Huzur mu, ihlas mi esas olmali ibadette?
Gunluk hayattaki yozlasma ve mesguliyet coklugu sebebiyle ibadetlerimizde bazen zihin karisikligi, manevi teveccuh eksikligi soz konusu olabiliyor. Karmakarisik bir ruh haliyle yaptigimiz bu gibi ibadetlerimizden bazen umitsizlige bile dusuyor, ruhi zevk almadan, derin huzur duymadan yapilan ibadet makbul olmaz diye de vesveselere giriyoruz, bir gevseme soz konusu oluyor. Boyle bir yorumda haklilik payi var mi? Yoksa her seye ragmen ibadetimizin degeri, kutsiyeti surer mi?
Bu konuya ait bir degerlendirme yapilacak olursa, umit verici bir yaklasimin oldugunu gorecek, ibadetlerinizde ne kadar karisik ruh hali olursa olsun bir gevseme soz konusu olmayacaktir insaallah.
Ibadetlerinde zevk almak, heyecan duymak hemen hepimizin hosuna giden bir guzel mazhariyettir. Insani etkileyen bir derinliktir. Bunu herkes arzular. Bu derinlik olmalidir da... Ancak istenen bu huzur yakalanamadigi takdirde umitsizlige kapilmak da yanlistir.
Hatta, Allah'in oyle kullari da olmus ki, ibadet ve itaatlerinde zevk alip derin huzur duymaktan memnun olmamis, bu hislerini ibadet ve itaatin ruhu olan ihlasa aykiri bile bulmus, zevk ve huzur icin ibadet ediyor duruma girdiklerini dusunerek dualarinda soyle demislerdir :
- Allah'im, bizi sana ibadet ve itaat ettiren ibadetlerimizde aldigimiz zevk ve huzur ise biz bundan sana siginiyor, zayiflari tesvik icin verdigin bu ucreti icimizden silmeni diliyoruz...
Bu noktada su degerlendirmeyi yapmak mumkun olabilir :
- Bir kimse namazinda, niyazinda duydugu zevk ve huzurdan cok seviniyor da bunu namazin sarti gibi hep bekliyorsa, bilsin ki o kimse lezzet ve huzur bagimlisidir. Daldigi huzur ve aldigi lezzetin tesvikiyle ibadet ediyor, ihlasin ve karsiliksizligin geregiyle degil.
Sarani Hazretleri burada bir ornek veriyor :
- Misir'in maneviyat buyuklerinden Efdaluddin Hazretleri bir gun bana soyle dedi : Uzun zamandir gece ibadetlerimde ilerlemeler kaydediyor, kendi kendime ihlasim gittikce artiyor, diye dusunuyordum. Bir gece tefekkurumde farkli seyler ilham edildi bana. Icimden bir ses beni ikaz etti. Senin ibadetlerinde ilerlemen ihlastan degil, ibadet sirasinda aldigin ruhani lezzet ile duydugun huzurdan dolayidir. Hele bir aldigin zevk bitsin, duydugun huzur kaybolsun, nefsin itiraz etsin, kafan, gonlun karmakarisik durumda ibadet eder hale gel de o zaman gor ihlasinin artip artmadigini!.. Efdaluddin Hazretleri konuyu soyle baglamaktadir :
- Bundan sonra zevk almadan, huzur duymadan yaptigim ibadetleri nefsimle daha ciddi mucadele ederek yaptigim ibadetler olarak gordum, asil ihlasin boyle nefisle mucadele ederek yapilan ibadette oldugunu anladim!..
Bu yoruma gore denebilir ki, gunluk mesguliyetlerin icinde gozumuze, gonlumuze akseden goruntuler kafamizi karistirip, zihnimizi mesgul edebilir, ibadetlerimizde huzur duyamaz, zevk alamaz hale getirebilir. Adeta nefsimizle cebelleserek ibadet yapiyor duruma bile dusebiliriz. Ama butun bunlara ragmen ibadetlerimizde bir gevseme ve supheye dusme soz konusu olamaz. Biliriz ki, bizler ruhani zevk ve huzur icin degil, Rabb'imizin emri oldugu icin ibadet ediyoruz. Gorevimiz Ilahi emri hicbir beklenti icine girmeden yerine getirmektir...
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...
Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder