22 Mart 2008 Cumartesi

(Namaz Zamanı) Allah'ın sevdiği kelime sabır, sevmediği kelime boşamadır!..

Allah'in sevdigi kelime sabir, sevmedigi kelime bosamadir!..

 

Maneviyat buyukleri hayati bir yolculuga benzetiyor ve yolculugun vazgecilmezlerini de hatirlatiyorlar.

 

- Yokusu inisi olacagi gibi, cukuru duzu de bulunacaktir bu hayat yolculugunun...

 

Oyle ise onunuze bazen yokus cikarsa sakin ben bu yokusu cikamayacagim kabilinden bir umitsizlige asla kapilmayalim. Sunu unutmayalim ki, yolculugun vazgecilmezidir yokuslar, inisler... Yeter ki hayat yolunda ilerlerken yaninizda oksijen tupumuzu, enerji kupumuzu hazir bulunduralim, bunlarsiz yola cikmayalim.

 

Ne midir yanimizdan ayirmayacagimiz oksijen tupu, enerji kupu?..

 

Hemen ifade ediyorum : Sabir!.. Evet sabir, inanmis ailelerde bir oksijen tupu, bir enerji kupudur. Ama bu sabir, ici Ilahi ikramlardan bosaltilan zoraki sabir degil, kutsal mukafatlarla dolu sevimli sabir...

Elbette sabrin da cesitleri vardir. Ekonomik darliga sabir, hastaliklara sabir, en onemlisi de aile icindeki uyumsuzluklara sabir...

 

Aile ici sorunlarda sabir, oldukca onemlidir. Cunku aile ici sabirda, ailenin ayakta kalmasi, yuvanin korunmasi, neslin yetismesi.. gibi aile bireylerinin de hayatini koruyan fedakârliklar soz konusudur.

 

Bu yuzden bir maneviyat buyugunun aile icindeki sevimli sabrina sasiranlar "Neden bu kadar sikintiyi sineye cekiyorsun, birak su kadini, kurtul gitsin.." deyince der ki :

 

- Birakirsam hem ben kaybederim, hem de hanim... Cunku, der, o benim gibi sabreden birini bulamaz kaybeder, ben de onun gibi sabir sevabi kazandiran birini bulamam kaybederim!.. Sunu da ilave eder sozlerine :

 

-  Siz aile icindeki sabrin taraflara cennet kazandirdigini bilmiyorsunuz galiba?

 

Demek ki aile icindeki sabrin cennet kazandiran mukafatini dusunenler, cok da zorlanmiyor, strese varan boyutlarda gerginlik duymuyorlar, aksine, 'bana ebedi hayatimi kazandiriyor bu sabir' diyerek ayrica mutluluk da hissedebiliyorlar...

 

Sabreden hanim olursa, sabrinin zorlugu nispetinde mukafati olacagi, hatta bu sabrinin kendisini cennet hanimlarinin ablasi derecesine kadar yukseltebilecegi, irsat eserlerinde anlatilmaktadir. Nitekim bu sabri bey gosterirse, onun da cennet genclerinin agabeyi makamina yukselebilecegi yine irsat eserlerinde anlatilmaktadir...

 

Anlasilan odur ki, sabrin icine cennet hanimlarinin ablaligi ya da cennet genclerinin agabeyligi gibi essiz mukafatlar konunca, bu sabrin, sahiplerinde birakacagi gerginlik azalabiliyor, hatta adamina gore tumuyle silinebiliyor da. Sinir zayiflamasi degil, kuvvetlenmesi bile soz konusu olabiliyor...

 

Ne var ki herkes konuyu boyle dusunemiyor. Bazi sorumsuz beyler, sabir sakinligine degil de, ofke firtinasina giriyorlar, namludan mermi firlatir gibi bosama kelimesi kullaniyorlar. Halbuki, bosama kelimesi aile icinde ya bir mermi, ya da bir bombadir. Meydana getirdigi ise sadece yikim... Enkazin altinda kalan da, sorumsuzca bosama kelimesini kullanan ofkeli beyin kendisi... Tabii bu ofke cok surmez, hemen pismanliklar baslar. Ama ne kadar faydasi olur enkaz altindaki pismanligin?..

Bosama kelimesinin yikiciligindan dolayidir ki Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) :

 

- Allah'in en sevmedigi helal, bosamaktir! buyurmus, boylece sabirsiz, ayni zamanda da sorumsuz ve kizgin beyleri ikaz etmis, 'bu kelimeyi korkutmak icin de olsa agziniza almayin' ihtarinda bulunmustur.

Demek helal kildigi halde Rabbimiz bosama kelimesini sevmedigi gibi, bunu ofke ile kullanan sorumsuz beyi de sevmiyor. Rabbimizin sevdigi kelime ise sabirdir. Sabredeni sinirsiz sevaplarla odullendirecegini Zumer Sûresi ayet 10'da soyle bildiriyor :

 

- Sabredenlerin sevabi, rakamlarla hesap edilemeyecek kadar cok olacaktir!..

 

Elbette ideal olani, aile icinde taraflar birbirlerini sabra zorlamadan hayat yolculugunu surdurmeleridir. Ancak idealler her zaman gerceklesmiyor, nihayet yolculugun kacinilamayan yokusuyla yuz yuze gelinebiliyor. Bu durumda care, umidini yitirip yolculuktan caymak degil, mukafatini dusunup yola sabirla devam etmektir.

 

Unutmayalim : Dag meyvesi acidir, fakat sifalidir!..


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: