22 Temmuz 2009 Çarşamba

(Namaz Zamanı) *'Ey Rabbim! Benim halkim bu Kur'an'i terketti' *

**
*'Ey Rabbim! Benim halkim bu Kur'an'i terketti' *
 
 
Kur'an, peygamberin kiyamet gunu Allah'a soyle sikayette bulunacagini
soyler:
 
 "Peygamber diyecek ki: *"Ey Rabbim! Benim halkim bu Kur'an'i
terketti." *(Furkan;
25/30)
 
Ayette gecen "Kur'an-i mehcur" tabiri terk edilmis, bir kenara atilmis,
birakilmis, uzaklasilmis Kur'an demek…
 
Peygamber rabbine hangi halki sikayet edecek dersiniz?
 
Kim bu Kur'an'i bir kenara atan halk?
 
***
 
Elinize aldiginiz herhangi bir mushafin uzerinde "Kur'an-i azim" veya
"Kur'an-i Kerim" yazar.
 
Buyuk, sanli, asil Kur'an; icinde insanligin serefi ve itibari olan,
kemiklesmis deger ve ilkeleri bulunan, onlari israrla vurgulayan, insanliga
surekli bunlari hatirlatan (zikr), temel degerlerinin (hablun min'ennas)
savunucusu, vicdaninin sesi (basairu li'nnas ) olan Kur'an demek…
 
Ne asil bir isim…
 
Demek artik soyle okuyacagiz: Kur'an-i mehcur…
 
"Gecip giden varsa Islam'in su cignenmis diyarindan", viran olmus yurtlarin,
metruk binalarin, ot basmis evlerin orumcek baglamis duvarlarinda asili
duran, artik bir manasi kalmamis, bunun icin de donup bakmaya gerek olmayan,
terkedilmis, bir kenara atilmis, kendi haline birakilmis Kur'an demek…
 
Ne hazin bir isim…
 
***
 
"Kur'an Mekke'de nazil oldu, Misir'da okundu, Istanbul'da yazildi" diye
meshur bir soz var…
 
Kur'an'in tarihteki serancamini adeta ozetliyor: Nazil oldu… Okundu…
Yazildi…
 
Peki nerede anlasildi? Nerede yasandi? O niye yok?
 
Manidar degil mi?
 
***
 
Kendinizi bir yoklayin.
 
En son ne zaman Kur'an'i okudunuz demiyorum, ne zaman dedigini anlamaya
calistiniz?
 
Yani Kur'an'i en son ne zaman terk ettiniz?
 
Biliyorum bir cogumuz icin trajik bir soru.
 
Kur'an'i terk etmek…
 
Ondan umudunu kesmek…
 
Gerek duymamak…
 
Heyecan duymamak…
 
Okudugu halde terk etmek…
 
Yazdigi halde terk etmek…
 
Konustugu halde terk etmek…
 
Saygi duydugu halde terk etmek…
 
***
 
Bu kitap bir cogumuz icin artik Kur'an-i azim degil Kur'an-i mehcur…
 
Peki, Kur'an nasil terk edilir?
 
Kimimiz Kur'an'i *"okuyarak"* terk ederiz.
 
Gece gunduz hatim indiririz. Bir olunun topragina okuyup geceriz. Sifa
niyetine okur, fal bakar, saga sola ufurur, sifre arar, gullu yasin
hatmeder, teberruken tilavet ederiz. Hafizlik yarismalarinda birincilikler
aliriz. Davudi seslerimizle salonlari inletiriz. Ne dendigine hic bakmayiz
cunku onemli degildir.
 
Onemli olan lahuti bir sesin icimizi huzurla doldurmasidir.
 
Iste bu Kur'an-i mehcur'dur…
 
*Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin *
 
*Ne mezarlarda okunmak, ne fal bakmak icin*
 
***
 
Kimimiz *"saygi gostererek" *terk ederiz.
 
Islemeli kiliflara koyup duvarlara asariz. Belden asagiya indirmeyiz.
Ayagimizi ona uzatarak yatmayiz. "Abdestim yok, aybasiyim" vs. diyerek
zinhar el surmeyiz. Saygimizdan peygamberin ismini bile anmayiz. Aninca da
kirk cesit salavat getiririz. Oyle saygiliyizdir ki Kur'an'a, saygimizdan ne
dedigini anlamayi bile saygisizlik sayariz.
 
Iste bu Kur'an-i mehcur'dur…
 
*Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin *
 
*Ne duvarlara asilmak, ne el surulmemek icin *
 
***
 
Kimimiz *"yazarak" *terk ederiz.
 
Kufi'den rika'ya, sulus'ten culus'a hat sanatinin nadide ornekleriyle
bezenmis turkuaz ve altin sarisi yazmalara isleriz. Hat ve tezhip sanatinin
mukemmel orneklerini sergileriz. Inceden inceye yazar, bir noktasi icin kirk
divid harcariz.
 
Iste bu Kur'an-i mehcur'dur…
 
*Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin *
 
*Ne tezhip, ne sulus, ne hat yazmak icin*
 
***
 
Kimimiz *"konusarak"* terk ederiz.
 
Kur'an uzerine bol bol konusuruz. Nutuklar atar, hutbeler irad ederiz.
Konusmalarimizi en guzel ayetlerle susleriz. Besmele, hamdele ve salvele ile
baslar, "hur-i iyn" dualariyla bitiririz. Tefsir dersleri yapar,
tapinaklarda vaaz verir, kursulerde gerdan kivirmaya bayiliriz.
 
Iste bu Kur'an-i mehcur'dur…
 
*Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin *
 
*Ne tapinak, ne nutuk, ne vaaz dini icin*
 
***
 
Kimimiz *"kenarinda dolanip durarak"* terk ederiz.
 
Emsile, bina, maksut, avamil, belegat, usul, hadis, fikih, kelam vadilerinde
dolanir dururuz. 72 ilmi ogrenmek icin bina okur doner doner bir daha
okuruz. Omur biter 72 ilim bitmez. Meslek kaygilarindan, kariyer
hesaplarindan ilahi mesajin ozunu unutur gideriz. Peygamberin agzindan "Bu
kiz cocuklari hangi sucundan dolayi olduruldu" ayetini duyar duymaz kilicini
cekip "Bundan boyle kilicim bu sozun arkasindadir!" diyen sokaktaki adamin
sadeligini, heyecanini, dogrudan muhatapligini hissetmeye kasinip durmaktan
bir turlu sira gelmez. Halbuki is bu kadar sade ve basittir.
 
*Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin *
 
*Ne meslek kaygilari ne kariyer hesaplari icin *
 
***
 
Kimimiz de *"acik arayarak"* terk ederiz.
 
Kur'an'da habire acik arariz. Dorde kadar evlenmeyi emrediyormus, koleligi
onayliyormus, erkege iki kadina bir hak veriyormus, kadini asagiliyormus,
zina edeni taslayin diyormus, Muhammed s.a.v. cocuk yasta kizla evlenmis,
hurafeyle doluymus vs. diyerek terk ederiz. Kur'an'i sonmus bir yildiz gibi
goruruz. Eski caglarin kitabi muamelesi yapariz. Caga ayak uyduramadigini
soyleriz. Col kitabi veya Arap dini olarak goruruz. Butun bunlari
gosterebilmek icin acik ustune acik arariz.
 
Iste bu Kur'an-i mehcur'dur…
 
*Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin *
 
*Ne erkegi yuceltmek, ne kadini asagilamak icin *
 
*Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor gormek icin *
 
* *
 
***
 
Oysa bu kitap esas itibariyle *"yasayan hayatin"* icinde *"okunur".* Yasayan
hayattan koptugu an terkedilmis (mehcur) olur. Cunku onun olus ve dogus
tabiatinda dosdogru "yasayan hayatin" icinden gelen (kitabun qayyime)
ozelligi vardir. Keza hakkinda bilgi sahibi olurken bile "metafizik bir
gerilim" icinde ve "korku ve titreme" (husu ) halinde olmak icap eder. Aksi
halde size kendini acmaz.
 
Zira bu kitap tapinaklarda degil, varolus sancisi ceken bir oksuzun
magaradan sehre inmesiyle sehrin sokaklarinda, evlerinde, carsilarinda,
pazarlarinda ve de giderek savas alanlarinda dogmustur. Bu nedenle onu
okurken, icinden, "disarida gurul gurul akan hayatin" sesini; diri diri
topraga gomulen kiz cocuklarinin yalvarislarini, kolelerin zincir seslerini,
at kisnemelerini, kilic sakirtilarini, sehit feryatlarini, gazi cigliklarini
duymuyorsaniz onu asla okumus olamazsiniz.
 
"Metinde gecmeyeni duyabilmek" iste bu bunun icin vardir.
 
Cunku Kuran sadece bir "metin" degildir. Onun meali de metinde gorunenin yan
tarafina yazilmasi degildir. Bilakis meal, metinde gecmeyeni duyabilme
cabasinin adidir. Zira uzerinde calistiginiz metin, metinlerden bir metin
degildir. Bu metin oyle kolayina ortaya cikmamistir. Arkasinda yirmi uc yil
boyunca esen bir ruh, dalgalanan bir heyecan ve coskun bir hareket vardir.
Bunlardan nasibiniz yoksa Kuran okumak ha bir kuru emektir…
 
*Peki, nedir Kuran?*
 
Kuran, bilgiden ziyade esasinda bir bilinc kaynagidir. Epistemolojiden
ziyade ontolojiye dahildir. Yani bilgi kaynagi olmaktan ziyade, bilgiye
ulasacak olan insanogluna hitaptir. Insani cevresine tepki vermeye cagirir.
Onda "Allah suuru" (takva) uyandirarak hayat yolculugunda "birlikte
yurumeye" davet eder. Bu suur uyandiktan sonra bilgiye insan kendisi
ulasacaktir.
 
Bilgi ise butun varliga sacilmistir; tarih, tabiat ve hayat... Bilgi
butunuyle tek bir kisiye veya bolgeye inhisar edilmemistir. Insana dusen
bunlari aramak, esasli bir hakikat arayisina girmek, tarihin, tabiatin ve
hayatin neresinde ise bulup ortaya cikarmak, Cin'de de olsa gidip almaktir.
 
Kuran sinirli sayida bilgi verdigi yerde bile esas itibariyle suur
olusturmak istemektedir. Kuran'in yazili bir metin olarak, tekrarli,
kesintili, vurgulu ve dalgali akisinda bunu gormek mumkundur. Esasinda
Kuran, deruni dile ve canu gonule yonelmis bir hitabettir.
 
Kuran, insanliga hic duyulmamis yepyeni seyleri getirmez. Bilakis bilindigi
halde uygulanmayan, o cok bilenen fakat orali olunmayan, cesitli sebeplerle
savsaklanan, her insanda fitraten var olan insanlik vicdanini (basairun
li'n-nas) uyandirmak ister (45/20). Uyanan vicdanin hayata yansimasini
bekler; iyilik, guzellik, dogruluk, durustluk, sevgi, saygi, soz, namus,
adalet, erdem, vefa, dostluk, kardeslik, comertlik, yigitlik, mertlik gibi
temel insanlik degerleri (hablu'n-nas) uzerinde israrla durur (3/112) ve
surekli olarak bunlari talep eder. Bunlari ayni zamanda Allah'in
ipi/yolu/degerleri ( hablullah) olarak vazeder (3/112).
 
Kuran bize hakikat arayisinda yoldas olmak ister. Yardim eder, aptalca bir
yanlisliga dusmememiz icin bizi uyarir. "Allah" kavraminin pesine dusurerek,
her seyden bagimsizlasmamizi saglar. Boylece bizi her tur batil
bagimliliktan kurtararak ozgurlestirir. Bu anlamda Kuran isaret parmagi
gibidir. Bilfiil, bizzat ve "hemen simdi" isaret ettigi yone gitmemizi
ister, isaret parmaginin kendisi ile ugrasip durmamizi degil…
 
*(Yasayan Kur'an; Turkce Meal-Tefsir, Onsoz'den, Insa yayinlari, Ist. 2007).
*
 
***
 
*Bu Kitap'tir: her insana icin disin ogreten*
 
*Gokte, yerde, tende, canda bir Yaratan sezdirten*
 
* *
 
*Bu Kitap'tir: Her kisiye benlik veren, yol acan.*
 
*Insanligin sergisine armaganlar astirtan*
 
*Bu ceragdir: Obalara, konaklara nur sacan*
 
*Bir koylunun islerini tarihlere basdirtan*
 
* *
 
*Bu Kitap'tir: Yurekleri iyilikle besleyen*
 
*"El bagina girme" diyen, dost yarasin baglatan. *
 
*Bu anadir: Her oksuze "Yavrum" diye sesleyen *
 
*Nice canlari kardas eden birbirucun aglatan*
 
* *
 
*Bu Kitaptir; akillara her bir seyi sordurtan*
 
*"Dusun sonra inan" diyen, dogru yollar gosteren *
 
*Bu bilgidir: Ululugun yapilarin kurdurtan*
 
*Ciplak daglar yesilleten, viran koyler senleten*
 
* *
 
*Ey kardaslar! Su kucucuk armaganim atmayin;*
 
*Bir goncadir; Muhammed'in gul yapragindan derildi*
 
*Sakin, bunu yapma cicek demetine katmayin*
 
*Bu sey size ozunuzu acmak icin verildi.*
 
* *
 
*(M. Emin Yurdakul, Kur'an-i Kerim)*
 
* *
 
*Iste bu da Kur'an-i azim'dir…*
 
* *
*Onu terk eden, kendini terkemistir.*
 
 
 
*Ihsan ELIACIK*
 
   
 
 
Maillerime Yanıtlarınızı Lütfen ankebutxx@gmail.com Adresine Yollayınız...
 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: