28 Şubat 2009 Cumartesi

(Namaz Zamanı) Hz. Ebu Süfyan

Hz. Ebu Süfyan

 

Hz. Ebu Süfyan (radıyallahü teâlâ anh), Peygamber efendimizin kayınpederi ve eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Peygamber efendimizin mübarek zevceleri olan Habibe validemizin ve vahiy katibi Hz. Muaviye'nin babasıdır.

 

Hz. Ebu Süfyan, müslüman olmadan önce Mekke'nin ordu kumandanı idi. Mekke'nin fethinde müslüman oldu. İslam ordusu şehre girerken, bir tepeden onları seyrediyordu. Kendi kendine (Şimdi büyük bir ordum olsa, acaba bunları yenebilir miydim?) diye düşündü. Tam o sırada Peygamber efendimiz yanına gelip, yavaşça (Ne kadar büyük ordun olsa, yine seni yenerdim) buyurdu. Bu mucize karşısında Hz. Ebu Süfyanın imanı daha da kuvvetlendi. Daha sonra Peygamber efendimiz Eshabına buyurdu ki:

(Ebu Süfyan'ın evine giren öldürülmekten kurtulur.) [Müslim]

 

Hz. Ebu Süfyan Mekke'ye gidip Kureyşi İslama davet etti. İslam ordusunun şehre girmek üzere olduğunu haber verdi. (Müslüman olanlar ve veya benim evime ve Mescid-i harama sığınanlar hariç, herkes kılıçtan geçirilecektir.) dedi. Hz. Ebu Süfyan bu şereften başka, daha birçok ihsanlara kavuştu. O gün fazla kan dökülmeden Mekke fethedildi. Bunda Resulullahın kayınpederinin pek büyük hizmeti oldu.

 

Taif gazasında çok büyük kahramanlık gösterdi. Harpte bir gözü kör oldu. Resulullah, (Ya Eba Süfyan! Hangisini istersin? Eğer dilersen, dua edeyim, gözün yerine gelsin. Eğer dilersen Allahü teâlâ, Cennette sana bir göz versin) buyurdu. Ebu Süfyan: Ya Resulallah! Cennette göz verilmesini isterim dedi ve avucunda duran gözünü yere attı.

Ebu Süfyan hazretleri Yermük gazasında da, çok kahramanlık etti. İkinci gözü de çıktı. Orada şehid oldu. (Medaric-ün nübüvve, Mevahib-i ledünniye)

 

Allah hepsine Cenneti söz vermiştir

Peygamber efendimizin kayınpederi olan Ebu Süfyan hazretlerine dil uzatılamayacağı gibi,  eshab-ı kiramın herhangi birisine de dil uzatılamaz. Çünkü hepsi cennetlik idi. İşte bir âyet-i kerime meali:

(Mekke'nin fethinden önce Allah için mal veren ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah yolunda harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] va'detmiştir.) [Hadid 10]

 

Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat vermemek için, ve küllen vaadallahü hüsna buyuruluyor. Yani Allah hepsine Cenneti söz vermiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından elbette, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer gibi Mekke'nin fethinden önce Müslüman olup, bütün savaşlara katılanlar, Hz. İkrime,  Hz. Vahşi gibi fetihten sonra Müslüman olanlardan üstündür. Ama hepsi de Cennetliktir.

 

Allahü teâlâ, sadece Eshab-ı kiramın Cennetlik olduğunu bildirmekle kalmadı, o mübarek insanları sevip onların yolundan giden Müslümanlardan da razı olduğunu, onları da Cennete koyacağını bildirdi. İşte bir âyet-i kerime meali:

(Muhacirlerin [Mekke'den hicret eden eshabın] ve Ensarın [Medine'de muhacir eshaba yardım edenlerin] önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır ve bunlar da, Allah'tan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.) [Tövbe 100]

 

Allahü teâlânın zatı gibi sıfatları da sonsuzdur. Razı olması da sonsuzdur. Allah, Eshabdan birkaç sene razı oldu sonra vazgeçti denilemez. Allah sözünden dönmez.

 

İbni Sebeciler, birkaç sahabi hariç hepsine kâfir diyorlar. Allahü teâlâ, sahabi düşmanlarına fırsat vermemek için, sadece Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali gibi cihad edenlerin değil, evlerinde oturanların da cennetlik olduğunu bildirmiştir. İşte âyet-i kerime meali:

(Müminlerden, oturanlarla malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kılmıştır. Bununla beraber Allah hepsine de en  güzel olanı [Cennet] va'detmiştir; ama cihad edenleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır.) [Nisa 95] Bu âyette de, "hepsi cennetliktir" buyuruluyor.

 

Eshab-ı kiram birbirlerinin dostu idi. İşte âyet-i kerime meali:

(İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve [hicret eden eshabı] barındırıp yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır.) [Enfal 72]
 
Eshab-ı kiramın birbirine karşı çok merhametli olduğunu bildiren bir ayet-i kerime meali de şudur:
(Muhammed aleyhisselam,  Allah'ın Resulüdür ve Onunla birlikte bulunanların [Eshab-ı kiramın] hepsi, kâfirlere karşı çetin, fakat, birbirlerine karşı merhametli, yumuşaktır.) [Feth 29]  
 
Furkan suresinin, (Allah, kâfirken tövbe edip iman eden ve salih amel işleyenlerin seyyiatını hasenata [günahlarını sevaplara] çevirir. Allah çok affedici ve çok merhamet sahibidir) mealindeki 70. âyeti, Hz. Ebu Süfyanın ve mübarek oğlu vahiy katibi Hz. Muaviye'nin ve iffetini, asaletini, Mekke'nin fetih gününde Resulullahın huzurunda ispat eden Resulullahın kayınvalidesi Hz. Hind'in tertemiz olduklarını ortaya koyan sarsılmaz bir vesikadır.

 

Hz. Ebu Süfyan, Allah resulünün kayınpederidir

Hz. Ebu Süfyan, Peygamber efendimizin kayınpederi olmakla, mübarek kızı Habibe validemiz de müminlerin annesi olmakla şereflenmiştir. Bir âyet-i kerime meali:

(Resulullahın zevceleri müminlerin anneleridir.) [Ahzab 6]

 

Resulullahla akraba olmak şerefi çok büyüktür. İmanlı olan her akrabası muhakkak cennetliktir. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Allahü teâlâ bana söz verdi ki, kızlarını aldığım ve kızlarımı verdiğim aileler, Cennette benimle beraber olacaktır.) [Deylemi]

(Allahü teâlâ bana insanların en iyilerini sahabi olarak ayırdı. Bunlardan birkaçını bana vezir olarak, İslam dinini bildirmekte yardımcı olarak seçti. Bunlardan bazılarını da eshar [hanım tarafından akraba] olarak ayırdı. Onlara dil uzatanlara Allah'ın, meleklerin ve bütün insanları laneti olsun!) [Hakim]

 

(Allahü teâlâ, bana eshab ve akraba olarak en iyileri seçti. Birçok kimse, eshabıma ve akrabama dil uzatır, kötülemeye çalışırlar. Böyle kimselerle oturmayın! Birlikte yiyip içmeyin, bunlardan kız alıp vermeyin.) [Dare Kutni]

(Eshabımı, zevcelerimi ve Ehl-i beytimi seven ve onlara dil uzatmayan, Cennette benimle beraber olur.) [Ramuz]

 

(Esharımın [Hanım tarafından olan hısımlarımın] Cennetlik olmasını istedim. Rabbim de bu isteğimi kesin olarak kabul etti.) [Hakim]

(Kızlarımı evlendireceğim kimselerle, evleneceğim kadınların Cennetlik olmasını Rabbimden istedim. Rabbim de kabul etti.) [Şirazi]

(Benimle evlenen veya kız alıp verdiklerim, Cehenneme girmez.) [Deylemi, İ. Neccar]

 

Sırf bu hadis-i şerifler bile Hz. Ebu Süfyan'ın cennetlik olduğunu göstermektedir



Windows Live™ ile e-posta kutunuzdaki işlevlerin çok ötesine geçin. Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: