14 Temmuz 2008 Pazartesi

(Namaz Zamanı) mukemmel ordu

Mukemmel Ordu

 

'Hasta oldugumuz zaman cogumuz sasariz. Halbuki sasilacak sey hasta olmamiz degil, nasil olup da sihhatli oldugumuz dur." Zira vucudumuz her gun milyonlarca hastalik mikrobunun hucumuna maruzdur. Buna ragmen hastalanmayiz. Yedigimiz gidalar vasitasiyla olsun, teneffus ettigimiz havayla olsun veya derimizdeki catlaklarin, kesiklerin arasindan olsun durmadan vucudumuza sayisiz mikroplar girmektedir. Buna ragmen yine de hastalanmayiz.

 

Iste nasil oluyor da bu kadar mikrop arasinda sihhatli kalabiliyoruz? Bizi hastaliklara karsi koruyan nedir?..

 

Hususiyle son 40- 50 sene icinde yapilan ilmi arastirmalar neticesinde, vucudumuzun mikroplara karsi kademe kademe mudafaa aletleri ile mucehhez olarak yaratildigi anlasilmistir.

 

Mikroplu toz zerresinin gozumuze kactigini farz edelim. Hatta boyle bir durumu farz etmege luzum yok. Bu her gun olmaktadir. Fakat buna ragmen gozumuz hastalanmaz. Zira goz, giren bu mikroba karsi hazirliklidir. Dusundukce insani hayrete sevk edecek sekilde gozun ust tarafindan alt tarafina daimi bir yas yagmuru vardir. Bu maddenin mikrop oldurme hassasi o kadar kuvvetlidir ki iki litre su icinde eritilecek bir damla gozyasi, trilyonlarca mikrobu bir anda oldurebilir.

 

Tukrugumuzde ve vucudumuzda imal edilen koruyucu maddelerde de bu sekilde mikrop oldurucu kimyevi maddeler bulunmaktadir. Hatta butun vucudumuzu kaplayan derimizde bile mikroplan oldurme hassasi vardir. Mesela, dizanteri mikrobu ile dolu bir damla sivi, bir cam parcasi uzerine konulsa saatlerce, gunlerce yasar, fakat temiz bir elin avuc derisi uzerine konacak bu mikroplar 20 dakika icinde olur.

 

Burnumuzdan giren mikroplar, evvela burnumuzun icindeki killara takilir. Sayet mikrop killardan kurtulursa bu defa burun icindeki borularin ic yanaklarindaki islak ve yapiskan madde tarafindan parolaya tabi tutulur. Sayet mikrop buradan da kurtulursa mukemmel organizma aksirma (hapsirma) ile karsilik verir. Oda olmazsa burnumuz akmaya baslar. Bu yolla mikroplar disari atilir.

 

Mikroplar herhangi bir yolla vucudumuza girerse bu takdirde ilk 20 dakikada iki misli cogalirlar. Ikinci 20 dakikada 4 misli artar. Boylece artis devam eder. Bu duruma karsi vucut hareketsiz kalsa bir-iki saat icinde mikroplar milyonlari asar. Hatta bir gun icinde trilyonlari bulabilirler neticede hastalik baslar.. Fakat is bu safhaya gelmeden vucut kademe kademe tedbirler alir, ilk tedbir, vucutta atesin yukselmesidir. Vucuda mikrop girdigini hisseden bunye, derhal bir takim kimyevi maddeler cikarmaya baslar ve bu maddeler her istikamete yayilir.

 

Kan, ancak mikroskopla gorulebilen bir kismi kirmizi, bir kismi beyaz yuvarlak maddeciklerden meydana gelir. Iste mikroplarin vucuda girmesi uzerine bunyenin cikardigi kimyevi maddeler de bu kirmizi kan yuvarlarinin dis zarlarinin gevsemesine sebep olur. Gevseyen bu zarlardan, disariya cikarken, bunye bir yandan da "lokosit" denen beyaz yuvarlarla, mikrop olduren diger bazi maddeleri de harekete gecirir.

 

Vucudun mudafaa tedbirleri icinde en enteresan ve en tesirli olan bu lokositlerdir. Iste bu lokositler, miknatisla cekilmiscesine hizla giderek mikroplara yapisirlar ve onlari yemege baslarlar.

 

Yukarida, eskilerin kureyvat-i hamrâ dedigi kirmizi kureciklerin icindeki plazmanin kurelerden disariya sizdigini belirtmistik. Bu plazmanin icinde fibrinojen denen bir madde vardir. Bu maddelerin ozelligi derhal pihtilasmalaridir. Kureyvat-i beyzâ yani beyaz kureciklerin mikroplan imhalari devam ederken bir fibrinojen de ciltteki kesikligin etrafinda pihtilasarak mikroplarin muayyen bir yerden oteye gitmemelerine sebep olur. Bu takdirde mikrop giren yer siser, kizarir ve cerahat toplar. Boylece mikroplarla vucudun diger kisimlarinin ilgisi kesilmis ve araya adeta bir duvar orulmustur.

 

Lokositler mucadelesinde zafere ulasilamazsa vucut bu sefer dev lokositleri seferber eder. Bu dev lokositler hem mikroplari, hem de bazen onlarla bogusan lokositleri yerler. Bir dev lokositin yedigi mikrop her zaman olmez. Bu gibi mikroplar vucut icin tehlike arz ederler. Zira bu gibi mikroplar bir siginaga saklanmis gibidirler. Vucudun cikardigi oldurucu maddeler artik mikroba tesir etmez. Ancak vucudumuz o kadar mukemmel, nizamli olarak yaratilmistir ki, bu durumda vucut lenf damarlari vasitasiyla mucadeleye baslar, lenf damarlan vucuttaki et dokularinin adeta kanalizasyon borularidir. Dev lokosit, lokosit, mikroplar bu lenf kanalizasyonundan lenf guddelerine suruklenirler, Lenf guddeleri ise vucudun stratejik yerlerinde bulunur. Lenf guddeleri mikroplar icin suzgec vazifesini gorurler. Lenf suyu bir guddeden digerine gecmek suretiyle mikroplardan vucudu temizler. En sonunda lenf suyu boyun guddelerine gelir. Oradan da kana karisir. Iste bu safhada mikroplarin hepsi temizlenmistir.

 

Mikroplarin butun bu engelleri astigini kabul edelim. Vucuda girdikleri takdirde vucut buna seyirci mi kalacaktir. Hayir! Bu sekilde vucuda giren mikroplar bu sefer de kemiklerimizin icindeki iliklerimizin, karacigerimizin, dalagimizin ve diger bazi daha kucuk organlarimizin mudafaa hatti ile karsilasirlar. Butun bu organlarimiz da mikroplarin temizlenmesinde suzgec vazifesi gorurler..

 

Iste bizi her an her taraftan saran trilyonlarca mikroba ragmen sag ve sihhatte kalisimizin tek sebebi, vucudun mikroplara karsi boylece mudafaa imkânlarinin bulunmasidir. Daha dogrusu vucudun boyle mukemmel olarak yaratilmis olmasidir..

 

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: