26 Eylül 2008 Cuma

(Namaz Zamanı) gecemiz mubarek ola

Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet
yapması, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır.
 
Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç
kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet
yapması, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır.
 
Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç
kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir.
 
Bu geceleri ihyâ etmeli, yâni kazâ namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını
ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememek ve ibâdet etmekle olur.
 
Mübarek günler ve geceler, Cenâb-ı Hakkın bu ümmete bir ihsanıdır. Geçmiş ümmetlerin ömürleri uzundu. Beşyüz, binyıl yaşayan ümmetler vardı. Ömürleri uzun
olduğu için elde ettikleri sevaplar da o oranda fazlaydı.
 
Peygamber Efendimiz, ümmetinin ömrü kısa olduğu için sevapları da az olacak diye üzülüyordu. Allahü teâlâ, mübarek gün ve geceleri ihsan buyurarak, bu gecelerde
verdiği kat kat fazla sevaplarla diğer ümmetlerden daha çok sevap kazanmalarına imkan verdi. 
 
Nitekim, Peygamberimiz geçmiş ümmetlerin işledikleri amelleri, aldıkları sevapları anlatırken, Eshab-ı kiram hayret edip, “Biz bu kısa ömrümüzle bu sevaplara
nasıl kavuşabiliriz?” diye üzüldüler. Bu anda, Cebrâil aleyhisselâm geylerek:
 
“Ya Resûllallah! Sen ve Eshâbın geçmiş ümmetlerin bin ay ibadet edip, bu müddet içinde göz açıp kapayacak kadar Allahü teâlâya isyanda bulunmadıklarına
hayret ettiniz. Allahü teâlâ sana bundan hayırlısını indirdi. Kadir suresinde beyan olunun faziletler, sen ve Eshabının hayret ettiğiniz şeylerden üstündür.”
 
Ayet-i kerimede bildirilen “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” müjdesine  Resûlullah ve Eshabı çok sevindiler.
 
Müslümanların on mubarek gecesi vardır:
 
 1 – KADİR GECESİ
 
 Ramazan-ı şerîf ayı içinde bulunan bir gecedir. İmâm-ı Şâfi’î  hazretleri onyedinci, imâm-ı a’zam Ebû Hanîfe hazretleri, yirmiyedinci gecesi olması çok
vâkı’ olur dedi. Yirmi ile otuzuncu geceleri arasında arayınız denildi. Kur’ân-ı kerîmde medhedilen en kıymetli gecedir. Kur’ân-ı kerîm, Resûlullaha bu
gece gelmeğe başladı.
 
Ayların içinde, Receb, Şâban ve Ramazan ayları diğerlerinden daha fazîletlidir. Bu ayların içinde de, bazı geceler ve günler, diğerlerine göre daha fazîletlidir.
Receb ve Şâban ayındaki günler, geceler bellidir. Ramazan-ı şerîfin içinde gizlenmiş olan Kadir Gecesi ise, kesin olarak bildirilmemiştir. Ramazan-ı şerîfin
başından sonuna kadar, herhangi bir gecede olabileceği, hadîs-i şerîflerle bildirilmiştir. Âlimlerimiz buyurdu ki:
 
“Allahü teâlâ, beş şeyi beş şey içinde gizlemiştir. Rızâsını tâ'atta, gazabını günahlarda, kıymetli olan orta namazı beş vakit namaz içinde, evliyâsını
insanlar içinde, Kadir Gecesini de Ramazan ayında gizlemiştir.”
 
Bir kimse, Peygamber efendimize gelerek, Kadir Gecesi'nin ne zaman olduğunu suâl etti. Resûlullah efendimiz, cevaben buyurdu ki: “Ramazanın birinci gecesi
idi, geçti.”
 
Bir seferinde de hazret-i Âişe vâlidemiz Peygamber efendimizden Kadir Gecesi'nin ne zaman olduğunu suâl etti. O zaman da Resûlullah efendimiz buyurdu ki:”On
üçüncü gece idi geçti.”
 
Değişik zamanlarda Kadir Gecesi'nin vakti ile alâkalı sorulan suâllere, Peygamber efendimiz, değişik cevaplar vermiştir. İslâm âlimlerinden bazısı, hadîs-i
şerîflerdeki bildirilen değişik zamanlar sebebi ile, Kadir Gecesi'ni, Ramazan-ı şerîfin başından i'tibâren aramak lâzım olduğunu bildirmişler ve bunun
için de mümkün olduğu kadar her geceyi ihyâ etmeye çalışmalıdır, buyurmuşlardır. Kadir Gecesi, çok kıymetli bir gecedir. Böyle kıymetli bir gecenin fazîletinden
mahrûm kalmamak için, Ramazan-ı şerîfin her gecesini ibâdetle, tevbe etmekle, Kur'ân-ı kerîm okumakla ihyâ etmeye çalışmalıdır.
 
Kadir Gecesi'nin fazileti hakkında hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
 
“Kabirde aydınlık istersen, Kadir Gecesi'nin karanlığında ibâdet eyle!”
 
“Kadir Gecesi'ni ihyâ edene, bir saatlik sevap olarak, yüz senelik ibâdet sevabı verilir.”
 
“Allahü teâlâ: ‘İzzet ve Celâlime yemin ederim ki, Kadir Gecesi'ni ihyâ edenin günahlarını bağışlarım. Kıyâmette suâl sormam. Onu Cehennem ateşinde yakmam.’
buyurdu.”
 
Mübârek ayların, gecelerin, günlerin kıymetini bilmeli, böyle zamanlarda, çok tevbe istigfâr etmeli, ağlamalı, affolunmak için yalvarmalıdır. Herkes kendi
hâline göre bir miktar ibâdet etse, o geceyi ihyâ etmiş sayılır.
 
Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için hiçbir tâ'ati küçük görmemelidir. Gazabı, günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görüp işlememelidir.
Orta namazı kaçırmamak için beş vakit namazı vaktinde kılmalıdır. Evliyâsı insanlar arasında gizli olduğu için herkese iyi muâmele etmelidir.
 
Kadir gecesinin rastladığı geceleri ihyâ etmek de çok kıymetlidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Kadir gecesine rastlamış bir geceyi ihyâ eden, Kadir gecesini
ihyâ etmiş gibidir.”
 
Bu hadîs-i şerîfe göre, Ramazan-ı şerîfin yirmiyedinci gecesini, Kadir gecesine daha önce çok tesadüf etmiş olduğu için ihyâ eden büyük sevâba kavuşur.
 
Kadir gecesi hakkında İmam-ı a'zam, yirmi ilâ otuzuncu geceleri arasında aranması da bildirilmiştir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
 
“Kadir gecesi Ramazanın 21, 23, 25, 27 29'uncu tek geceleri veya son gecesidir.”
 
“Ramazan-ı şerîfin yirmiyedinci gecesini ihyâ edenin Cennete girmesine ben kefilim.”
 
“Ramazan-ı şerîf ayının yirmi yedinci gecesini ihyâ edenin, amel defterine yirmiyedibin senelik ibâdet sevâbı yazılır. Cennette ona yirmiyedibin köşk yapılır.
Her köşk, hatırdan hayâlden geçmediği şekildedir.”
 
Kadir gecesinin alâmetleri hakkında hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “O gece ne soğuk, ne sıcak olur. Sabah güneş doğunca, sisli olmaz, tatlı ve hoş bir hava
olur. Fırtına olmaz.”
 
Bazı âlimler, Kadir gecesinde köpek sesinin duyulmadığını, ertesi günü güneşin şuasız doğduğunu, Kadir gecesinin gününün de fazilette gecesi gibi olduğunu
bildirmişlerdir. Hadîs-i şerîte “Allahü teâlâ katında en sevgili gece, Kadir gecesidir.” Buyuruldu.
 
 Bu gecede okunacak duâ 
 
Peygamber efendimiz, Âişe vâlidemize, Kadir gecesinde şu duâyı okumasını bildirmiştir:
 
 “Allahümme inneke afüvvün tühıbbül afve fa'fu annî.”
 
Bu gece çok kelime-i tevhid okumalıdır. Hadis-i şerifte;
 
“Kadir gecesinde üç defa lâilâhe illallah diyenin, birincisinde bütün günahları affolur. İkincisinde Cehennemden kurtulur. Üçüncüsünde Cennete girer.” buyuruldu.
 
günleri takip eden gecelerdir.
 
Bu geceleri ihyâ etmeli, yâni kazâ namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını
ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememek ve ibâdet etmekle olur.
 
Mübarek günler ve geceler, Cenâb-ı Hakkın bu ümmete bir ihsanıdır. Geçmiş ümmetlerin ömürleri uzundu. Beşyüz, binyıl yaşayan ümmetler vardı. Ömürleri uzun
olduğu için elde ettikleri sevaplar da o oranda fazlaydı.
 
Peygamber Efendimiz, ümmetinin ömrü kısa olduğu için sevapları da az olacak diye üzülüyordu. Allahü teâlâ, mübarek gün ve geceleri ihsan buyurarak, bu gecelerde
verdiği kat kat fazla sevaplarla diğer ümmetlerden daha çok sevap kazanmalarına imkan verdi. 
 
Nitekim, Peygamberimiz geçmiş ümmetlerin işledikleri amelleri, aldıkları sevapları anlatırken, Eshab-ı kiram hayret edip, “Biz bu kısa ömrümüzle bu sevaplara
nasıl kavuşabiliriz?” diye üzüldüler. Bu anda, Cebrâil aleyhisselâm geylerek:
 
“Ya Resûllallah! Sen ve Eshâbın geçmiş ümmetlerin bin ay ibadet edip, bu müddet içinde göz açıp kapayacak kadar Allahü teâlâya isyanda bulunmadıklarına
hayret ettiniz. Allahü teâlâ sana bundan hayırlısını indirdi. Kadir suresinde beyan olunun faziletler, sen ve Eshabının hayret ettiğiniz şeylerden üstündür.”
 
Ayet-i kerimede bildirilen “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” müjdesine  Resûlullah ve Eshabı çok sevindiler.
 
Müslümanların on mubarek gecesi vardır:
 
 1 – KADİR GECESİ
 
 Ramazan-ı şerîf ayı içinde bulunan bir gecedir. İmâm-ı Şâfi’î  hazretleri onyedinci, imâm-ı a’zam Ebû Hanîfe hazretleri, yirmiyedinci gecesi olması çok
vâkı’ olur dedi. Yirmi ile otuzuncu geceleri arasında arayınız denildi. Kur’ân-ı kerîmde medhedilen en kıymetli gecedir. Kur’ân-ı kerîm, Resûlullaha bu
gece gelmeğe başladı.
 
Ayların içinde, Receb, Şâban ve Ramazan ayları diğerlerinden daha fazîletlidir. Bu ayların içinde de, bazı geceler ve günler, diğerlerine göre daha fazîletlidir.
Receb ve Şâban ayındaki günler, geceler bellidir. Ramazan-ı şerîfin içinde gizlenmiş olan Kadir Gecesi ise, kesin olarak bildirilmemiştir. Ramazan-ı şerîfin
başından sonuna kadar, herhangi bir gecede olabileceği, hadîs-i şerîflerle bildirilmiştir. Âlimlerimiz buyurdu ki:
 
“Allahü teâlâ, beş şeyi beş şey içinde gizlemiştir. Rızâsını tâ'atta, gazabını günahlarda, kıymetli olan orta namazı beş vakit namaz içinde, evliyâsını
insanlar içinde, Kadir Gecesini de Ramazan ayında gizlemiştir.”
 
Bir kimse, Peygamber efendimize gelerek, Kadir Gecesi'nin ne zaman olduğunu suâl etti. Resûlullah efendimiz, cevaben buyurdu ki: “Ramazanın birinci gecesi
idi, geçti.”
 
Bir seferinde de hazret-i Âişe vâlidemiz Peygamber efendimizden Kadir Gecesi'nin ne zaman olduğunu suâl etti. O zaman da Resûlullah efendimiz buyurdu ki:”On
üçüncü gece idi geçti.”
 
Değişik zamanlarda Kadir Gecesi'nin vakti ile alâkalı sorulan suâllere, Peygamber efendimiz, değişik cevaplar vermiştir. İslâm âlimlerinden bazısı, hadîs-i
şerîflerdeki bildirilen değişik zamanlar sebebi ile, Kadir Gecesi'ni, Ramazan-ı şerîfin başından i'tibâren aramak lâzım olduğunu bildirmişler ve bunun
için de mümkün olduğu kadar her geceyi ihyâ etmeye çalışmalıdır, buyurmuşlardır. Kadir Gecesi, çok kıymetli bir gecedir. Böyle kıymetli bir gecenin fazîletinden
mahrûm kalmamak için, Ramazan-ı şerîfin her gecesini ibâdetle, tevbe etmekle, Kur'ân-ı kerîm okumakla ihyâ etmeye çalışmalıdır.
 
Kadir Gecesi'nin fazileti hakkında hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
 
“Kabirde aydınlık istersen, Kadir Gecesi'nin karanlığında ibâdet eyle!”
 
“Kadir Gecesi'ni ihyâ edene, bir saatlik sevap olarak, yüz senelik ibâdet sevabı verilir.”
 
“Allahü teâlâ: ‘İzzet ve Celâlime yemin ederim ki, Kadir Gecesi'ni ihyâ edenin günahlarını bağışlarım. Kıyâmette suâl sormam. Onu Cehennem ateşinde yakmam.’
buyurdu.”
 
Mübârek ayların, gecelerin, günlerin kıymetini bilmeli, böyle zamanlarda, çok tevbe istigfâr etmeli, ağlamalı, affolunmak için yalvarmalıdır. Herkes kendi
hâline göre bir miktar ibâdet etse, o geceyi ihyâ etmiş sayılır.
 
Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için hiçbir tâ'ati küçük görmemelidir. Gazabı, günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görüp işlememelidir.
Orta namazı kaçırmamak için beş vakit namazı vaktinde kılmalıdır. Evliyâsı insanlar arasında gizli olduğu için herkese iyi muâmele etmelidir.
 
Kadir gecesinin rastladığı geceleri ihyâ etmek de çok kıymetlidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Kadir gecesine rastlamış bir geceyi ihyâ eden, Kadir gecesini
ihyâ etmiş gibidir.”
 
Bu hadîs-i şerîfe göre, Ramazan-ı şerîfin yirmiyedinci gecesini, Kadir gecesine daha önce çok tesadüf etmiş olduğu için ihyâ eden büyük sevâba kavuşur.
 
Kadir gecesi hakkında İmam-ı a'zam, yirmi ilâ otuzuncu geceleri arasında aranması da bildirilmiştir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
 
“Kadir gecesi Ramazanın 21, 23, 25, 27 29'uncu tek geceleri veya son gecesidir.”
 
“Ramazan-ı şerîfin yirmiyedinci gecesini ihyâ edenin Cennete girmesine ben kefilim.”
 
“Ramazan-ı şerîf ayının yirmi yedinci gecesini ihyâ edenin, amel defterine yirmiyedibin senelik ibâdet sevâbı yazılır. Cennette ona yirmiyedibin köşk yapılır.
Her köşk, hatırdan hayâlden geçmediği şekildedir.”
 
Kadir gecesinin alâmetleri hakkında hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “O gece ne soğuk, ne sıcak olur. Sabah güneş doğunca, sisli olmaz, tatlı ve hoş bir hava
olur. Fırtına olmaz.”
 
Bazı âlimler, Kadir gecesinde köpek sesinin duyulmadığını, ertesi günü güneşin şuasız doğduğunu, Kadir gecesinin gününün de fazilette gecesi gibi olduğunu
bildirmişlerdir. Hadîs-i şerîte “Allahü teâlâ katında en sevgili gece, Kadir gecesidir.” Buyuruldu.
 
 Bu gecede okunacak duâ 
 
Peygamber efendimiz, Âişe vâlidemize, Kadir gecesinde şu duâyı okumasını bildirmiştir:
 
 “Allahümme inneke afüvvün tühıbbül afve fa'fu annî.”
 
Bu gece çok kelime-i tevhid okumalıdır. Hadis-i şerifte;
 
“Kadir gecesinde üç defa lâilâhe illallah diyenin, birincisinde bütün günahları affolur. İkincisinde Cehennemden kurtulur. Üçüncüsünde Cennete girer.” buyuruldu.
 
 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: