17 Temmuz 2009 Cuma

(Namaz Zamanı) Namaz, Miracımız Olsun


Süleyman Sargın, Zaman
Süleyman Sargın
Önümüzdeki pazar gecesi Miraç Kandili. Miraca dair çok teferruatlı bilgiler veren yazılar okuyup sohbetler dinleyeceğiz.
Bu sebeple Miraç Gecesi'nin nasıl ihya edileceğinden ziyade Miraç'ın bize en büyük armağanı olan ve Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından "bizim miracımız" olarak tarif buyurulan "namaz" üzerinde durmak gerekiyor.
İslam, topyekûn bir hayatı kucaklar. Din, hayatın her alanında varlığını hissettirir. Bediüzzaman Hazretleri'nin ifadeleriyle "Din hayatın hayatı, hem nuru hem esası; ihya-i din ile olur bu milletin ihyası." Hem şahsi hayatımızda hem toplumsal hayatımızda diriliğe ve canlılığa kavuşmak, hayatiyet kazanmak ve çevremize de hayat nurları saçmak için ibadet hayatımıza hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Bu ibadetlerin en başında da yine Nebiler Sultanı tarafından "dinin direği" olarak tanımlanan "namaz" geliyor.
Sahabe-i Kiram efendilerimiz, namaz ile imanı eşdeğer tutmuşlardır. Bu anlayışta Peygamber Efendimiz'in namaza dair tahşidatlarının tesiri büyüktür. Hz. Câbir'in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Efendimiz şöyle buyurur: "Kişiyle şirk ve Allah'ı inkâr arasında namazın terki vardır." Yani namaz, insanla küfür ve şirk arasındaki en büyük kalkandır. Namazın terkiyle bu kalkan ortadan kalkar ve insan her an şirk ve küfür virüslerinin hücumlarına hazır hale gelir, korumasız kalır.
Namazın ehemmiyetine dair Abdullah ibni Amr hazretlerinin naklettiği şu hadise de dikkate değerdir.
"Adamın biri, Peygamber Efendimiz'e gelerek amellerin en değerlilerini sormaya başladı. Allah Resûlü, adamın ilk sorusuna:
-Namazdır, dedi.
­ Sonra hangisidir?
­ Yine namazdır.
­ Sonra hangisidir?
-Yine namazdır.
Adam aynı suali dördüncü kez sorunca Efendimiz:
­-Allah yolunda cihâd etmektir, buyurdu.
Bu bahsi M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Kırık Testi sohbetlerinden bir alıntıyla noktalayalım:
"Namaz ebedi yolculukta size enîs (arkadaş) olacak, gökçek yüzlü, boyu posu, edası endamıyla hiçbir tarafı tenkit edilemeyecek uhrevî bir misalî vücuda sahiptir. Eğer onu eda ederken şeytanın hırsızlığına mani olamazsanız, şeytanı rükûnuzdan, secdenizden kovamazsanız, o azgın düşman, namazın bir sağına vurur, bir soluna; bir yandan kıyamını götürür, bir yandan kıraatini! Namazınızı öyle yaralar ve o hale getirir ki; onun misâlî vücudu da kırık-çıkıklara maruz kalır ve ahirette size ne der bilemiyorum. Mutlaka diyeceği şeyler vardır. "Allah hayrını versin beni zâyî ettin" mi der, "Sen beni zâyî ettin, Allah da seni zâyî etsin" mi der, bir şey der mutlaka.
Öyle bir namaz sakat olur, kör, topal, sağır hale gelir. Üzerinizden atıyor gibi alelacele kıldığınız namaz, beraber bulunmaktan nefret duyacağınız, onunla olmayı istemeyeceğiniz, abus çehreli, çirkin mi çirkin bir varlık olarak berzah hayatında karşınıza çıkacak, ondan tiksinti duysanız da kabirde, mahşerde yanınızdan ayrılmayacak ve "Beni zâyî ettin..." deyip duracaktır. Evet, orada rahatsızlık yaşamamak için sizin burada namaza rahatsızlık vermemeniz ve hırsız elinin ona uzanmasına mani olmanız gerekir. Hiçbir rüknünden bir şey çaldırmamalısınız. Bütün kalbiniz, hissiyatınız ve letâifinizle Allah'a müteveccih olmalısınız.
Yoksa zamanla füyûzat hisleriniz gerçekten ölür gider. Ölür gider de, artık namazları adeta geçiştirir, başınızdan atıverirsiniz, sabah namazına zor güç kalkarsınız; Allah'a karşı mükellefiyetlerinizi, yeme–içme gibi nefsinizin, arzularınızın, iştihalarınızın gerektirdiği şeyler kabilinden edâ edemezsiniz, angarya gibi yerine getirirsiniz. Hiç farkına varmadan özünüze zarar şerarelerle kavrulur gidersiniz.
Namaz, bizi ahirette kurtaracak bir sermayedir. Onun için namaz hususunda çok hassas davranmak gerekir. Allah onun kıymetini ruhlarımıza duyursun ve eksiğiyle gediğiyle namazlarımızı kabul buyursun.
Eğer bir mü'min "Allah'ım, sabah namazını kaçırmaktansa emanetini al.. bugün sabah namazını kaçırmış bir münafık olarak bu güneşten istifâde etmeyi düşünmüyorum." diyecek kadar kulluk vazifesinde hassas davranmıyor, bu yakarışı içinde derince duymuyorsa; din, onun için sadece bir kültür manasına geliyor demektir. Maalesef bugün din, Müslüman coğrafyasında kültür olarak tevarüs edilen gelenekler görenekler gibi şuursuzca yaşanmaktadır. "


Windows Live™ ile e-posta kutunuzdaki işlevlerin çok ötesine geçin. Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: