17 Mayıs 2008 Cumartesi

(Namaz Zamanı) hic umulmadik kimseler kaybedebilir

Hic umulmadik kimseler kaybedebilir

 

Birbirine en uzak seyler nelerdir?" denilirse kufur ve iman diyebilirsiniz; neticeleri itibariyla boyledir. Fakat, hayat icinde yasadiginiz seyler itibariyla; hisleriniz, hevesleriniz veya vicdaniniz, suurunuz ve latife-i Rabbaniyeniz acisindan bakinca birbirine en yakin seyler de kufur ve imandir.

 

Aralarinda incecik bir perde vardir.

 

Onun icin perdenin ote tarafina yuvarlanip dusenlerin dedikodusunu edip, "Nasil oldu da dustuler?" falan deme yerine "Allah bizi dusurmesin." diye Cenab-i Hakk'a teveccuh edip yalvarmak lazimdir. Devamli surette, "Rabbenâ lâ tuzig kulûbenâ ba'de iz hedeytenâ-Allahim hidayet buyurduktan sonra kalplerimizi kaydirma." demek gerekir. Butun kardeslerimiz icin de ayni duayi yapmaliyiz. Cunku hic umulmadik kimseler kaybedebilir. Vahye katiplik yapan insan vardir ki kaybetmistir. Ister tahribatin kolay olmasina, ister seytanî meselelerin insana daha cazip, daha hos gelmesine, isterseniz de her zaman tetikte yasayamamaya.. neye verirseniz veriniz, hic beklenmedik anda kayabilir ve devrilirsiniz. Bundan dolayi, insan kendine hic guvenmemeli, O'na tutunmali ve bu sekilde ayakta durmaya calismali.. kendini cok kucuk gormeli.. her gece bin rekat namaz kilsa, basini yerden kaldirmasa da kullugunu yapamadigi inancinda olmali. Senenin her gununu ibadetle dopdolu yasayan bir kul "Rabb'ime su kadar ibadet ettim, su meselede soyle bir mazhariyete erdim." seklinde aklinin kosesinden gecirse, kendisini bir paye ve makam sahibi zannetse, onun bu mulahazayla tukettigi o anlar, hayatinin en karanlik dilimleridir. Oysa dikkatli bir kul, mazhariyetlerine bir mekr olabilecegi endisesiyle bakmali ve Allah'in rizasindan baska butun taleplere kapanmalidir. "Ben bir koleyim. Kolenin hic sermayesi olmaz; o ne kazanirsa kazansin kâr efendiye aittir." suurunda olmali, ibadet ve hizmetleri karsiliginda bir mukâfat ve bedel beklememelidir. Oyleyse mesele, makam elde etmek, bir pâyeyle bilinmek degildir; verilmis bir pâyenin hakkini eda etmek, nimetlere sukurle mukabelede bulunmaktir.

 

http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=658284

 

[KURSU] Gunahlara karsi dikkatli olmak gerek

 

Toplu ve beraber olmada rahmet; firkatte (ayrilikta) ise nikmet (bela ve afet) vardir. Oyleyse, ayri ve yalniz kalmamak lazimdir. Ayri durma oldurucudur, tehlikelidir. Her huzurun bir insibagi oldugu gibi bir araya gelme de bir insibag hasil eder.

 

Ayrica, bir yerde kalinirken ya da bir yere gidilirken elden geldigince bizi kontrol edecek birisiyle beraber olmak; yalniz kalmamak, yalniz gitmemek, yalniz dolasmamak gerekir. Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) "Yalniz seytandir." sozunu dar anlamamali. Tek basina bir yerde yatip kalkmadan, yalniz dolasmaya kadar, hemen her halukarda o teklik icinde bir seytanlik vardir seklinde genis yorumlamali. Evet, yalnizlik icinde bir seytanlik vardir. Allah Resulu, bunu bir manada iki kisi icin de soyluyor. Cunku, ihtimal hesaplarina gore iki kisi bazi serleri isleme hususunda mutabakat saglayabilir. Mumkunse hep uc kisi olmak gerekir. Uc kisinin ser uzere birlesmesi ve birden bire dejenerasyona maruz kalmasi cok dusuk bir ihtimaldir.

 

Zihin ve dusunce dagarcigimizda surekli bir seyler bulundurmak lazim. Mesela, bir yere gidiyorken; evvela, yapilacak bir is icin oraya gidiyor olmali. Yol boyunca yapilacak o vazife dusunulmeli. Yola cikmadan once de Rabb'imize teveccuh ederek ic donanimimizi gozden gecirmeli, cok dua ve istigfar etmeli. "Ya Rabbî, bin defa kaymaya istihkak kesbetsem de Sen beni kaydirma. -Eskilerin dedigi gibi- Elimden-ayagimdan, gozumden-kulagimdan, dilimden-dudagimdan.. kotu bir seyin sâdir olmasina meydan verme." deyip O'nun siyanetine siginmali. Kontrollu durmak, gunahlar karsisinda kendini salmamak ve lâubâliliklere karsi kapali kalmak lazim. Hatta icimizdeki insirahlari bile zevk-i ruhânî havasi icinde karsilayarak onlarla sevinme yerine, "Ya Rabbî! Ben Sana karsi hakkiyla kulluk yapamadim ki, icimde boyle bir esinti olsun. Yoksa bu hâl seytandan mi?" diyerek ondan dolayi bile istigfar etmeli. Bize ait hicbir guzellige guvenmemek esastir. Dunyada havf (korku) icinde yasayanlar, ahirette emniyet icinde olurlar. Cenâb-i Allah, bir kudsî hadiste "Havf ve emniyeti cem'etmem, bir arada vermem." buyuruyor. Yani, burada ahireti hesabina korku icinde yasayanlar orada emniyet icinde olacak. Dunyada ahiretinden endise etmeyen ve oteler icin hazirlik yapmayanlar ise orada korku yasayacaklar.

 

Kalbi buyumeyen insan risk altindadir

 

Bir insan icin yas, makam ve mansip acisindan, bir topluluk icin de adet ve cap bakimindan buyume bazi deger, kiymet ve faydalarla beraber riskler de getiriyor. Hani bazen biyolojik yapida hormon bozuklugundan kaynaklanan anormal buyumeler olur ya, aynen onun gibi kalbî hayata uygun olmayan buyumeler de oluyor. Kalb buyumuyor, sir buyumuyor, hafî inkisaf etmiyor, ahfâ taninmiyor ve Allah geregince bilinmiyor; fakat fertlerin konumlarinda bir buyume oluyor. Dolayisiyla bu topluma ve cemiyete de aksediyor. Seneler once tanidigim, Kestanepazari ya da bir baska camiin avlusunda sarmas-dolas olmus tam bir vahdet icinde gordugum insanlar vardi. Sûrî bir birlik sergiliyorlardi. Fakat, bir imtihandan gecmeden gonullerde hakikî vahdetin olup olmadigi bilinmiyor. O zamanlar sadece sohbet dinleme, incelme ve sonra gozyaslariyla birbirine sarilip sevinci-kederi paylasma vardi. Insanlar, durumlari itibariyla kendilerini kucuk kabul ediyorlardi. O gunlerde birlik ve kardeslik biraz daha kolaydi. Fakat bir yerlere gelip, bir sey sahibi olan insanlarin bu buyumeleri kalb, ruh, sir ve Allah ma'rifetiyle beraber bir buyume olmamissa o mutevazi hallerini korumalari cok zor, hatta imkansiz oluyor. Bir arkadas, "Dâhi ve caliskan insanlar her zaman bulunabilir ama en buyuk sikinti olculu insan bulabilmektir." demisti. Cok dogru kabul ettigim bu sozu az degistirerek "olculu"nun yerine "istisareye acik" insan demenin daha uygun olacagini zannediyorum. Cok zeki ve akilli, bilge insanlar bulunabilir, caliskan insanlar bulunabilir, ama en onemlisi mesverete acik insanin bulunmasidir.

 

Cenab-i Hakk'in nimetlerini O'ndan bilmek.. ihsanlari O'na izafe ederek hatirlamak bir sukr-u manevidir. Bu da, o turden nimetlerin ziyadelesmesine vesile olur. Onu gormezlikten gelmek ise nankorluktur. Nankorluk de azab-i ilahîyi gerektirir ve nimetin inkitaina vesile olur. Hususiyle "enaniyet asri" diyebilecegimiz icinde yasadigimiz zaman diliminde, insanlar pohpohlenmek, ovulmek icin bahaneler ariyor.. her sey bir calima, kuruntu ve riyaya baglanmis gidiyor, her yerde bir hevâîlik hakim. Bu hevâîlige karsi ciddi olmak iktiza ediyor.

 

Bu sebeple baskalarini takdir edenler, takdir ederken temkinli olmalilar; hem fiilleri asil sahibinden koparmamalari, hem de takdir ettikleri insana zarar vermemeleri acisindan dikkatli davranmalilar.

 

OZETLE

 

1- Bir yerde kalinirken, bir yere gidilirken elden geldigince bizi kontrol edecek birisiyle beraber olmak; yalniz kalmamak, yalniz gitmemek, yalniz dolasmamak gerekir. Efendimiz'in "Yalniz seytandir." ikazi unutulmamalidir.

 

2- Bize ait hicbir guzellige guvenmemek esastir. Dunyada havf (korku) icinde yasayanlar, ahirette emniyet icinde olurlar. Cenâb-i Allah, bir kudsî hadiste "Havf ve emniyeti cem'etmem, bir arada vermem." buyuruyor.

 

3- Bir insan icin makam ve mansip acisindan buyume bazi faydalarla beraber riskler de getiriyor. Kalb buyumuyor; fakat fertlerin konumlarinda bir buyume oluyor. Dolayisiyla bu topluma ve cemiyete de aksediyor.

 

http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=658285

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: