30 Ekim 2008 Perşembe

(Namaz Zamanı) tup gecitin guzergâhi 4 asir once gosterilmis

Tup gecitin guzergâhi 4 asir once gosterilmis

 

Turkiye'nin en onemli projelerinden biri olan Marmaray'da 1.400 metrelik guzergâha 11 tup tunelin tamami indirildi. Sultan Abdulmecid'in 148 yil once yapmayi dusundugu ve Tunel-i Bahri'nin uzerinden gecen hat dort asirdir 'Hudayi Yolu' olarak aniliyor. En coskulu dalgalarda bile sutliman olan yol, balikcilar tarafindan yuzyillardir kullaniliyor.

 

Bogaz'in alti tup gecit ustu 'Hudayi Yolu'

 

Asya'yla Avrupa kitasi arasinda kesintisiz tren yolu projesinin onemli kismi tamamlandi ve gectigimiz hafta atilan tarihî adimla Bogaz'in iki yakasi bir araya geldi. Marmaray projesi kapsaminda insa edilen ve Bogaz'in 60 metre altina batirilan 11 adet tup tunelle, Cumhuriyet tarihinin en onemli projelerinden biri olarak gosterilen insaatin en zor kismi tamamlanmis oldu. Tup gecidin yapimina 2004 yilinda baslansa da tarihi aslinda 148 yil oncesine dayaniyor. Osmanli Devleti'nin otuz ikinci padisahi olan Sultan Abdulmecid Han doneminde de benzer bir tup gecit projesi bir bucuk asir once de gundeme gelmis yine ayni guzergâh uzerinde bir tup gecit yapilmasi ve trenlerin iki kita arasinda seyahat etmesi amaclanmisti. Bu projeye gore tipki bugunku gibi bir tup gecit Bogaz'in altina dosenecek, Bogaz'in derinlestigi yerlerde de tup gecit, insa edilecek kolonlar ustune oturtulacakti. Tren Sirkeci'den tunele girecek Bogaz'in altindan gecerek Uskudar'a ulasacakti. Imparatorlugun zor donemlerinde yapimina baslanamayan ve 'Tunel-i Bahri' adiyla anilan projenin tum plani, Jaggues Perraut adindaki bir muhendis tarafindan hazirlanmisti. Ancak padisahin onayina takdim edilen proje heyecan uyandirsa da bilindigi kadariyla, devletin icinde bulundugu zorlu kosullar ve ekonomik sorunlarin yani sira guvenlik sebebiyle de askiya alindi. Bugunun sartlarinda dahi ekonomiyi sarsacak bu dev projeyi gerceklestirmek isteyen Sultan Abdulmecid Han, 1861'de vefat edince proje uygulamasi yapilamadi. Kendisinden sonra tahta cikan Sultan Abdulaziz Han da demiryollarina onem veriyordu. Hatta Sultan Abdulaziz'in, demiryollari hatlarinin yapimi icin, "Gececek olan trenler gecsin de isterse gogsumden gecsin." dedigi rivayet ediliyor. Ancak gecidin yapimina engel durumlar devam ettigi icin onun devrinde de proje gerceklestirilemedi. Insasi cok zor olan tup gecit plani da Sultan Abdulhamid Han doneminde Hicaz Demiryolu Projesi olarak degistirildi.

 

Yaklasik 1.400 metrelik tup gecidin deniz altindaki kisminin tamamlandigi gun bir konusma yapan Basbakan Recep Tayyip Erdogan, iste bu tarihî gercege vurgu yaparak bir bucuk asirlik hayalin gerceklestigini ifade etti. Erdogan, bu ani, "Osmanli'nin 1860 yilinda, 148 yil once planladigi projeyi hayata gecirmek bugune nasip oldu." sozleriyle ifade etti.

 

Guzergâhin isareti 4 asir once verildi!

 

Gecidin isareti yaklasik 4 asir once, donemin en meshur âlimi Aziz Mahmud Hudayi tarafindan verilmisti. Sultan 1. Ahmed Han'in yaptirmak istedigi buyuk bir caminin temeline 1609 yilinda, sultanin ricasiyla ilk kazmayi vuran da Aziz Mahmud Hudayi'ydi. Sultan Ahmed Han'in son derece bagli oldugu hocasi Aziz Mahmud Hudayi, temelini attigi ve 7 yilda tamamlanan Sultanahmet Camii'nin hem acilisini yapmak hem de ilk cuma hutbesini vermek uzere padisah tarafindan davet edildi. Ancak rivayete gore; o gun baslayan yagmur dalgalari costurmus, cikan lodosun etkisiyle deniz hiddetlenmisti. Bu sartlar altinda Uskudar'dan Sarayburnu'na gecmek imkânsiz hale gelmisti. Butun bu hava muhalefetine karsi da Aziz Mahmud Hudayi Hazretleri'nin camiye gelecegine dair hunkâra verdigi bir soz vardi. Bu sebeple Uskudar iskelesinden bir kayiga binerek sadik talebeleriyle birlikte Sarayburnu'na dogru yola koyuldular. Iste o anda beklenmedik bir sey daha oldu ve azgin deniz kayigin gectigi guzergâhta duruldu. Kimselerin denize acilamadigi, cikamadigi o gun Aziz Mahmud Hudayi ve yanindakiler karsiya gecip, kendilerini bekleyen Sultan Ahmed Han ile bulustu. Bu olay uzerine Uskudar ile Sarayburnu arasindaki bu yola 'Hudayi Yolu' dendi. Bazi kayikcilar uzun yillar firtinadan uzak, selametle gidilen bir deniz gecidi olarak kabul ettikleri 'Hudayi Yolu'nu, firtinali gunlerde kullandi. Hudayi Yolu'nun asagi yukari simdiki tup gecidin guzergâhi oldugu, kabul goren tahmin.

 

Istanbul'un onde gelen evliyalari arasindaki Aziz Mahmud Hudayi Hazretleri'nin halen Uskudar'da bulunan makamini ziyaret edenlere ettigi dua, "Sagligimizda bizi, vefatimizdan sonra kabrimizi ziyaret edenler ve turbemizin onunden gectiginde Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde bogulmasin; ahir omurlerinde fakirlik cekmesin, imanlarini kurtarmadikca gocmesin." seklinde. Kim bilir; belki de, 'Bizi sevenler denizde bogulmasin' ifadesi 4 asir once edilen bir duanin tahakkukudur.

 

Tup gecide, 'Hudayi Yolu' adi verilebilir!

 

Kadim sehirlerin en onemli hususiyetlerinden biri de tarihin izlerinin dort yana sinmis olmasidir. Istanbul gibi uc medeniyete yuzyillarca ev sahipligi yapan bir sehirde nereye baksaniz tarihî bir vaka gozunuzde canlaniverir. Yapimi bitirilen ve adi konulmayan, tarihin teknolojiyle bulustugu bu gecide de belki dort asirdir anildigi adiyla 'Hudayi Yolu' yahut da 'Hudayi Gecidi' adi verilmesi de gundeme gelebilir. Aziz Mahmud Hudayi Vakfi Baskani Prof. Dr. Hasan Kamil Yilmaz da bu tarihî vurguya dikkat cekiyor. Kendilerinin bu konuda bir girisimde bulunmadiklarini ancak bir dostlari vasitasiyla gundeme getirilen bu adin, tarihî bir vakadan ilhamla pekâlâ verilebilecegini soyluyor. Aziz Mahmud Hudayi Hazretleri'nin cografî bilgisiyle ve kerametiyle ogrettigi bu yolun halen balikcilar tarafindan kullanildigi malum. Bu gecide padisaha hocalik yapmis bir alimin adi verilse, maneviyatla teknoloji, gecmisle gunumuz bulusmus olur. Tarihe saygi acisindan da guzel bir jest olur. Bunu biz de destekliyoruz. Nasil kopruye Fatih Sultan Mehmet adi verildiyse, dort asirdir bu isimle anilan bir yola da 'Hudayi Yolu', 'Hudayi Gecidi' denilebilir." seklinde konusuyor.

 

Aziz Mahmud Hudayi Turbesi ziyaretci akinina ugruyor

 

Miladi 1541 ve 1628 yillari arasinda yasayan Aziz Mahmud Hudayi Hazretleri'nin kabri Uskudar'da bulunuyor. Her gun binlerce kisinin ziyaret ettigi turbede, yasadigi donemde soyledigi "Edeple gelen lutufla gider." sozu bir levha uzerinde yaziyor. Bogularak olmek istemeyenlerin, duasina nail olmak uzere ziyaret ettigi Hudayi Hazretleri'nin, ziyaretcileri ve yolundan gidenler icin su meshur duayi ettigi biliniyor: "Sagligimizda bizi, vefatimizdan sonra kabrimizi ziyaret edenler ve turbemizin onunden gectiginde Fatiha okuyanlar, bizimdir. Bizi sevenler denizde bogulmasin, ahir omurlerinde fakirlik cekmesin, imanlarini kurtarmadikca gocmesin."

 

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=750854&title=tup-gecitin-guzerg%C3%A2hi-4-asir-once-gosterilmis


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: