gibi, Yûnus (a.s) da annesinin adıyla Yûnus b. Matta diye anılmaktadır. (ibn Sa'd, Tabakatü'l-Kübra, Beyrut 1957, I, 55). Buhârî'nin verdiği bilgiye göre ise, bu görüş yanlıştır. Aslında Matta, Yûnus (a.s)'in annesinin değil, babasının adıdır. Yani Yûnus (a.s), Yûnûs b. Matta diye anılınca, babasının adıyla anılmış olur (ez-Zebîdî, Sahihi Buhârî Muhtasari Tecridi Sarih Tercemesi ve serhî, trc: Kamil Miras, Ankara, 1971, IX, 152).

Yûnus (a.s)'in Ya'kub (a.s)'in torunlarından olduğu, Kur'ân'da şöyle haber verilmiştir:

"Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim İbrâhim'e, İsmail'e, İshâk'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Harûn'a, Süleyman'a da vahyetmiş ve Davud'a da Zebûr'u vermiştik" (en-Nisâ, 4/163).

Bu âyette ifâde edildiği gibi İsâ (a.s), Eyyûb (a.s), Harun (a.s) ve Süleyman (a.s)'da Yunus (a.s) ile ayni soydan, Yakub (a.s)'in torunlarındandırlar.

Yûnus (a.s)'in nüfusu yüz bini aşkın bir şehrin halkına uyarıcı ve tevhide çağrıcı bir peygamber olarak gönderildiği, Kurân'da şöyle geçmektedir:

"Ve onu yüz bin İnsana, ya da daha fazla olanlara peygamber gönderdik" (es-Saffat, 37/147).

O'nun peygamber olarak gönderildiği bu yerin Ninova şehri olduğu nakledilmiştir. Ninova şehri, Dicle nehrinin kıyısında, şimdiki Musul'un yerinde bulunmaktaydı. Bu beldenin İnsanları küfrün içinde bulunuyorlardı ve putlara tapmakta idiler. Yûnus (a.s) onları küfürden ve putperestlikten nehyetmek bir de onlara, küfürlerinden dolayı tevbe etmelerini, Yüce Allah'ın varlığına ve birbirine inanmalarını emretmek üzere gönderilmişti (ez-Zemahserî, el-Kessâf, Kahire, t.y., V, 126; et-Taberî, Tarih, Mısır 1326, II, 42).

Yûnus (a.s)'in adi, Kur'ân'ın çeşitli yerlerinde geçmekle berâber, Kur'ân'daki sûrelerden birine isim olarak verilmiştir. Kur'an'ın onuncu sûresinin adı, Yûnus sûresidir.

Yûnus (a.s) milletini otuz üç yıl Allah'a imân etmeye, küfürden kurtulmaya davet etti, tebliğde bulundu ve peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Ancak sadece iki kişi ona imân etti (ibn Esir, el-Kâmil, Beyrut 1965, I, 360; Sahihi Buhâri ve Tecridi Sarih Tercümesi, IX, 152).

Milletinin bu şekilde küfürde direnmesi ve imâna gelmemesi, Yûnus (a.s)'in zoruna gitti. Yüce Allah onun bu kızgınlığını ve bunun neticesinde milletini terketmeye kalkışmasını şöyle haber vermiştir:

"Zünnûn (Yûnus)'a gelince, o, öf keli bir halde geçip gitmişti. Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihâyet karanlıklar içinde; "Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye niyaz etti." (el-Enbiyâ, 21/87).

Bu âyette Yûnus (a.s)'dan Zünnûn diye bahsedilmiştir. Zünnûn, balık sahibi demektir. Kur'ân'ın başka bir yerinde de, Yûnus (a.s) bu lâkapla anılmıştır:

"Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani, o dertli dertli Rabbine niyaz etmişti" (el-Kalem, 68/48).

Hem bu âyette hem de yukarıdaki âyette Yûnus (a.s)'in sabretmemesine, Allah'ın emri olmadan milletini terk etmeye kalkışmasına işâret edilmiştir. Onun bu hali üzerine, Yüce Allah söyle buyurmuştu:

"O halde, peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret" (el-Ahkâf, 46/35).

Allah'ın müsaadesi olmadan Yûnus (a.s)'in ayrılmaya kalkışması, iyi netice vermemişti. Ninova'dan ayrılmak için bir gemiye binmişti. Geminin batmaya yüz tutması üzerine, hafiflemesi için yolculardan birinin suya atılması gerekti. Kimin suya atılacağını tespit için kur'a çekildi ve kur'a Yûnus (a.s)'a isâbet etti. Bu durum kur'ân'da söyle haber verilmiştir:

"Gemide onlarla karşılıklı Kur'a çektiler de yenilenlerden oldu" (es-Saffat, 37/141).

işin daha acısı, Yûnus (a.s) denize atıldıktan sonra bir balık onu yutmuştu. Yüce Allah Kur'ân'da onun bu durumunu söyle haber vermiştir:

"Yûnus, (Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldigi için) kendisi kötülüklerken, onu bir balık yuttu" (es-Saffat, 37/142).

Burada Yûnus (a.s) hatasını anlamış ve nefsini kınamaya başlamıştı. Balığın karnındaki karanlıklarda:

"Senden başka ilâh yoktur. Sen eksikliklerden uzaksın, yücesin. Ben zalimlerden oldum!" (el-Enbiyâ, 21/87) diye dua etmeye ve Allah'a yalvarmaya başladı. Bu şekilde imân ve inançla Allah'a sığınması neticesinde, Yüce Allah onu affetmişti (el-Maverdî, en-Nuketu ve'l-Uyûnu, Beyrut 1992, III, 465 vd). Yûnus (a.s)'in duasının kabul edildiği ve Allah tarafından bağışlandigi, Kur'ân'da şöyle dile getirilmiştir:

"Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. iste biz, insanları böyle kurtarırız" (el-Enbiyâ, 21/88).

"Eğer tesbih edenlerden olmasaydı, (insanların) yeniden diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı" (es-Saffat, 37/143, 144).

Gücü her şeye yeten Yüce Allah, balığın karnındaki Yûnus (a.s)'i öldürmedi. Bir süre sonra balık onu ağzı ile sahile bırakmıştı. Onun kurtuluş ve daha sonraki hali, Kur'ân'da şöyle haber verilmiştir:

"(Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti), biz de onu hasta bir halde agaçsız, boş bir yere attık ve üzerine (gölge yapması için) kabak türünden bir ağaç bitirdik" (es-Saffat, 37/145, 146).

Yûnus (a.s)'in Allah tarafından affedilmesi ve büyük bir tehlikeden kurtarılması, Kur'ân'ın başka bir yerinde dile getirilmiştir:

"Sen Rabb'inin hükmüne sabret, balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, sıkıntıdan yutkunarak (Allah'a) seslenmişti. Eğer Rabb'inden ona bir nimet yetişmeseydi, yerilerek çıplak bir yere atılırdı. Fakat (böyle olmadı), Rabb'i onun duasını kabul etti de onu salihlerden kıldı" (el-Kalem, 68/8, 49, 50).

Yûnus (a.s)'i bu sıkıntılardan kurtaran Yüce Allah, onun milletine de neticede hidâyeti nasib etti. Onlar da sonunda Allah'a imân edip tevhid'e sarıldılar. Onların tevbe edip hakka dönüşlerini ifâde eden âyetin meâli şöyledir:

"inandılar, biz de onları bir süreye kadar geçindirdik" (es-Saffat, 37/148).

Yûnus (a.s)'in milletinin bu şekilde tevbe etmeleri, küfürden dönüp Allah'a inanmaları, Allah tarafindan övülmüş, methedilmiştir:

"Keşke (azabı gördükten sonra) inanıp da, inanması kendisine fayda veren bir memleket olsaydı! (Azabı gördükten sonra inanmak, hiç bir memlekete yarar sağlamamıştır). Yalnız Yûnus'un kavmi, (azab henüz inmeden önce) inanınca, dünya hayatında onlardan rezillik azabını kaldırmış ve onları bir süre daha yaşatmıştık" (Yûnus, 10/98).

Yûnus (a.s)'in faziletli bir İnsan olduğu, Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir:

"ismâil, el-Yesa', Yunus ve Lut'a da (yol gösterdik). Hepsi iyilerden idiler" (el-En'âm, 6/86).

Hz. Muhammed (s.a.v) de onu söyle övmüştür:

"Her kim ben Yûnus b. Mattâ'dan hayırlıyım derse, yalan söylemiştir" (Buhârî, Tefsiru süre 6, 4).

Yûnus (a.s) da, diğer peygamberler gibi, insanları küfrün şerrinden nehyetmiş ve Allah'a imân etmeye davet etmiştir. inanan insanlar için, onun hayatından alınacak çeşitli ibretler vardır.

   
 
 
 
 
 
ZILHICCE AYININ 2. GUNU YANI BUGUN HZ. YUNUS PEYGAMBERIN BALIGIN KARNINDAN CIKARILDIGI GUN.
RABBIM YUNUS PEYGAMBERIN DUASINI KABUL ETTIGI GIBI BIZIMDE DUALARIMIZI KABUL EDER INSAALLAH...
 
 
                                                                        SELAM VE DUA ILE.... 

____________________________________________________________________________
İnternette takip ettiğin tüm siteler tek tık ötede! “Benim Mynet’im” de!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) DEHRİ

Allahü teâlâyı inkâr eden zeki bir dehri [ateist] vardı. Hıristiyan din adamları bu dehriye cevap veremeyince, sana ancak İslam âlimleri cevap verebilir diyerek onu Basra'ya gönderirler. Basra'ya gelip, dünyada bana cevap verebilecek bir âlim bulamadım der. Herkese meydan okur.

Hammad hazretleri (hele önce bizim çocuklarla tartış, gerekirse âlimlerle görüşürsün) der, onun karşısına genç yaştaki Numan bin Sabit'i [imam-ı a'zam Ebu Hanife hazretlerini] çıkarır. Dehri, çocuk denilecek yaştaki bir gençle tartışmayı gururuna yediremez. Kürsüye yumruk vurur, "Hani nerede, o meşhur âlimleriniz" der.

Genç Numan bin Sabit onu, onun silahı ile vurur. "Ne o der, demek benden korkmaya başladın?" Dehri bu söze tahammül edemeyerek ilk sorusunu sorar:
- Var olan şeyin başlangıcı ve sonu olmaması mümkün mü?
- Mümkündür.

- Nasıl olur?
- Sayıları bilirsin birden önce hangi sayı vardır?

- Bir şey yoktur.
- Mecazi bir olanın önünde bir şey olmayınca, hakiki bir olanın önünde ne olabilir?

- Peki hakiki olanın yönü ne tarafadır?
- Mumun ışığı ne taraftadır?

- Bir tarafta denemez.
- Mecazi ışık için böyle denirse ebedi nur olan için ne denebilir?

- Her var olanın bir yeri olması gerekmez mi?
- Mahluklar için öyledir.

- İlah kâinatta ise, bir yerde görünmesi gerekmez mi?
- Yaratan ile yaratılan mukayese edilmez ama sütte yağı görebiliyor musun?

- Görülmez.
- Sütte yağ olduğu bir gerçek iken, göremiyoruz diye nasıl inkâr edilir? Ben de sana bir soru sorayım: Senin aklın var mı?

- Elbette var.
- Var olan şey görünür dedin. Aklın varsa gösterebilir misin?

- Peki O, şu anda ne yapmaktadır?
- Sen bütün soruları kürsüden sordun. Biraz da ben kürsüden cevap vereyim.

- Peki geç kürsüye.

İmam-ı a'zam olacak bu genç, kürsüye çıkıp, "Allahü teâlâ şu anda, senin gibi imansız bir dehriyi kürsüden indiriyor ve benim gibi bir muvahhidi kürsüye çıkarıyor" der ve ardından Rahman suresinin (Öyle iken Rabbinizin hangi nimetlerini inkâr edebilirsiniz?) mealindeki 28. âyetini okur. Kalabalık hep bir ağızdan istiğfara başlar. Bu arada dehri çoktan uzaklaşıp gitmiştir.


Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

29 Kasım 2008 Cumartesi

(Namaz Zamanı) Türkiye'de okumayan duymayan kalmasin

Size bir kaç ayet ve hadis veriyorum ne olursunuz bunu herkese iletin Allah rızası için eger bir kişi bile sizin vesilenizle namaza başlarsa onun kıldıgı her namazdan sizden sevap alırsınız.eger iletmezsenız kılmadıgı namazlarıda uyarmadıgınızdan dolayı sorumluluk ve hesap verirsiniz....................okumayan bir kişi bile kalmasın..

Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)

 'Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.' (Al-i İmran Suresi, [3:114])

'Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!' (Maide Suresi, [5:79])

'Bana hayat bahşeden Allah'a andolsun ki, siz ya iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ya da Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir. O zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez' (Ebû Dâvûd, Melâhim, 16; Tirmizî, Fiten, 9; İbn Hanbel, V, 388).

'Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.' (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)

lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duymayan  bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allaha davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursunuz.

Namaz Kiliyor musun?       evetmi   hayırmı ??Lutfen  okuyun ve biraz dusunun...Neden namaz kilmiyorsun???
namaz kilmamak icin bir sebebin mi var yoksa? ne olabilir ki namazdan onemli olan sebep???dur ben tahmin edeyim:namaz kilacak vaktin yok degil mi? yada namazdan daha önemli bir işin yada Allaha kullugu unuttugumuzdan..........

sence hangisi.......
ama onlarin da yoktu... ya bedir savasina ne demeli:savas hic durulmuyordu aksine gittikce kizginlasiyordu, bu arada ikindi vakti cikmak uzereydi, ama kilacak zamanda yoktu karsinda en az on katin dusman vardi. kenara cekilipte namaza duramazdin, yada namazi kilmiyacaksin di mi bence en kolayi bu...
ya onlar ne yapti Peygamberimiz 300 kisilik ordusunu ikiye ayirdi yarisi geriye cekildi diger yarisi daha ileri atildi ve daha bir kuvvetle savasti, ve geriye cekilenler Peygamberimizin imamliginda namazi kildilar;bitince de digerleri ile yerdegistirip onlar savasmaya basladi digerleri geri cekilip  namazi eda ettiler... sence onlarin zamani varmiydi?

yok degil mi? yerinizmi yok...........?????  sence onlarin yeri var mi?
 buda tutmadi baska yokmu bahanen? yada yolculuk yapiyosundur degil mi, kilacak yer yok ki olsa kilardin...peki onlarin var mi? ,   yada insanlar ne der diye aklınamı geldi   peki ya buna ne derlerdi........ utanılacak bir şey değilmi......... cok aşırı yogunsun değilmi  evde toptan kılarsın hepsini nede olsa kazaya bırakırız öyle kolaylık var...  Bir vakit namazi terkedene seksen sene azâb olunacaktir, seklinde hüküm yer almistir     buna dayanabilecekmisin  peki ya hiç kılmayan    Allah (cc) buyuruyor ki:'Kitablarını sağlarından alanlar cennettedirler. Mücrimler hakkında sorarlar: 'Sizi cehennem çukuruna ne sürükledi?' Mücrimler diyecekler ki: 'Biz (dünyada) namaz kılanlardan değildik. Yoksullara yedirmiyorduk. Batıla dalanlarla birlikte dalıyorduk. Kıyamet gününü de yalanlardık. Ta ki ölüm bize gelene kadar (bu hal üzerindeydik) ' (Müddessir Suresi: 40-47)  Cabir ibn Abdullah (ra)'den rivayet edilmiştir. Nebi (sav) buyurmuştur ki: 'İman'la küfür arasındaki şey namazı terk etmektir.' (Tirmizi: 2618, Kitabu's-Salat: 887 ve İbni Ebi Şeybe İman: 44 sahih olarak rivayet etmişlerdir.)bir dusun bakalim bu kadar vakti ne icin harciyosun, dunyalik icin degil mi? iyi para kazaniyim, rahat yasiyim, param pulum olsun hepsi bunun icin mi?bir daha dusun sen once kim goturmus bir bez parcasindan baska bir sey, orada rahat etmek icin kim biriktirebilmis veya goturebilmis kazandiklarini? oraya gittiginde ilk sorulacak soru ne biliyor musun?yaa o zaman ne cevap vereceksin, vaktim yok diyemezsin, yer bulamadm diyemezsin, isim vardi diyemezsin degil mi?belki sunu dersin: 'bu kadar cabuk beklemiyordum olumu yoksa kilacaktim ileride namazimi kaza namazida kilacaktim'...ama senin yasin genc daha yaslaninca kilarsin degil mi hem o zaman bol bol vaktinde olacak, ya yaslanmazsan. .. ya sen namaz kilmadan, senin namazini kilarlarsa...  ya bu dar ve soguk kabirde ne diyeceksın ben cok yogundum namaz kılamadım sana kul olamadımmı diyeceksın..........................,,    bunlar kadar gencmisin sen,ama bak onlar kiliyor neden? namaza yetismek icin kosan bir cocuga Hz.Omer(r.a) 'sen daha cocuksun bu kadar telas etmene gerek yok sen daha kucuksun namaz sana farz degil'demisti de cocuk cevap vermisti: 'Amca, amca! Bu icin buyugu kucugu olur mu? Daha dun mahallemizde bir cocuk oldu. ustelik benden de kucuktu. olum denen gercegin buyuk kucuk ayirdigi yok. En iyisi her yasta buna hazir olmali.  Hem bu yasta Namaza alsimazsam, buyuyunce kilmak zor gelebilir.' sen hala gencim de...?aaa olmadi hastasin degil mi onun icin kilamiyorsun, ozur dilerim... ama iyilesmen icin namaz kilman gerektigini biliyor musun? oyle dememis mi Peygamberimiz 'namazda sifa var' kalk bir kil bakalm namazin hastaligin kaliyor mu o zaman??? bak oda hasta ustelik kac yasina gelmis...

ama ayakta duramiyosun degil mi? oturarak kil, oturamiyosunda( yatalaksin)kafanla kil o zaman, yoksa tamamen felc mi gecirdin (simdi yirttin galiba) zannetme ki yirttin o zaman da gozlerin kil bak bu kadar kolaylik var, eminim baska bahanelerinde vardir...degil mi? yaaa bos ver hem sen niye namaz kilacaksin onemli olan kalp degil mi? senin kalbin temiz kilsan ne olacak ki?O 'Guzeller Guzeli'(s.a.v)nin kalbi kapkara miydi, pislik icinde miydi de, ayakalarinin alti sisinceye kadar namaz kilardi?
 gordun mu kalbin Efendimizin kalbinden de mi temiz acaba???degil, degil mi?bu da olmadi var mi baska bahanen kalmadi mi yoksa uyduracak bir seyler?bahanelerini dinleme(me)k isterim veya dur bunlarida ben tahmin ediyim... sabah namazina uyanamiyorsun, sabahin korunde kim kalkacak ki uykunu mahvedeceksin degil mi?ya aşık oldugun kız yada erkeksenınle sabah 5 de buluşalım deseydi sen ne yapardın saatini kurar erkenden yatartın hatta uyanamam diye uyumazdın o gece peki seni cagıran senın rabbin...ya boşver  değilmi????ya boyle bir ilan gorsen ne yapardin acaba? ama gitmezdin degil mi degmez onun icin felan uykunu bozmana, sen mi gitmeyeceksin yalan bari soyleme ilk sen olmak icin geceyi orda gecirirdin... yemegini yemeden ogleyi gecirmiyorsun belkide zevkini cikara cikara 1 saatte yiyosun yemegi degil mi, yemek daha onemli degil mi??? ya ikindi ne olacak??dur simdi zaten yoruldun butun gun birde bu arada namaz olurmu????ya aksam namazi???oooo sende yaaa daha eve gidilecek, yemek yenilecek, zaten aksam vaktide kisa yetisemiyorsun degil mi?yatsi namazini hic sorma degil mi?o saatte namaz mi kilinir yemek yedik güzelce tıka basa doldum kanepeye uzanıp film izleme vakti bunlara bulabılıyorsun değilmi vakit aman sende cok oldun dur bi dizi izleyecegiz 1 saat şurda????1 :ÖLÜ iSEN2: DELi iSEN3: BEBEK iSEN4: HAYVAN iSEN5: iNKARCI(KAFiR) iSENama yok, nasil olur sen olu veya deli degilsin, ustelik kocaman adamsin ve insansin, Allah  korusun kafirde degilsin. demek ki namazdan kurtulamazsin. .........hem bak dogada hersey ona secde ediyor sen daha ne duruyorsun  (mihraba vuran isik namaz kilan insan figurunu andiriyor!)

biliyorum sen onlar gibi namaz kilamazsin, onlar gibi olsan zaten bahane uydurmaz, namaz kilmak icin kendine yollar arardin bu zamanda...nasil mi namaz kilacaksin?

böyle değil.....................

oyle bir namaz kilacaksin ki Mevlana'ca:Namaza tekbirle girmek,'ilahi,biz Senin huzurunda kurban olduk !' demektir. Tekbir getirerek kurban kesildi gibi, tekbirle namaza baslamak da, 'Allah 'im canimiz Sana feda olsun!' anlamindadir.

Namazda kiyama durmak, Allah 'in huzurunda kiyametteki muhasebeyi hatirlatir. Kul, biraz sonraki hakkiyla yerine getiremedigi kullundan ve isledgi gunahlardan dolayi, utancindan ayakta durmaya dermani kalmaz, rukuya egilir. Basi rukuda iken'Hakk'in suallerine cevap ver' diye ilahi ferman gelir. Kul, rukudan basini mahcup olarak kaldirir. Ayakta duramaz, yuzustu secdeye kapanir.Tekrar ona,'Secdeden basini kaldir! Yapmis olduklarindan haber ver' diye ferman gelir. O, yine mahcup bir halde basini kaldirsa da, tekrar yuz ustu kapanir.

var misin boyle namaz kilmaya?
veysel karani gibi geceleri gunduzleri namazla gecirmeye var misin? Oyle guzel bir namaz kilarmis ki mubarek bir geceyi sadece kiyamda, bir gece sadece rukuda, bir gece sadece secdede gecirirmis... Hz. Ali gibi, savasta yedigi okun acisindan cikaramiyorlar, ancak Hz. Ali namaza durunca cikariyorlar hem de kili bile kipirdamiyor, soranlara da 'biz namaz kilarken can kusumuzu saliveririz' demis, var misin boyle namaz kilmaya?,

Hz.Rabia gibi, gozlerinde yas kalmayincaya kadar namaz da aglamaya var misin?ve O GuZELLER GuZELi Peygamberimiz, namazi en guzel kilan O kimse onun gibi Kilamazdi, varmisin onun ummeti olarak namaz kilmaya?
hadi ey kalbim durma artik tovbe et ve Yaradanina en guzel hamdini sun, temizle kalbini pislikten, dunyaliktan ve kula yakisir bir seklide MEVLA'ya yaklas...hadi be ruhum hadi be kalbim uymayin siz o nefsime o hep konusur ve sizi kotuye goturur, siz ondan guclusunuz, siz ona hukmedersiniz hadi kirin onun gucunu

biliyorum yapacaksin sen bunu hadi o zaman bak Bilal-i Habesi ezani okumaya basladi

Oyle bir namaz kilacaksin ki ezani okuyan Bilal-i Habesi olacak, namaz kildigin yer Mescid-i Haram(KABE) olacak ve imamin Hz. Muhammet Mustafa olacak ve Hz. ebubekir, Hz. Omer, Hz.Osman, Hz.Ali ve sahabeyle birlikte namaza duracaksin... . oyle bir namaz kilacaksin ki, sirat koprusunun uzerinde olacaksin asagisi cehennem ve karsisinda YuCELER YuCEsi Allah  TEALA ve meleklerle saf tutarak...
haydi simdi namaz zamani, haydi simdi kurtulus zamani...önünde bunlar var....her isteğinin gercekleşecegi sonsuz yaşam yurdu cennet var..........
KURTAR KENDiNi...

                   • Günde 40 rek'at namaz kılıyoruz. Bu 40 rek'atın 17'si farz, 3'ü vâcib, 20'si sünnettir.• Bir senede 14.600 rek'at namaz kılıyoruz.• Ramazan'da 600 rek'at teravih namazı kılıyoruz.• Toplam bir yılda 15.200 rek'at namaz kılmış oluyoruz.• Akşam namazından sonra kılınan evvabin namazı, kuşluk vaktinde kılınan duha namazı, gece kılınan teheccüd namazı gibi nâfile namazlar 15.200 rek'at sayısı dışındadır. Namaz kılan bir mü'min bir günlük namazında neyi ne kadar zikrediyor; hiç düşündünüz mü Gelin ortalama bir rakam çıkaralım: Namaz kılan bir mü'min bir günde en az – 40 def'a Besmele çekiyor. – 40 def'a Fatiha sûresini okuyor. – 80 def'a Rabb'imizin er-Rahman ismini söylüyor. – 80 def'a er-Rahim ismini söylüyor. – 213 def'a Allah-u Ekber diyor. – 120 def'a Sübhane Rabb'iye'l-Azim, diyor. – 240 def'a Sübhane Rabbiye'l-Âlâ, diyor. – 15 def'a Sübhaneke duâsını okuyor. – 40 def'a Semi Allahu limen hamideh diyor. – 40 def'a Rabbena ve leke'l-hamd diyor. – 40 def'a Âmin (Ya Rabbî! Duâlarımı kabul buyur) diyor. – 33 def'a Zamm-ı Sûre okuyor. – 21 def'a Ettahiyyatü'yü okuyarak Peygamberimize selâm gönderiyor. – 21 def'a Kelime-i Şehadet'i söylüyor. – 26 def'a omuzundaki meleklere ve yanlarındaki Müslümanlara Selâm veriyor. – 13 def'a Allahümme ente's-Selâmü ve Minke's-Selâmu Tebârekte ya Zelcelâli ve'l-ikrâm, diyor. – 13 def'a Rabbenâ Âtina, duâsını okuyor. – 13 def'a Rabbenâğfirli, duâsını okuyor. – 15 def'a Allahümme Salli selâvatını okuyor. – 15 def'a Allahümme bârik selavatını okuyor. – 15 def'a Euzübillâhimineşşeytânirrâcîym diyerek şeytanın şerrinden Allah'a sığınıyor. Bu zikrettiklerimiz sâdece namazın içinde okunanlardır. Namazdan önce ve sonra okunanlar ve tesbihatlar bu rakamların dışındadır. 60 yıl yaşayıp da kulluğunun gereklerini yerine getiren bir mü'minin yaptıklarını ve söylediklerini bu kadar yıl hesabıyla hesaplayın bakalım, ne çıkacak karşınıza. Rabbim namazı dosdoğru kılanlardan eylesin...

lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duymayan  bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allaha davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursunuz.

Dua' nda kardeşçe banada yer ayırırmısın.........

lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duymayan  bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allaha davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursunuz.

alinti

--
Ey alem-i İslam!Uyan,Kur'an'a sarıl,İslamiyete maddî ve manevî bütün varlığınla müteveccih ol...Tarihçe-i hayat

Ümitvar Olunuz;Şu İstikbal İnkılabâtı İçinde En Yüksek Gür Sada,İslamın Sadası Olacaktır!...Tarihçe-i Hayat

İnsandaki en tehlikeli damar ENANİYET damarıdır.Ve en zaif damarı da odur.Onu Okşamakla çok fena şeyleri yaptırabilirler.Mektubât

İlgi, Bilgiden Ziyade Önemlidir.



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

28 Kasım 2008 Cuma

(Namaz Zamanı) RABBİMİZİN BÜYÜKLÜĞÜ VE MERHAMETİ

 

RABBİMİZİN BÜYÜKLÜĞÜ VE MERHAMETİ

 

Ebu'l Hasen el Ferra,Ebu Bekir el Cülcani,Muhammed bin İshak bildiriyor:
Ömer bin Hattab,ağlayarak Rasulullah (sav) nin yanına girdi.O'na:
"Niçin ağlıyorsun ey Ömer?" dedi.O da:
"Ya Rasulullah,kapıda bir genç var,öyle ağlıyorki,yüreğimi yaktı."deyince efendimiz:
"Ya Ömer onu içeri al" diye buyurdu.Genç ağlayarak içeri girdi.Rasulullah ona:
"Ey genç niçin ağlıyorsun" diye sordu.O da:
"Ya rasulullah günahımın çokluğuna ağlıyorum.Allah'ın bana gazap etmesinden korkuyorum"dedi.Efendimiz ise:
"Ey genç,Allah'a hiçbir şeyi ortak koştun mu?" diye sordu.O ise:
"Hayır" dedi.
"Haksız yere bir cana kıydın mı?"
"Hayır"
"Öyleyse Allah senin günahını bağışlar,isterse yedi kat gökler,yedi kat yerler ve büyük dağlar kadar olsun" diye buyurunca,Genç:
"Ya Rasulullah benim günahım yedi kat göklerden,yedi kat yerlerden ve büyük dağlardan daha büyüktür" dedi.Efendimiz ise:

"Senin günahın mı daha büyük yoksa Kürsi mü büyük?" dedi.genç ise "benim günahım daha büyük" dedi.
"Senin günahın mı daha büyük yoksa Arş mı daha büyük" buyurdular.Genç ise "Benim günahım daha büyük" dedi
"Senin günahın mı daha büyük yoksa Aziz ve Celil olan Allah mı?" diye sorunca genç bu sefer:"Hayır,Allah daha büyüktür" der. ardından efendimiz: "Büyük günahı ancak büyük olan Allah bağışlar" der ve günahını sorar. Genç ise:"Senden utanıyorum ya rasulullah" der.efendimiz günahını anlatmasını tekrar ister.Genç ise :

"Ben kefen soyan biriydim.Yedi yıldır bu işi yapardım.Nihayet Ensar kızlarından biri öldü.Ben de kabrini açtım,onu kefenimden çıkardım.Az geçmeden şeytan beni yendi,döndüm onunla cima ettim.Az geçmeden genç kız kalktı ve 'Yazılar olsun senin gibi gence,ceza gününün sahibi ceza veren Allah'tan utanmıyor musun? Yarın kulların arasında hüküm vermek için Kürsi'ye koyacak; zalimden mazlumun hakkını alacaktır.Sen beni ölülerin arasında çıplak bıraktın.Beni Allah'ın huzuruna cünüp olarak durdurdun' dedi."

Efendimiz bunu işitince,sıçradı,genci kafasından itti:
"Ey fasık sen cehenneme muhtaç birisin,huzurumdan çık!" dedi.Genç de çıktı,kırk gece Allah'a tövbe etti.Kırk gece tam olunca,başını göğe kaldırdı:

"Ey Muhammed'in,Adem'in ve Havva'nın ilahı,eğer beni affettiysen,Muhammed sallalahu aleyhi ve selleme bildir.Yoksa gökten bir ateş gönder de beni yaksın.Beni ahiret azabından kurtar" dedi. Hemen Cebrail melek efendmize gelerek:

"Esselamu aleyke,Ya Muhammed,Rabbin sana selam söylüyor" dedi.O ise:"O Selam'dır,selam ondandır,selam ona döner" buyurdu.Cebrail ise:

"Allah şöyle buyuruyor"dedi:

"Mahluku sen mi yarattın?" efendimiz ise:"Hayır,Onları da beni de O yarattı." dedi.

"Onlara sen mi rızık veriyorsun?" efendimiz ise:"Hayır,onlara da bana da O rızık veriyor" dedi.

"Onların tövbesini sen mi kabul ediyorsun?" efendimiz ise:"Hayır,Benim de onların da tövbesini Allah kabul ediyor" dedi.

"Öyleyse git,o kulunun tövbesini kabul et,çünkü ben onun tövbesini kabul ettim" dedi. Ardından efendimiz genci çağırdı,Allah'ın onun tövbesini kabul ettiğini müjdeledi.

Samimi tövbe; kalp ile pişman olmak,dil ile istiğfar etmek ve içinde ona bir daha dönmemeğe karar vermekle olur. "Ey iman edenler,Allah'a samimi bir şekilde tövbe edin..." (Tahrim-8)


Tamamıyla yeni Windows Live Messenger ailesine katıl Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) nefis görüntüler ve renkler


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) toprağın kara doyduğu yerler


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

27 Kasım 2008 Perşembe

(Namaz Zamanı) cumamız hayırlara vesile olur inşallah.baki selam ve dua ile


 
KENDİMİZ GİBİ YAŞAMAK
Hayatı farkına varmadan yaşıyoruz. Daha doğrusu yaşadığımızın farkında değiliz. Gün içerisinde sergilediğimiz davranışlar o kadar sıradanlaşmış ki alışılmışın dışına çıkma gibi bir ihtiyaç bile hissetmiyoruz.

Bize verilen ömrü hep başkaları için yaşamakla geçiriyoruz. Bunu farkında olmadan yaptığımızın da malesef farkında değiliz. Hayatımızın her safhasında muhtelif konularda davranışlarımıza kendi arzularımız, ihtiyaçlarımız, maddi manevi durumumuz değil;başkalarının beklentileri yön veriyor. Herhangi bir olay karşısında olması gerekeni veya doğru olanı gözardı ediyor; ilk önce çevremizdekilerin hakkımızdaki düşüncelerinin olumlu olması için onların beklentilerini karşılamaya çalışıyoruz.

Günlük hayatımıza şöyle bir göz atarsak pek çok örnekle karşılaşmamız işten bile değil. Mesela çoçuğumuz olur, ismini koyarken içimizden geçen, geleneklerimizde olan bir isim koymayız da konu komşu ne der korkusuyla manasını dahi çoğu kez bilmediğimiz popüler isimler koyarız. Çoçuğumuzun genelde erkek olmasını istememizin sebebide yine bu korkudur. Erkek evladı olan insanların yaşadığı sevinç daha fazladır. Evlenecek oluruz, ne güzel veya ne yakışıklı bir eşi var denilsin diye muhatabımızı ilk önce bu yönüyle değerlendiririz. Düğünlerimiz(!) şahane bir düğün olsun maksadıyla masrafa girer, maddi manevi bir sürü kaybı göze alırız. Evlerimizde ihtiyacımız olmadığı halde sırf herkeste olduğu için bizde de olması gerektiği düşüncesiyle bir yığın borç altına girerek aldığımız mobilyalardan neredeyse adım atacak yer bulunmaz. Vitrinlerimiz muhtelif zamanlarda çıkarıp temizliğini yaptığımız, süs olmaktan başka bir işe yaramayan kristallerle, porselenlerle doludur. Desinler için eşyaya hizmetçi oluruz, farkına varmayız. Arabamızı alırken de bizi kuşatan bu bakışların beğenisini toplaması muhtemel bir model seçeriz.

Elalem ne der endişesiyle yaptıklarımız olduğu gibi yine aynı sebeple yapamadıklarımız da var. Mesela insan kimsenin yanında eşine sevgiyle bakamaz, güzel bir söz söyleyemez. Bu örnekler uzar gider.

Çevremizdeki insanların beğenisini kazanma hissiyatıyla hareket etme alışkanlığını küçük yaşlarda ediniriz.Öyleki böyle bir alışkanlığımızın olduğunun farkına bile varmayız.Anneler çocuklarını hep bu korkuyla yetiştirirler:"Yavrum onu yapma şöyle derler, kızım onu giyme ayıplarlar, oğlum şöyle başarılı ol ki..." bu tembihler devam eder gider.

Söyleyeceğimiz güzel sözlerin, yapmak istediğimiz faydalı işlerin önünde bir engel, ne derler korkusu. Bu endişe ve korkuyla sergilediğimiz hangi davranışımız bizi yansıtır. Yaşadığımız hayat bizim ama hayatımızın akışına yön veren başkaları oluyor. Bu bir çelişki değilde nedir?

Küçük yaşlardan beri alışageldiğimiz davranışlarımızı terk etmek kolay bir iş değil muhakkak. Ama gerçekten, kendimiz için kendimiz gibi yaşamış olmak için bu zoru başarmak zorundayız. Neyi niçin yaptığımızı bilmeliyiz. "Zaman sana uymazsa sen zamana uy" gibi saçma bir sözü dikkate alıp "Böyle gelmiş, böyle gider" vurdumduymazlığıyla hareket etmemeliyiz. Davranışlarımıza ve sözlerimize inançlarımız yön vermeli. Bir yerde bir yanlış sürüp gidiyorsa bizde bu yanlışlığı devam ettirmemeliyiz. Bir kişi dur demeliyse gidişata neden bu kişi biz olmayalım?

Hiçya' dan alıntı
selam ve dua ile hoşça bakın zatınıza kardeşlerim HAYIRLI CUMALAR


Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) Allah'a kul olmak demek,namaz kılmak demektir...kolay namaz rehberi!!!!!




Size bir kaç ayet ve hadis veriyorum ne olursunuz bunu herkese iletin Allah rızası için eger bir kişi bile sizin vesilenizle namaza başlarsa onun kıldıgı her namazdan sizden sevap alırsınız.eger iletmezsenız kılmadıgı namazlarıda uyarmadıgınızdan dolayı sorumluluk ve hesap verirsiniz....................okumayan bir kişi bile kalmasın..

 
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)
 
 'Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.' (Al-i İmran Suresi, [3:114])

 
'Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!' (Maide Suresi, [5:79])
 
 
'Bana hayat bahşeden Allah'a andolsun ki, siz ya iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ya da Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir. O zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez' (Ebû Dâvûd, Melâhim, 16; Tirmizî, Fiten, 9; İbn Hanbel, V, 388).
 
'Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.' (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
 
 
 
lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duymayan  bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allaha davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursunuz.
 
 
 
 
 
 
 
Namaz Kiliyor musun?    
 
 
evetmi   hayırmı ??

Lutfen  okuyun ve biraz dusunun...
Neden namaz kilmiyorsun???

namaz kilmamak icin bir sebebin mi var yoksa?
ne olabilir ki namazdan onemli olan sebep???

dur ben tahmin edeyim:
namaz kilacak vaktin yok degil mi? yada namazdan daha önemli bir işin yada Allaha kullugu unuttugumuzdan..........
 
sence hangisi.......

ama onlarin da yoktu...


ya bedir savasina ne demeli:

savas hic durulmuyordu aksine gittikce kizginlasiyordu, bu arada ikindi vakti cikmak uzereydi, ama kilacak zamanda yoktu karsinda en az on katin dusman vardi.
kenara cekilipte namaza duramazdin, yada namazi kilmiyacaksin di mi bence en kolayi bu...

ya onlar ne yapti Peygamberimiz 300 kisilik ordusunu ikiye ayirdi yarisi geriye cekildi diger yarisi daha ileri atildi ve daha bir kuvvetle savasti,
ve geriye cekilenler Peygamberimizin imamliginda namazi kildilar;bitince de digerleri ile yerdegistirip onlar savasmaya basladi digerleri geri cekilip  namazi eda ettiler...

sence onlarin zamani varmiydi?
 
 

yok degil mi?
 

yerinizmi yok...........?????
 


 

sence onlarin yeri var mi?

 


buda tutmadi baska yokmu bahanen?
 
yada yolculuk yapiyosundur degil mi, kilacak yer yok ki olsa kilardin...

peki onlarin var mi?

 


, 
 
 
yada insanlar ne der diye aklınamı geldi
 
 peki ya buna ne derlerdi........
 



utanılacak bir şey değilmi.........
 
cok aşırı yogunsun değilmi  evde toptan kılarsın hepsini nede olsa kazaya bırakırız öyle kolaylık var...
 
 
Bir vakit namazi terkedene seksen sene azâb olunacaktir, seklinde hüküm yer almistir     buna dayanabilecekmisin
 
peki ya hiç kılmayan
 
 
 
Allah (cc) buyuruyor ki:
'Kitablarını sağlarından alanlar cennettedirler. Mücrimler hakkında sorarlar: 'Sizi cehennem çukuruna ne sürükledi?' Mücrimler diyecekler ki: 'Biz (dünyada) namaz kılanlardan değildik. Yoksullara yedirmiyorduk. Batıla dalanlarla birlikte dalıyorduk. Kıyamet gününü de yalanlardık. Ta ki ölüm bize gelene kadar (bu hal üzerindeydik) ' (Müddessir Suresi: 40-47)

 
 
Cabir ibn Abdullah (ra)'den rivayet edilmiştir. Nebi (sav) buyurmuştur ki: 'İman'la küfür arasındaki şey namazı terk etmektir.' (Tirmizi: 2618, Kitabu's-Salat: 887 ve İbni Ebi Şeybe İman: 44 sahih olarak rivayet etmişlerdir.)


bir dusun bakalim bu kadar vakti ne icin harciyosun, dunyalik icin degil mi?


iyi para kazaniyim, rahat yasiyim, param pulum olsun hepsi bunun icin mi?

bir daha dusun sen once kim goturmus bir bez parcasindan baska bir sey, orada rahat etmek icin kim biriktirebilmis veya goturebilmis kazandiklarini?

oraya gittiginde ilk sorulacak soru ne biliyor musun?

yaa o zaman ne cevap vereceksin, vaktim yok diyemezsin, yer bulamadm diyemezsin, isim vardi diyemezsin degil mi?

belki sunu dersin: 'bu kadar cabuk beklemiyordum olumu yoksa kilacaktim ileride namazimi kaza namazida kilacaktim'...ama senin yasin genc daha yaslaninca kilarsin degil mi hem o zaman bol bol vaktinde olacak,
ya yaslanmazsan. ..
 


ya sen namaz kilmadan, senin namazini kilarlarsa...

 
 
ya bu dar ve soguk kabirde ne diyeceksın ben cok yogundum namaz kılamadım sana kul olamadımmı diyeceksın..........................,,
 


 
 
 

bunlar kadar gencmisin sen,ama bak onlar kiliyor neden?

 



namaza yetismek icin kosan bir cocuga Hz.Omer(r.a) 'sen daha cocuksun bu kadar telas etmene gerek yok sen daha kucuksun namaz sana farz degil'demisti de cocuk cevap vermisti: 'Amca, amca! Bu icin buyugu kucugu olur mu? Daha dun mahallemizde bir cocuk oldu. ustelik benden de kucuktu. olum denen gercegin buyuk kucuk ayirdigi yok. En iyisi her yasta buna hazir olmali.
 

 
Hem bu yasta Namaza alsimazsam, buyuyunce kilmak zor gelebilir.'

sen hala gencim de...?

Acaba akşam namazı kaç rekattı?

aaa olmadi hastasin degil mi onun icin kilamiyorsun, ozur dilerim...

ama iyilesmen icin namaz kilman gerektigini biliyor musun? oyle dememis mi Peygamberimiz 'namazda sifa var' kalk bir kil bakalm namazin hastaligin kaliyor mu o zaman???

bak oda hasta ustelik kac yasina gelmis...


 










ama ayakta duramiyosun degil mi?


oturarak kil, oturamiyosunda( yatalaksin)



kafanla kil o zaman, yoksa tamamen felc mi gecirdin (simdi yirttin galiba) zannetme ki yirttin o zaman da gozlerin kil bak bu kadar kolaylik var, eminim baska bahanelerinde vardir...degil mi?

yaaa bos ver hem sen niye namaz kilacaksin onemli olan kalp degil mi? senin kalbin temiz kilsan ne olacak ki?

O 'Guzeller Guzeli'(s.a.v)nin kalbi kapkara miydi, pislik icinde miydi de, ayakalarinin alti sisinceye kadar namaz kilardi?


 
gordun mu kalbin Efendimizin kalbinden de mi temiz acaba???

degil, degil mi?



bu da olmadi var mi baska bahanen kalmadi mi yoksa uyduracak bir seyler?

bahanelerini dinleme(me)k isterim veya dur bunlarida ben tahmin ediyim...

sabah namazina uyanamiyorsun, sabahin korunde kim kalkacak ki uykunu mahvedeceksin degil mi?


ya aşık oldugun kız yada erkek
senınle sabah 5 de buluşalım deseydi sen ne yapardın saatini kurar erkenden yatartın hatta uyanamam diye uyumazdın o gece peki seni cagıran senın rabbin...
ya boşver  değilmi????

ya boyle bir ilan gorsen ne yapardin acaba?




ama gitmezdin degil mi degmez onun icin felan uykunu bozmana, sen mi gitmeyeceksin yalan bari soyleme ilk sen olmak icin geceyi orda gecirirdin...

yemegini yemeden ogleyi gecirmiyorsun belkide zevkini cikara cikara
 1 saatte yiyosun yemegi degil mi, yemek daha onemli degil mi???

ya ikindi ne olacak??

dur simdi zaten yoruldun butun gun birde bu arada namaz olurmu????


ya aksam namazi???

oooo sende yaaa daha eve gidilecek, yemek yenilecek, zaten aksam vaktide kisa yetisemiyorsun degil mi?

yatsi namazini hic sorma degil mi?


o saatte namaz mi kilinir yemek yedik güzelce tıka basa doldum kanepeye uzanıp film izleme vakti

 

bunlara bulabılıyorsun değilmi vakit aman sende cok oldun dur bi dizi izleyecegiz 1 saat şurda????

1 :ÖLÜ iSEN

2: DELi iSEN

3: BEBEK iSEN

4: HAYVAN iSEN

5: iNKARCI(KAFiR) iSEN


ama yok, nasil olur sen olu veya deli degilsin, ustelik kocaman adamsin ve insansin, Allah  korusun kafirde degilsin. demek ki namazdan kurtulamazsin. .........

hem bak dogada hersey ona secde ediyor sen daha ne duruyorsun


(mihraba vuran isik namaz kilan insan figurunu andiriyor!)







biliyorum sen onlar gibi namaz kilamazsin, onlar gibi olsan zaten bahane uydurmaz, namaz kilmak icin kendine yollar arardin bu zamanda...nasil mi namaz kilacaksin?
 
 
 
 
 
 
 




 
böyle değil.....................
 
 

oyle bir namaz kilacaksin ki Mevlana'ca:



Namaza tekbirle girmek,'ilahi,biz Senin huzurunda kurban olduk !' demektir. Tekbir getirerek kurban kesildi gibi, tekbirle namaza baslamak da, 'Allah 'im canimiz Sana feda olsun!' anlamindadir.

Namazda kiyama durmak, Allah 'in huzurunda kiyametteki muhasebeyi hatirlatir. Kul, biraz sonraki hakkiyla yerine getiremedigi kullundan ve isledgi gunahlardan dolayi, utancindan ayakta durmaya dermani kalmaz, rukuya egilir.

Basi rukuda iken'Hakk'in suallerine cevap ver' diye ilahi ferman gelir. Kul, rukudan basini mahcup olarak kaldirir. Ayakta duramaz, yuzustu secdeye kapanir.

Tekrar ona,'Secdeden basini kaldir! Yapmis olduklarindan haber ver' diye ferman gelir. O, yine mahcup bir halde basini kaldirsa da, tekrar yuz ustu kapanir.
 
 
 
 
 

var misin boyle namaz kilmaya?
veysel karani gibi geceleri gunduzleri namazla gecirmeye var misin?
Oyle guzel bir namaz kilarmis ki mubarek bir geceyi sadece kiyamda, bir gece sadece rukuda, bir gece sadece secdede gecirirmis...
Hz. Ali gibi, savasta yedigi okun acisindan cikaramiyorlar, ancak Hz. Ali namaza durunca cikariyorlar hem de kili bile kipirdamiyor, soranlara da 'biz namaz kilarken can kusumuzu saliveririz' demis, var misin boyle namaz kilmaya?,

 

Hz.Rabia gibi, gozlerinde yas kalmayincaya kadar namaz da aglamaya var misin?

ve O GuZELLER GuZELi Peygamberimiz, namazi en guzel kilan O kimse onun gibi Kilamazdi, varmisin onun ummeti olarak namaz kilmaya?

hadi ey kalbim durma artik tovbe et ve Yaradanina en guzel hamdini sun, temizle kalbini pislikten, dunyaliktan ve kula yakisir bir seklide MEVLA'ya yaklas...


hadi be ruhum hadi be kalbim uymayin siz o nefsime o hep konusur ve sizi kotuye goturur, siz ondan guclusunuz, siz ona hukmedersiniz hadi kirin onun gucunu


biliyorum yapacaksin sen bunu hadi o zaman bak Bilal-i Habesi ezani okumaya basladi
 
Oyle bir namaz kilacaksin ki ezani okuyan Bilal-i Habesi olacak, namaz kildigin yer Mescid-i Haram(KABE) olacak ve imamin Hz. Muhammet Mustafa olacak ve Hz. ebubekir, Hz. Omer, Hz.Osman, Hz.Ali ve sahabeyle birlikte namaza duracaksin... .

oyle bir namaz kilacaksin ki, sirat koprusunun uzerinde olacaksin asagisi cehennem ve karsisinda YuCELER YuCEsi Allah  TEALA ve meleklerle saf tutarak...

haydi simdi namaz zamani, haydi simdi kurtulus zamani...
önünde bunlar var....her isteğinin gercekleşecegi sonsuz yaşam yurdu cennet var..........

KURTAR KENDiNi...
 
 
 
 
 
                

 
 • Günde 40 rek'at namaz kılıyoruz. Bu 40 rek'atın 17'si farz, 3'ü vâcib, 20'si sünnettir.
• Bir senede 14.600 rek'at namaz kılıyoruz.
• Ramazan'da 600 rek'at teravih namazı kılıyoruz.
• Toplam bir yılda 15.200 rek'at namaz kılmış oluyoruz.
• Akşam namazından sonra kılınan evvabin namazı, kuşluk vaktinde kılınan duha namazı, gece kılınan teheccüd namazı gibi nâfile namazlar 15.200 rek'at sayısı dışındadır.
Namaz kılan bir mü'min bir günlük namazında neyi ne kadar zikrediyor; hiç düşündünüz mü Gelin ortalama bir rakam çıkaralım:
Namaz kılan bir mü'min bir günde en az
– 40 def'a Besmele çekiyor.
– 40 def'a Fatiha sûresini okuyor.
– 80 def'a Rabb'imizin er-Rahman ismini söylüyor.
– 80 def'a er-Rahim ismini söylüyor.
– 213 def'a Allah-u Ekber diyor.
– 120 def'a Sübhane Rabb'iye'l-Azim, diyor.
– 240 def'a Sübhane Rabbiye'l-Âlâ, diyor.
– 15 def'a Sübhaneke duâsını okuyor.
– 40 def'a Semi Allahu limen hamideh diyor.
– 40 def'a Rabbena ve leke'l-hamd diyor.
– 40 def'a Âmin (Ya Rabbî! Duâlarımı kabul buyur) diyor.
– 33 def'a Zamm-ı Sûre okuyor.
– 21 def'a Ettahiyyatü'yü okuyarak Peygamberimize selâm gönderiyor.
– 21 def'a Kelime-i Şehadet'i söylüyor.
– 26 def'a omuzundaki meleklere ve yanlarındaki Müslümanlara Selâm veriyor.
– 13 def'a Allahümme ente's-Selâmü ve Minke's-Selâmu Tebârekte ya Zelcelâli ve'l-ikrâm, diyor.
– 13 def'a Rabbenâ Âtina, duâsını okuyor.
– 13 def'a Rabbenâğfirli, duâsını okuyor.
– 15 def'a Allahümme Salli selâvatını okuyor.
– 15 def'a Allahümme bârik selavatını okuyor.
– 15 def'a Euzübillâhimineşşeytânirrâcîym diyerek şeytanın şerrinden Allah'a sığınıyor.
Bu zikrettiklerimiz sâdece namazın içinde okunanlardır. Namazdan önce ve sonra okunanlar ve tesbihatlar bu rakamların dışındadır.
60 yıl yaşayıp da kulluğunun gereklerini yerine getiren bir mü'minin yaptıklarını ve söylediklerini bu kadar yıl hesabıyla hesaplayın bakalım, ne çıkacak karşınıza.

Rabbim namazı dosdoğru kılanlardan eylesin...



                      
lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duymayan  bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allaha davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursunuz.
 
Dua' nda kardeşçe banada yer ayırırmısın.........
 
 
 

 


 

 




 


 
 
 

 
lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duymayan  bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allaha davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursunuz.
 

 



Tamamıyla yeni Windows Live Messenger ailesine katıl Buraya tıkla!

Invite your mail contacts to join your friends list with Windows Live Spaces. It's easy! Try it!

Yeni nesil Windows Live Services'ı ücretsiz edinin. Buraya tıkla!

Tamamıyla yeni Windows Live Messenger ailesine katıl Buraya tıkla!

Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!

Tamamıyla yeni Windows Live Messenger ailesine katıl Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

26 Kasım 2008 Çarşamba

(Namaz Zamanı) Adın ki, eksilmeyen tek kelime...

                                    
 
  • Her andığımda bana eksikliğimi hatırlatan; dile kolay kalbe ağır adını anıyorum.Adın ki, durmadan çoğalır içimde.Adın ki bir emanet dilimde.
    Her tercih bir vazgeçişse eğer;benim tercihim Sen oluyorsun.Dilim en çok adını anınca, kalbim yalnız Seni hatırlayınca hayat buluyor.Adın, anlam katıyor adıma.Adın ki, büyük.Adın ki yüce.Adın ki en güzel...

  • Ölüme doğru yürüyen bütün insanlar gibi ben de küçüğüm.Avuç içindeyim, açılsa düşeceğim.Bu sabah gözlerime yerleşen tefekkürle Seni söylüyorum.Yüzlerce, binlerce kez söylüyorum,yetmiyor.Art arda ve hepsi farklı anlamlardaki isimlerini söylüyorum.
    İki tesbih boncuğu arasında bir kalp kaç kez çarpar, sayamıyorum."İkrar"ın sukutu oluyor suskunluğum.Az ve öz olan bir anlayışla ve kıbleye doğru bir bakışla Seni anıyorum.Andıkça çoğalıyor anlamların.Adın ki sonsuzluk...Adın ki ahd ve vefa...

  • Evimdir dediğin kalbimin en naif köşesine bırakıveriyorum ismini.Harfler ruhuma dokunuyor.Bir su damlasını doldurmayacak büyüklükteki küçüklüğümü hissediyorum.Devasa bir huzur yanağımdan süzülüyor.Ellerim Sana doğru uzanıyor:"Sevgine talibim" diyorum;affına ve rızana...Cevabını duymuyorum ama duyduğunu biliyorum.Eğer ki adın "en gizli sesleri işiten" olmasa, nasıl bilirim bana "buyur" dediğini."O adı günde yetmiş kez anın" diye buyuruluyor.Ve biliyorum ki kalp kapağı dakikada yetmiş kez açılıp kapanıyor.Sen,kimsenin göğsüne iki kalp koymamışken ve kalpleri ancak Sen değiştirebilirken kalbimin dik durmasını istiyorum Senden.Bir muska gibi takıyorum ruhuma adını.Adın ki "gizliyi bilen, sırları gizleyen..."

  • "Neden O var?" dediğimde herşey canlanıveriyor?Hayat adın geçince niçin allı morlu renklere bürünüyor?Nasıl oluyor da Sen gelince aklıma,omzumdaki ağırlık azalıp ruhumda bir şölen başlıyor?"O, onsuz olmayandır."diyen filozofa kulak verince,gözlerim neden böyle doluyor?Sen ki "hiçbir şey kendisine denk olmayansın".Sen ki "yüceliğinde yakın, yakınlığında güzel" olansın.Ben yer ile gök arasında, ümit ile korkunun ortasında, düştüğüm kayaya tekrar tırmanmak istiyorum.Sorduğun suale "bela" dediğim günden bu yana, ismine sığan meale kulak veriyorum.Hayattan uzaklaşıp, gerçeğe yaklaşırken, va'dedilen günü bekliyor,ömrün gelip geçiciliğine tebessümler gönderiyorum.Ben; kulaklarım, gözlerim ve zihnimin işgal altına alındığı bir devirde seviyorum Seni.İstemelerim olmasa Senin için bir ehemmiyetim olmayacağını bilerek geldim kapına.Ve bunun için bağlıyım adına.Nasıl ki en çok alnım yere değdiğinde hissediyorsam Seni,öyle bir anda kapatmak istiyorum gözlerimi.Seni razı edecek bir gün istiyorum Senden.Ey "saltanatında kadim" olan adın düşüyor aklıma.Adın ki kuluna uzak olmayan...Adın, esirgeyen ve bağışlayan...

  • Arının karnını yazan kudret ile semaları tanzim eden kudret aynı eldir.Kapkara bir gecede kapkara bir taşın üstündeki kara bir karıncayı gören de O'dur.Varlığın bir sebebi vardır.Sebebin de bir sebebi vardır.Ve herşeyin sebebi de büyük adındır.Sen olmasan,sınırsız sema gözbebeğime nasıl sığardı?Varlığımın sebebi, kalbimin sahibi,musibetimin ümidisin.Rahledeki Kitap,neydeki nefes,içimdeki ses adını fısıldıyor."İsmine sığan her şey kendisinden azdır."Adın "Baki", adın "Kafi"...Adın en güzel isimler sahibi...

  • "Kimi sevsem,Sensin."Bilirim ki kainata dağılmış bütün sevmekler isimlerine karşı verilmişbir muhabbettir.Vaha sandıklarım çöl oluyor, kıyılarıma vurup giden insanlar anlamıyor beni.Kuyularda kalıyorum, yardım eden olmuyor.Bir adın kalıyor her şeyden geriye.Ben kuyuya düşsem Sen kovanı sarkıtırsın bilirim.Menzili vefa olan bir bağı var dostluğunun.Yazın buharlaşmayan,kışın donmayan,sonbaharda yapraklarını dökmeyen bir dostluk...Dostluğundan cesaretle istiyorum Senden:Ne olur Sana en güzel göründüğüm an, al beni yanına.Aşk susturduğu oranda büyür,büyüdüğü oranda sustururmuş.Susuyor,Seni dinliyorum.Adın için yaşıyorum.Adın ki bir emanet dilimde.Adın ki, eksilmeyen tek kelime...

    Yüsra Mesude


Yeni nesil Windows Live Services'ı ücretsiz edinin. Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) DERS Alınacak bir eşşek hikayesi.

Günlerden bir gün, köylerden birinde, bir adamın eşeği kör kuyulardan birinin içine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer diye sormayın. Eşek bu, düşmüş işte.
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvranmış, anırmış, sesini duyurmaya çalışmış. Derken eşeğin sahibi gelmiş kuyunun başına.
Bakmış zavallı eşek kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik de yaralı. Bir hal çaresi düşünürken bir koşu gidip köylüleri yardıma çağırmak gelmiş aklına.
Ne yapsak, ne etsek de şu eşeği kuyudan çıkarsak derken, bakmışlar ki hayvan zaten yaralı, belki de kırık çıkığı da var, çok acı çektiği de belli, artık kurtarılsa da işe yaramaz düşüncesiyle çıkarmaktan vazgeçmişler ve üzerini toprakla doldurmaya karar vermişler. Herkes eline geçirebildiği ne varsa başlamışlar kuyuyu toprakla doldurmaya.
Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları her seferinde silkinerek üzerinden atmış. Onlar yukarıdan atmış, eşek silkelenerek her defasında toprağı altına almış.
Derken, ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her defasında biraz daha yükselmiş ve giderek yukarıya çıkmaya başlamış eşek. Köylüler de şaşırmışlar hayvanın giderek yükselmesine. Onlar atmış eşek yükselmiş derken neticede hayvan yukarıya çıkmayı başarmış.
Bu hikâyeyi daha önce duymamıştım. Bu hikâyeyi bana gönderen üyemiz altına şöyle bir not düşmüş: "Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Üstümüzü toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmaktır. Aydınlığa bir adım daha yaklaşmaktır. Kör kuyuda olsak bile!"


Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

25 Kasım 2008 Salı

(Namaz Zamanı) ALLAH BİZE YETER…

ALLAH BİZE YETER…

Sahip olduklarınızın sizin olduğunu düşünüyorsanız muhtaçsınız demektir.

Varlık içinde yokluğu görmemişseniz, yoksulsunuz demektir.

Cesaret, Allah’tan hakkıyla korkmaktır; korkmuyorsanız korkaksınız demektir.

Kelimeler kalbinde hikmetler taşır, hikmeti görmüyorsanız cahilsiniz demektir.

İnfak etmek, azametle bilinir; vermeye güç yetirirken veremiyorsanız âcizsiniz demektir.

Ama bir ömrün kavşağında durup geçmişe set çekebiliyorsanız cesursunuz demektir.

Sebeplerin ardındaki sebebi, her şeyin üstündeki müsebbibi arıyorsanız ârifsiniz demektir.

Vazgeçilmez olan için kendinizden bile vazgeçtiğinizde hazırsınız demektir.

Ve bir gün her şeyiniz hiçbir şey olduğunda, gemileri yakmak için imkansızı düşlerken… ALLAH SİZE YETER…

Doğumla ölüm arasında, gecenin karanlığında, bir şafak aydınlığında, dört mevsim yedi iklimde… ALLAH BİZE YETER

İhtiyacı yaratan, hiçbir şeye muhtaç olmayan, lütfeden, ihsân eden ALLAH BİZE YETER.

Kimsesiz kaldığımızda, mutluluğumuz alındığında ellerimizden, yalnız bırakıldığımızda, suçlandığımızda, kınandığımızda; bir seccadenin şefkatinde dualar kalbimize deyip geçerken, dil ile ikrar edilen kalp ile tasdik olunduğunda…

ALLAH BİZE YETER

 

 

Selamün aleyküm;
bu yazıyı özellikle içi sıkılan
işleri yolunda olmayan
gönlü mahsun kırık olan
tüm kardeşlerimizin okumasını
üzerinde düşünmesini 
mümkünse elinin altından ayırmamasını isterim
inş bana verdiği gücü sizde hissedersiniz.
 Allah'a emanet olun
 Selam ve dua ile...
(Duaya muhtaç kardeşiniz)

 

MySpace Graphics

Ve Sen Yine Denendiğinde..
Ve Kalbin Daraldığında..
Ve Yine Bütün Kapılar Kapandığında..
Ve Yine Ne Yapman Gerektiğini Bilmediğinde..
Uzun Uzun Düşün Ve Hatırla Yaradanını!
Allah kuluna Kafi Değil mi?(Zumer S.)

____________________________________________________________________________
İnternette takip ettiğin tüm siteler tek tık ötede! “Benim Mynet’im” de!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---