Imanli insanda istikameti koruma hassasiyeti
Maneviyat buyugu Sah-i Naksibend Hazretleri'ne bir zatin kerametlerini anlatirlar :
- Sabahlari hep Kâbe'de namaz kildigi soyleniyor, derler.
- Muhim degil, der.
- Akan nehirlerin ustunden yuruyerek geciyor, ayaklarina su girmiyor, derler.
- Muhim degil, der.
- Camurlu yerde seccadesini havaya atip namazini uzerinde kiliyor, derler.
- Yine muhim degil, deyince, hayretle sorarlar :
- Efendi Hazretleri, derler, o muhim degil, bu muhim degil de sizin icin ne muhim?..
Kitaplik captaki muhtesem cevabini soyle verir :
- Benim icin muhim olan, bu kerametleri gosterecek makama cikmak degil, ciktigi bu makamda sebatla, sadakatle, tevazu ile sonuna kadar devam etmektir, devam!..
Sozlerine sunu da ekler :
- Unutmayin der, seytan da bir zamanlar meleklerin hocasi makamindaydi. Ama bulundugu makamda gurura kapildi, kibre girdi, kendini begenip, kusurunu kabul etmemeye yoneldi, bu defa da melekleri irsat makamindan insanlari ifsat cukuruna dustu!..
Naksibend Hazretleri'nin kitaplik captaki bu ikazi uzerinde cok dusunmek gerek. Gercekten de su anda bizler de duzgun bir cizgide bulunabiliriz. Ancak bu, gelecegimiz icin bir garanti degildir. Yarin rahatsiz olabilecegimiz bazi olaylari bahane eden nefsimiz ve seytanimiz, bize vesvese verip cizgimizden saptirmaya calisabilir. Biz de bozulup curumeye yonelebiliriz...
Iyi bir halde, duzgun bir cizgide bulunan insan nasil degisip bozulabilir?
Buyurun yine maneviyat buyugunun su tespitlerini birlikte okuyalim :
"Duzgun insanin degisiklige ugrayip curumesi, aheste aheste ve fevkalade sessizce cereyan eder. Hatta bazen kucuk bir gaflet, kafileden az bir ayrilis, zayi olup gitmeye sebebiyet verebilir. Ne var ki, boyleleri, kendilerini hep ayni cizgide ve mevzilerinde gorduklerinden, cok defa minare gibi zirveden kuyunun dibine dustuklerinin farkina bile varamazlar!.."
Varmamakla kalsalar mesele yok. Bakin daha nelere yonelirler, kimleri nasil basite alip hafif gorerek ne zararlar verebilirler...
"Mucahede hattini terk edenler, her firari ve cephe kackininda bulunmasi tabii olan sucluluk ruh haletiyle, kendilerini mudafaa ve hizmet veren mumin kardeslerini tenkit dusuncesi icine girdiklerinden, artik boyle bir sapmisliktan kurtulup, yeniden kendilerine has cizgiye gelmeleri imkansiz gibidir. Kusurunu itiraf gerekir en once!. Hazret-i Adem aleyhisselam, surctugu zaman, kusurunu itiraf sayesinde, sicrayip bir hamlede yerini almasina karsilik, iblis o buyuk yanlisina ragmen, nefsini mudafaaya kalkistigindan (meleklerin hocaligi makamindan insanlari ifsat cukuruna dusmus), iblis olarak kalmistir!.."
Demek ki dogru cizgi ve saglam istikamette olmak yetmiyor. Bu dogru cizgi ve saglam istikameti son nefese kadar sabirla, sebatla, sadakatle, tevazu ile surdurmek gerekiyor. Yoksa her an tevbe, istigfar halinde olamadan, nefsinden emin sekilde gaflet ve gururla kalip, kusurunu kabul etmemek, minare basindan kuyu dibine dusmek gibi sonuclara goturebilir duzgun cizgili insani...
Burada da meleklerin hocasi oldugu rivayet edilen seytanin kapildigi buyukluk duygusu ile nereden nereye dustugune bir misalle bakalim isterseniz...
Hazret-i Musa aleyhisselam Rabbimizden seytanin affini ister. Aldigi mujdeli cevap soyle olur :
- Kusurunu itiraf eden herkesi affederim. Seytan da Adem'e secde et, emrimi yerine getirmemekle kusur ettigini itiraf edip kabri basinda ona secde eder gibi bir saygi durusunda bulunsun, affettim gitti!..
Sevincle gelen Hazret-i Musa aleyhisselam, cok kolay af sartini adeta mujdeler seytana. Ama kusurunu kabule yanasmayan kendinden emin kibirli seytan, bakin nasil bir gururla karsilik verir :
- Ben, der, hayatinda iken ona secde etmedim, olunce mi secde edecek, saygi durusunda bulunacagim? Ben atesten yaratildim; o ise topraktan... Ates topraktan ustundur. Ustun olan asagida olana saygi durusuna gecer mi?..
Nereden nereye! Melekleri irsat makamindan, insanlari ifsat cukuruna!..
Sah-i Naksibend Hazretleri'nin kitaplik captaki muhtesem cevabini burada bir daha tekrar edelim.
Deger cunku :
Muhim olan keramet gosterecek makama cikmak degil, ciktigi bu makamda sabirla, sebatla, tevazu ile, kirilmadan, darilmadan, kusurunu savunmadan son nefesine kadar devam etmektir, devam!..
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...
Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder