2 Temmuz 2008 Çarşamba

(Namaz Zamanı) Cocuklarda Okuma Istegini Artirmak

Cocuklarda Okuma Istegini Artirmak

 

'Okumanin yasi yoktur.' Bu soz genellikle buyukler icin soylenir. Boyle algilandigi icin de, cocuklarimizin okuma problemi yokmus gibi dusunuruz. Oysa esas problem, cocuklarin okumamasi veya cocuklara kitap okunmamasidir. Anne-babalar cocuklarini nasil egitecek? Kulturumuzu ona nasil verecek? Kahramanlarimizi ve degerlerimizi nasil tanitacak? Mevcudattaki guzelligi, yardimlasmayi, cesitliligi ve sayica cokluk icindeki birligi, cocuga baska turlu nasil anlatacak? Eglence ihtiyaci nasil karsilanacak? Cocuklar icin hazirlanan kitaplari onlara okumayan veya okutmayan kac anne, cocuga basit bilgiler disinda bir seyler verebilir? Anne-babalar simdi bu sorulara cevap ariyor.

 

Okuma ciddiye alinmadigi surece, cocugun iyi yetistirilemeyecegini onlar da biliyor. Ancak pek cok anne-baba cocuga hangi yasta ne verilecegini bilmediginden, seviyesinin ustunde bilgiler yukleyerek; onu okumadan, ogrenmeden ve bilgi edinmeden nefret ettiririm endisesi tasiyor. O halde anne-baba, ogretmen ve rehberlere dusen vazife, cocuga kitap okumayi sevdirerek; dogru kitaplari, dogru zamanda okutmaktir, diyebiliriz.

 

Okul oncesi donemde kitap okuma

 

Pek cok anne-baba su soruyla karsilasir: Cocuguma kitap okumaya ne zaman baslamaliyim? Butun anne-babalar bilmelidir ki, okumaya baslamanin yasi yoktur. Onunla kitap okumaya ne kadar erken baslarsaniz o kadar iyi olur. Kucuk cocuklara kitap okumak onlarla ilgilenmenin en guzel yollarindan biridir. Cocugun kisiligi buyuk nispette bu yas doneminde gelistigi icin ona soylenen ve telkin edilen seyler onun kisiliginin sekillenmesine tesir eder. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, cocuk dogar dogmaz kulagina ezan ve kamet okumayi tavsiye etmesi ve kendisinin de bizzat bunu uygulamasi cok manidardir. Demek ki cocugun ruhunu beslemek icin daha ilk gunden baslayarak onun kulagina birseylerin soylenmesi ve onunla konusulmasi gerekmektedir. Bugun cocuk gelisimi uzerinde calisanlarin tespitleri de bundan baska bir sey degildir.

 

Cocuk gormeye, renkleri ve sekilleri ayirt etmeye basladiginda, onunla kitaplar araciligiyla konusmaya gecebiliriz. Bir resim veya sekil cocugun ilgisini ceker. Eger bir konuyu cocuga uygun bir resim, fotograf veya sekille anlatirsak, isitme ve gorme duyusunu birlikte kullanacagindan, soylenen daha kalici olur. Bundan dolayi daha bebek iken; onu kucagimiza aldigimizda resim kitabini acarak hem resmi ona gosterir, hem de resimle ilgili konusmalar yaparsak, onu kitapla erkenden tanistirmis oluruz. Bu uygulama, anne-babaya yakin temas sebebiyle cocuga sevildigini hissettirmenin yaninda, dil gelisimi ve anne-baba ile diyalog kurma bakimindan da faydali olur. Daha buyuk bir fayda ise, erken yasta cocugun hayatina kitabin girmesi ve kitaba karsi alâkanin uyanmasidir. Artik kitap onun icin sicak bir arkadas olur ve okuma surekli bir ihtiyac haline gelir. Victor Hugo'nun dedigi gibi, 'Okuma ihtiyaci barut gibidir, bir kere tutusunca artik sonmez.'

 

Bati, okul oncesi doneme ait cocuk kitabi cesitliligi, kalitesi ve sayisi bakimindan bizimle kiyaslanamayacak kadar ileridir. Ancak bizde de son yillarda bu konuya daha fazla onem verilmekte ve bu sayede okul oncesi kitap ve dergi yayimciliginda takdir edilecek bir gelisme yasanmaktadir. Bu kitaplarin cocuklara ulastirilmasi ve okunmasinda okul oncesi egitim kurumlari onemli rol oynamaktadir. Pek cok anne-babanin cocuk yetistirme hususunda bilgisiz veya ilgisiz oldugu dikkate alindiginda, ulkemizdeki problemin sadece kitap yayimlama olmadigi, bunun yaninda anne-babalara rehberlik hizmetinin de cok eksik oldugu soylenebilir.

 

Okul oncesi donemde anne-baba her gun cocuga kitap okudugunda onun kelime hazinesi genisler, dusunme kabiliyeti ve buna bagli olarak zekâsi gelisir. Dinlemeyi ve konusmayi ogrenir. Kitap okumayi seven bir fert olarak yetisir. Hikâye okunurken o sik sik soru sorar. Cocuk soru sorarak ogrendiginden buna izin verilmelidir. O, kelimeler, hikâye kahramanlari veya kitap hakkinda konusmak istediginde hemen sozu kesilmemeli, konusmasi saglanmalidir. Onun sorularina mantikli, dogru, tatmin edici cevaplar verilmelidir. Asla yalan yanlis seyler soyleyerek sorulari gecistirilmemelidir. Cocuklar ayni hikâyeyi tekrar tekrar dinlemekten sikilmazlar. Bildikleri hikâyeleri defalarca dinlemeyi sevdikleri gibi ayni kitabin tekrar tekrar okunmasini da severler. Bu islem, kelimelere asina olmaya yardimci oldugu gibi kitapta verilmeye calisilan mesajin akilda kalmasina da yarar.

 

Kitap ne saglar?

 

Cocuklarimiz, ulkemizde en fazla ihmale ugrayan, sadece kafalarina bilgi yuklenen ve televizyonun kusatmasi altinda olan en kiymetli varligimizdir. Okullarimizda ogretimden egitime vakit ayrilamadigi, cocuklarin kelime dagarciginin yeterince gelismedigi, durust yasama biciminin ogretilmedigi, cocugun iyi ve kotu davranisi ayirt edemedigi, kimin iyi insan oldugunu taniyamadigi, hangi insanlarla dost olacagini bilemedigi, pek cok egitimci ve ebeveyn tarafindan dile getirilmektedir. Aile veya ogretmen butun bu aciklari kitapla kismen veya tamamen kapatabilir. Kitap, cocuk egitiminin en onemli aracidir. Cocuklara kulturumuzu kitaplarla veririz. Kitap; anne kadar onemlidir, diyemeyiz ama anne cocuga ne veriyorsa kitaplar da onlari verebilir ve vermelidir. Kitaplar dilin kullanimini gelistirir ve yasama tarzlarini ogretir. Cocuklar kitapla insanlari taniyip degerlendirebilir. Roman ve hikâyelerin akisi icinde insanlarin davranislarini tanir. Buradan hareketle, hangi davranisa sahip insanlarla dost olunacagini ve hangi davranislardan da uzak durulacagini sezer hale gelir.

 

Hayatla alâkali problemleri ve onlarin cozumlerini kitaptan okuyan cocuk, kendi hayatinda benzer bir problemle karsilastiginda ben bunun cozumunu biliyorum, der. Kitap insana hayal kurmayi; insanlari, tabiati, canlilari sevmeyi ogretir. Icatlara ve teknolojiye merak uyandirir. Insanin kâinattaki yerini ve gorevini bildirir. Okudugu hikâyeler ona karincanin ezilmeyecegini, kus yuvalarinin bozulmayacagini, hayvanlarin ac ve susuz birakilmayacagini, ormanlarin yakilmayacagini ogretir. Yalan soylemenin kotulugunu, hirsizligin, kavga ve savasin cirkinligini vicdaninda hissettirir. Cocuga; nasihatle veremedigimiz insanlari sevme, karsiliksiz iyilik yapma, cesaret, azim, mutevazilik, kendine hedef koyma, basarili olmak icin calisma gibi degerleri, cocuk okudugu kitaplardaki kahramanlari taklit ederek kendiliginden kazanir.

 

Kitap, ayni zamanda bir eglence aracidir. Bilmece ve bulmacalar, zekâ oyunlari ve fikralar, cocugu; hem eglendirir, hem zihnini gelistirir, hem de ibretli dersler verir.

 

Okumanin gerekcesi

 

Okumanin gerekcesi, adam olup dunya nimetlerinden daha fazla pay almak degildir. Cunku, cok okuyanlar az okuyanlara gore her zaman daha zengin ve daha varlikli degildir. Diger yandan, dunyada ne olup bittigini anlamak icin sadece gazete okumak da okuyucu olmak icin yeterli degildir, gerekcesi olamaz, cunku radyo ve televizyon bu hizmeti bize hicbir zahmete katlanma geregi duymayacak sekilde sunmaktadir. Okumak, dunyayi algilayisimizla, hayata, kâinata ve insan olarak kendimize bakis acimizla alâkalidir. Okumak, bir seyleri kesfetme duygusunun, insanin kendini, kendisinin var olma sebebini, Yaraticisini anlama arzusunun ve kâinatin icindeki sirlari aciga cikarma heyecaninin bir tezahurudur. Kur'an ilk âyetinin "oku" emriyle baslamasinin hikmeti de bu olsa gerektir. Insanin yaratanini bilmesi, kâinatin sirlarini ve kendini kesfetmesi, ancak okumakla mumkundur.

 

Cocugu, kitaba ve okumaya nasil yonlendirebiliriz?

 

Okumayi sevdirmenin sihirli bir yolu yoktur. Bununla birlikte okumayi sevdirmek icin degisik yollar denenebilir. Okul oncesi donemde uygulanabilecek olan bazi metotlara yukarida temas edilmisti. Ilâve olarak, degisik yastaki cocuklara uygulanacak pek cok yol bulunabilir.

 

Her seyden once aile buyukleri evde devamli olarak kitap okuyor ve kitaptaki konulari veya kahramanlari ailedeki diger kisilerle paylasiyorsa, bu ortamda yetisen cocuk, kitap okumaya ilgi duyar. Okuma, once ailede baslar. Okuma bilmeyen cocuk bile kitabi eller, sayfalari acar, resimlere bakar, onlarla ilgili sorular sorar, âdeta yeme-icme gibi kitapla ic ice buyur. Kisaca okuma bizim hayat tarzimiz ise, cocuk da okur.

 

Kitap bir bilgi aktarma araci olarak gosterilmemelidir. Kitabin eglenceli ve sicak yuzu on plâna cikarilmalidir. Cocuk kitapla bir dost, bir arkadas niyetiyle tanismalidir. Cocugun ilgisini cekecek kitaplar, genellikle resimli hikâyeler, romanlar, bilmece, bulmaca ve fikra kitaplaridir. Bu kitaplarla karsilasan cocuk, onlari oyuncak veya eglence araci olarak gorur. Bu yakinlik cocugu okumaya hazirlar.

 

Cocuklarla birlikte kitap okunmalidir. Cocugun okuyacagi kitabi birlikte okumak onun hosuna gider. Kitap okurken ses tonu kahramanlara gore ayarlanmali ve okumaya canlilik kazandirilmalidir. Hep anne veya baba okursa, bu cocugu sikar. Bazen o okumali anne-baba dinlemelidir. Bazi aileler uyku oncesi hikâye okumayi duzenli bir aliskanlik haline getirmislerdir. Bu aliskanlik cogu ailenin uygulayabilecegi pratik bir metottur.

Cocuk, kitap fuarlari ve kitap satis merkezlerine de goturulmeli, burada kitaplari inceleyebilmesi icin yeterli zaman ayrilmalidir. Tamamini olmasa bile, cocuk, ilgi duydugu kitaplari kendisi secmeli ve kendisi almalidir. Ancak alinan kitaplar, cocugun yasina uygun olmalidir. Kitap uzerinde yas grubunun yazilmasi okuyucuya kitap seciminde buyuk kolaylik saglar. Kitabin iyi bir dil, guzel resimler ve iyi bir baskiyla hazirlanmis olmasi gerekir.

 

Kitap okumayi sevdirme bakimindan okul da onemli bir faktordur. Bu gâye ile gunluk programa okuma saatleri konulabilir. Kitap okuma yarismalari duzenlenerek, cok okuyanlara mukâfat verilebilir. Ogretmen cocugun okudugu kitap hakkinda onunla konusmali ve okuduklarini paylasmalidir. Kantinlerde kitap satilmasi da tesvik edilmelidir. Okullarda kutuphane olmali fakat kitaplar dolaplarda kilitli olarak tutulmamali, cocuk kitapla daima hasir nesir olabilmelidir.

 

Netice olarak, uygun yollarla yaklasilirsa her cocuk kitap okumayi sever. Ancak baskiyla cocuga kitap okutulamaz. Okumayi sevdiremiyorsak, hic olmazsa okumadan nefret ettirmeyelim. Cunku okumadan nefret eden kisi, en uygun vasatta bile kitaba kolayca isinamaz.


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: