6 Aralık 2008 Cumartesi

(Namaz Zamanı) selamünaleyküm hayırlı bayramlar



 
Teslimiyet

Hz İsmail, Hz İbrahim'e saçı sakalı ağardığı bir zamanda verilen bir müjdeydi; fakat bir son değil yepyeni bir başlangıçtı. O'nun ardından "İshak" gelecekti "Sare" anneden.

Hz. İsmail'in neslinden son peygamber Hz. Muhammed, Hz. İshak'ın neslinden Hz. Yakup, Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. Harun, ve daha nice peygamberler gelecekti.

Hz İsmail muhteşem bir teslimiyet sembolüdür.

Önce bir müjde olarak çıkar karşımıza, ardından babası İbrahim'in, annesi Hacer'in ve manevi annesi Sare'nin sınandığı bir imtihan olarak.

Ardından daha adı dahi koyulmamış Mekke yolunda çıkar karşımıza. Çölde ağır aksak ilerleyen iki silik iz. Bir yanda nebi İbrahim, diğer yanda cefakar anne Hacer ve elde bir küçük bebek: İsmail.

Allah'ın emriyle konaklayan, Allah'ın emriyle ilerleyen ve Menzile doğru yol alan bir küçük kafile.

Menzil ki ne menzil. Ne ağaç var ne de su. Ev yok, ocak yok, insan yok.

Yer ateş, gök ateş gönüller ateş.

Soruyordu Hacer kadın kutlu nebiye. "Bunu sana  Rabbin mi emrediyor". Evet diyordu bir kısık ses ve gerisi duyulmaz oluyordu seslerin.

Ardından, bu çöl ikliminde, susuzluktun kıvranan çocuğunun hayatından endişe duyan ve belki bir su bulurum umuduyla iki tepe (Safa ve Merve) arasında koşuşturan ve dilde dua Allah'a yalvaran bir kadın: Hacer; Allah'a güvenin ve sabrın sınavında.

İşte bu sabrın hediyesi zemzem ve say; artık iki direk arasından ibaret kalan o büyük semboller Safa ve Merve

Ardından yine sınav ve İsmailce dilde yine o teslimiyet:

İsmail "Babacığım" dedi, "sana emredilen neyse onu yap. Allah'ın izniyle beni sabredenler arasında bulacaksın."

Babası "Yavrucuğum, rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm. Bir düşün, ne dersin" diyordu. O güzel dilde işte bu teslimiyet. Bu teslimiyetin hep birer hediyesidir: Kurban, Kabe, Hacc.

"Hani İbrahim ve İsmail evin (Kabe'nin) temellerini yükseltiyor ve şöyle dua ediyordu. Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur. Şüphesiz sen işitensin bilensin.


Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle ve bizim soyumuzdan sana teslim olacak bir topluluk çıkar. Bize ibadet yollarını göster ve tevbemizi kabul buyur. Şüphesiz yalnız sensin tevbeleri kabul eden ve rahmet eden. (Bakara:127,128)

İşte bu duanın bir sonucuyum ben diyordu  Hz. Peygamber. Ardından bir çağrı da kutlu nebi Hz Muhammed'e geliyordu.

"Resûlüm kitap da (Kur'an da)  İsmail'i de an. Gerçekten o sözüne sadıktı ve bir peygamberdi. Halkına namazı ve zekatı emrederdi. Rabbinin katında beğenilen bir kimse idi" (Meryem: 54,55)


En büyük ibadet, yaratılış amacımız olan alemlerin rabbi olan Allah'a teslim olmaktır.

İşte bir resûlün örnek alınıp hayata aktarılsın diye Kur'an'ı Kerim de anlatılan hayatı ve İsmailce'ye dair bir ipucu

 
Sabri Ünal
Hayırlı bayramlar selam ve dua ile
 

Arefenin yeri başkadır...


Bugünlerde oruç tutup, gündüzünü ve gecelerini de ibadetle geçirmek hem affa, hem de büyük sevaplar elde etmeye vesile olur.

Bu on gün içinde Arefe gününün yeri ise bambaşkadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Arefe günü tutulan oruç hakkında şöyle buyurmaktadır:

"Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına keffaret olur." (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 457)

Hz. Ebu Bekir'in oğlu Abdurrahman, Arefe günü kardeşi Hz. Aişe'nin (r.a.) huzuruna girdi. Hz. Aişe oruçlu olduğu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. Abdurrahman ona:

"Orucunu boz" dedi. Hz. Aişe:
"Resulullahın (s.a.v.), 'Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına keffaret olur' dediğini işittiğim halde iftar mı edeyim?" dedi. (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 458)

"Keffaret olur", günahları örter, affettirir, demektir. Bizim gibi neredeyse bir günah denizinde yüzen ahir zaman Müslümanları için bundan daha büyük bir müjde olabilir mi? İşte af ve mağfiret fırsatı!

Başka bir rivayette ise Hz. Aişe şöyle demiştir:
"Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir." (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 460)

Demek ki, bir günlük arefe orucu, üç yıllık normal günlerde tutulan oruç sevabına denktir.

Efendimiz, bugünün faziletini şöyle anlatır:
"Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah'tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar."

Yine konuyla ilgili bir hadis şöyledir:

"Arefe gününden daha faziletli bir gün yoktur. Allahü Teala o gün, yer ehli ile meleklere karşı övünür ve (Arafat'taki hacıları kast ederek) şöyle buyurur:
'Kullarıma bir bakın. Saçları başları dağınık, toz toprak içinde her uzak ilden bana geldiler. Bu hâlleri ile onlar, rahmetimi ümit etmekteler, azabımdan dahi korkmaktalar. Şahit olunuz, onları bağışladım. Onların yerlerini cennet eyledim.'
Melekler derler ki:
'Onların arasında biri var ki; yalancıktan bu işi yapar. Falan kadın da öyle.'
Allahü Teâla şöyle buyurur:
'Onları da bağışladım.'

Arefe günü olduğu kadar, hiçbir gün cehennemden daha çok azat edilen olmaz."
Bu arada şunu hatırlatalım: Hadislerde zikredilen Zilhicce'nin ilk on gününden maksat ilk dokuz günüdür. Çünkü Zilhicce'nin onuncu günü Kurban Bayramı'nın birinci günüdür, bugün oruçlu olmak caiz değildir; ancak o gün de ibadet günüdür. Müstehap olan oruç, Kurban Bayramı'ndan önceki ilk dokuz gündür. On geceye ise, Kurban Bayramı'nın gecesi dahildir. Çünkü geceler önce gelmektedir.
Ayrıca Zilhicce'nin sekizinci gününe "terviye günü" dokuzuncusuna "Arefe günü"; Kurban bayramı gününe (onuncu güne) "nahr=kurban günü", ondan sonraki üç güne de "teşrik günleri" denilmiştir.

Bu günlerde kazası olmayanlar, beş vakit namaza ilaveten nafile ibadetlere de ağırlık vermelidirler. Kazası olanlar ise daha çok kaza namazları kılmalıdırlar.

Cemil Tokpınar


Tamamıyla yeni Windows Live Messenger ailesine katıl Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: