6 Mart 2008 Perşembe

(Namaz Zamanı) ÇANAKKALE NASIL GEÇİLMEZ OLDU

Evet, yazi biraz uzun ama ecdadimizin yasadiklarini
gormek acisindan kesinlikle sonuna kadar okunmasi gereken bir yazidir!
 
 

Ac ve perisan halkin disinden tirnagindan artirarak devletine kazandirmak

istedigi ve parasi pesin odenmis iki savas gemimize Ingilizlerin goz gore

el koydugunu, tum ultimatomlarimiza ragmen paramizi geri odemediklerini ve

bu gemilere daha sonra askerlerini doldurarak Canakkale'ye yolladiklarini

 

 

Enver Pasa'nin Alman hayranliginin bize 500 bin vatan evladina ve bir

imparatorlugun tasfiyesine neden oldugunu, Almanlarla yapilan gizli

anlasmanin kabinedeki bakanlardan bile gizlendigini, aradan yuz yil

gecmesine ragmen yabanci hayranligi hastaligimizin gecmedigini, sadece

hayran olunanlarin degistigini

 

   

Sultan Abdulhamid'in olaylari kirk yil onceden gorerek Canakkale'deki

tabyalari guclendirdigini ve elden gecirdigini, Bazi yeni tabyalari insa

ettirdigini, O'nun yaptigi calismalarin belki de savasin seyrini

degistirdigini

 

 

  Ingilizlerin daha savas ilan edilmeden Seddulbahir'i bombaladiklarini ve 86

sehit verdigimizi

 

 

  Avustralya'nin ve Yeni Zelanda'nin genclerinin "Avrupa'yi Almanlardan

kurtarmak ve Avrupa'nin ozgur kalmasini saglamak" propagandasiyla

toplandigini, Bu genclerin daha once Gelibolu denilen yerin adini bile

duymadiklarini

 

 

 

Ikinci cikarma icin savasa giden bir Avustralya askerine nereye gittigini

soran bir yasli adama "Turkler buraya gelip yerlesecekler, onlari oldurmeye  

gidiyoruz" dedigini, bu soz uzerine yasli adamin binlerce kilometrekarelik

cole dogru baktigini ve "Eee gelsinler ne olacak ki burada yer

cok" dedigini

 

 

  Padisahin "Cihad" ilanini duyan ve Avustralya'da yasayan iki zenci

muslumanin, Turklerle savasa giden birlige ates actigini ve orada sehit

edildiklerini, Orada bulunan ve olayi yasayan Avustralyalilarin bu olayin

nedenini uzun sure anlayamadiklarini

 

 

  Ingiliz-Fransiz donanmasinin Gelibolu oncesi 200 yildir hic yenilmedigini,

dunyanin gelmis gecmis en iyi donanmasi olarak bilindigini, bu donanmanin

bayraklarini goren Turklerin topuklari yaglayip kacacaklarini

dusunduklerini, daha da trajik olani bu dusunceye saplanti derecesinde

inandiklarini

 

 

 

  Ingiliz-Fransiz donanmasinin seksen parca gemiyle bogaza saldirdigini,

gemilerden birinin adinin "Agamemnon" oldugunu, Agamemnon'un binlerce yil

once Truva'ya saldiran Yunan ordusunun kallesce yontemler kullanan

komutaninin adi oldugunu

 

 

 

Agamemnon'un yasadigi topraklarda dogmasina ragmen kaninin son damlasina

kadar Turk olan ve kendisini Anadolulu hisseden Mustafa KEMAL'in Canakkale

zaferi sonrasi oldurulen Truva kahramanini "Hektor'un Intikamini Aldik"

diyerek unutmadigimizi ve Truvalilarin bizim icin ne anlama geldigini en

guzel sekilde ifade ettigini

 

   

 

Ingilizlerin sabah saatlerinde girdikleri bogazi ellerini kollarini

sallayarak, canlarinin istedigi her yeri bombalayarak gecebileceklerini

zannettiklerini, Aksam bes cayini Marmara denizinin ortasinda icmeyi

planladiklarini, Istanbul uzerine bahisler

kurduklarini

 

 

 

  Sair deyince insanlarin aklina terbiye, iman ve insanlik sahibi yuce

kisiliklerin geldigi (Mehmet Akif ERSOY gibi), Ingiliz sairlerin de "hem

de yuksek ideallerle- savasa katildigini, bu ideallerini gunluklerinde

"Lokum ve halilari yagmalamak, Ayasofya'nin cinilerini sokmek, Istanbul'un

en guzel lokantalarinda balik yemek" olarak yazdiklarini

 

 

   

Yuzlerce yil Osmanlinin ekmegini yemis olan ve Osmanlidan sadece saygi ve

hosgoru gormus olan gayr-i muslimlerin, Ingiliz-Fransiz donanmasinin

gelmekte oldugunu haber alinca Istanbul'da sevinc gosterileri yaptigini

 

 

  Bu tehlikeli gelismeler karsisinda devleti yonetenlerin baskenti

Eskisehir'e tasimayi dusundugunu, hatta gerekli binalarin ayarlandigini,

gitmesi icin teklif goturulen devrik Sultan Abdulhamid'in bu teklife

siddetle karsi ciktigini, "Biz Istanbul'u alirken Bizans Imparatoru kaninin

son damlasina kadar savasti ve oldu Ben ondan daha mi az serefliyim!

Gelirlerse burada savasir ve oluruz" dedigini, bu sozler uzerine payitahtin

utandigini ve Istanbul'da kalmaya karar verdigini, Direkten donen bu

dusuncesizligin belki de askerimiz uzerinde korkunc bir moral cokuntu

yaratmis olabilecegini

 

   

Osmanli Devletinin elinde sadece 26 deniz mayini kaldigini, Nusret (Yardim)

gemimizin kaptaninin (Tophaneli Hakki Binbasi ) mayinlari nereye ve ne zaman

birakmasi gerektigini bir gece once ruyasinda bir yuce kisi tarafindan

kendisine bildirildigini, Bu mayinlarin hic akla gelmeyecek bicimde

Ertugrul koyunda kiyiya paralel olarak dokuldugunu, Ingilizlerin bogazi

defalarca dikine kontrol etmelerine ragmen bu mayinlari tespit

edemediklerini cunku Nusret'in bu mayinlari son mayin kontrolunden sonra

sabaha karsi biraktigini

 

 

 

Donanma bogazi gecmeye basladiginda dusuk top menzilli Fransiz gemilerinin

taktik geregi tabyalarimizi sasirtmak icin oncu atislar yaptiklarini daha

sonra arkalarindan gelen uzun menzilli Ingiliz gemilerine yol acmak icin

kenara kaydiklari Bu kayma esnasinda kiyiya paralel yerlestirilen

mayinlara carptiklarini, buyuk bir panik yasandigini, ortaligin

karistigini, gemilerin birbirine girdigini, 200 yildir yenilmeyen dunyanin

en buyuk donanmasinin iki saatte dagildigini Turklerin batan dusman

gemilerindeki savunmasiz askerlere ates etmeyi biraktiklarini ve diger

gemilere ates ettiklerini Bunu goren Ingiliz komutanlarinin "muhtemelen kendileri

tersini yapmis olacaklari icin- olaya bir anlam veremediklerini Her

firsatta bize insan haklari, medeniyet, modernite tokatlari patlatanlarin

o gun aldiklari bu insanlik dersi karsisinda sok gecirdiklerini

 

   

Edremitli Seyit Onbasinin, Topun agzina mermi suren vinc tesisati

bombardimanda kullanilamaz hale gelince "Ya Allah Bismillah" diyerek uc

tane 275 kiloluk mermiyi tek basina arka arkaya kaldirarak yataga surdugunu

ve atesledigini, bu islemi yapabilmesi icin her defasina uc basamakli metal

bir merdivenden cikmasi gerektigini, ucuncu atista Ingilizlerin "Ocean"

zirhlisinin dumenini parcaladigini, dumeni kirilan "Ocean"in sarhos bir

serseri gibi mayinlara suruklendigini bir mayina carparak havaya uctugunu

ve yirmi dakika icinde battigini

 

   

Bu olayin ertesinde boluk komutaninin Seyit Onbasiyi cagirttigini, ayni

mermiyi kaldirmasini istedigini ancak Seyit Onbasinin bunu

basaramadigini Bunun uzerine Komutanin "Bu merminin tahtadan bir

maketini getirsinler, Bu yigidin fotografini ceksinler" diye emir

verdigini, Bu fotografin hepimizin cok iyi bildigi ve Seyit Onbasinin

gunumuze ulasan tek fotografi oldugunu

 

 

Cumhuriyet kurulduktan cok sonra Mustafa KEMAL'in Edremit'i ziyareti

sirasinda Seyit Onbasiyi sordugunu ve Kaymakam dahil kimsenin

bilmedigini Kaymakamin Seyit Onbasi'yi Mustafa KEMAL'in huzuruna

cikarmadan once kiligini begenmeyip, tiras ettirip takim elbise

giydirdigini, bu olayin Mustafa KEMAL'i derinden yaraladigini Kaymakam

dahil orada bulunan herkesi azarladigini Seyit Onbasinin olene kadar

ormancilik yaparak sefalet icinde perisan yasadigini

 

 

Nusret Mayin gemisinin yakin zamana kadar Mersin'de demirli oldugunu ve

omru doldugu icin jilet yapilmasinin planlandigini, sirf bu ihtimalin bile

Turk Milleti adina yuz kizartici bir utanc levhasi olarak kalacagini,

birkac vatanseverin cirpinisiyla simdilik bu olayin durduruldugunu

 

 

 

Ingilizlerin 18 Mart faciasinin suclusu olarak mayin

taramacilari sorumlu tuttugunu, Hepsinin kursuna dizdirildigini, savas

bittikten yillar sonra her iki ordu arsivleri aciklanip gercekler

ogrenilince bu askerlerin

ailelerinden ozur dilendigini, tazminat odendigini, iade-i itibar

yapildigini ve serefli birer asker olarak olduklerini ilan ettiklerini  

 

 

Ingiliz-Fransiz ortakliginin bogazi donanmayla gecemeyeceklerini anlayinca

onlara gecit vermeyen Turk topcularini arkadan ele gecirerek temizlemek

icin cikarma harekati yapmaya karar verdiklerini, bunun icin Misir'da

piramitlerin dibinde, somurgelerinden getirdikleri on binlerce askeri toplayip

"Nasil olsa orada Turklerle isimiz cok kolay olacak"

diyerek bu askerlere bastan savma bir

egitim verdiklerini, Burada toplanan askerlerin 16 farkli ulkeden

geldigini, Aralarinda Muslumanlarin bile oldugunu, daha sonra bu askerlerin

savas esnasinda kandirildiklarini anlayip taraf degistirdiklerini, Burada

toplanan askerlerin buyuk cogunlugunun capulcular gibi davrandigini, kahire

sokaklarinda yapmadiklari rezilligin kalmadigini  

 

 

Misirda toplanan askerlerin kayitlarini tutan bir katibin surekli

"Australia and New Zealand Army Company/ Avustralya ve Yeni Zelanda Ordu

Birligi" yazmaktan sikildigini pratik bir cozum olarak bu kelimelerin bas

harflerini alarak ANZAC kisaltmasini buldugunu, bu kisaltmanin dunya

tarihine gectigini

 

   

Ingilizlerin cikarma harekatini ellerine yuzlerine bulastirdiklarini,

akinti ve hava durumu dahil yaptiklari hicbir hesabin tutmadigini,

araliklarla cikmalari gereken genis kumsala degil, dar bir koya ve

kalabalik bir sekilde cikmak zorunda kaldiklarini, karsilarinda ise Ezineli

Yahya Cavus ve 62 kisilik takimi disinda hicbir birligimizin olmadigini

 

   

Turk ordusunun basindaki Alman Liman Von Sanders Pasa'nin cikarma beklenen

bolgeleri kasitli olarak yanlis hesapladigi, Ingilizleri ve Turkleri

olabildigince birbirine kirdirarak Ingilizlerin dikkatini bu bolgeye

cekmeyi, bu sayede Avrupa'da savasan Alman askerlerinin karsisinda daha

zayif bir askeri guc olmasini ve Alman birliklerini rahatlatmayi

amacladigini, bu gizli hesabin her iki taraftan da 500 bin cana mal

oldugunu, bunun ispatlanamamis bir iddia oldugunu, Tum savas boyunca Liman

Pasanin hicbir askeri tahmininin tutmadigini, aradan yuz yil gecmesine

ragmen bu suphenin hala kafalari kemirdigini

 

 

  Canakkale savaslarindaki en buyuk askeri dehalarin Mustafa KEMAL ve Esat

Pasa oldugunu, dusmanin her hamlesini dogru tahmin ettiklerini, yaptiklari

kritik hamleler ve aldiklari cesur kararlarla savasin seyrini

degistirdiklerini, gelisen olaylar neticesinde askerlerinin de yuksek

guvenini ve hayranliklarini kazandiklarini, bir isaretleriyle

emrindekilerin hic dusunmeden olume kostuklarini Ingiliz ve Fransiz

Kurmaylarinin bu kadar zor sartlarda carpisan Turk ordusunun bu kadar

akillica sevk ve idare edilebilmesine anlayamadiklarini, Zaten onlarin tum

savas boyunca olan biten hicbir seyi anlayamadiklarini

   

    

 

Cikarma beklenmedigi icin kucuk bir takimdan baska hicbir askeri birligin

bulunmadigi koya cikan 4000 Ingiliz askerine Yahya Cavus ve arkadaslarinin

eski tip piyade tufekleriyle 18 saat boyunca karsi koydugunu, mermi israfi

yapmamak icin asla tek dolasan hedeflere ates edilmedigini, neredeyse

hicbir mermi israfinin yapilmadigini, adamlarin orada cakili kaldigini, bir

santimetre ilerleyemediklerini, takim komutanlarinin ustlerine

telsizlerinden verdikleri raporlarda karsilarinda kalabalik bir makineli

tufek (!) birliginin bulundugunu bildirdiklerini, disaridaki kiyimi goren

Ingiliz askerlerinin cikmak istemediklerini bunun uzerine komutanlarinin

onlara arkalarinda ates ederek zorla savasmaya gonderdiklerini Havadan

savasin seyrini takip etmekle gorevli bir Ingiliz pirpir ucaginin pilotunun

kiyidan 50 m kadar aciga kadar denizin kipkirmizi kan ile doldugunu

gordugunu, bunun hayatinda gordugu en korkunc sey oldugunu soyledigini ve

muhtemelen aklini oynattigini

 

   

Ezineli Yahya Cavus ve arkadaslarinin hepsinin orada sehit oldugunu Bu

carpisma ve sehadetin belki de savasi kurtardigini, bu bolgeye cikarma

yapildigini haber alan diger birliklerin bolgeye yetismesi icin gereken

zamanin kanla kazanildigini

 

   

Bir bolgeye cikarma yapan 2000 kisilik Ingiliz ve Fransiz bolugunun o

bolgede bulunan selvi agaclarini Turk birligi sandiklarini, hepsinin

kacarak bolgeyi terk ettiklerini, bu olayin yillar sonra kendi

raporlarindan ve yazili kaynaklarindan ogrendigimizi, kimsenin nasil olup

ta 2000 kisinin ayni anda hayaller gordugunu aciklayamadigini

 

   

Tum cikarma harekati boyunca Ingilizlerin yilan gibi sinsice davranmaya

calistiklarini, Basta Anzak birlikleri olmak uzere diger tum somurge

askerlerini hep kendilerine kalkan olarak kullandiklarini Olumun kesin

oldugu taarruzlarda oncu siper birlikleri olarak hep bu askerlerin

kullanildigini Mel GIBSON'un genclik yillarinda basrol oynadigi "Gallipoli"

adli sinema filminde bu konuya inceden gondermeler yapildigini

 

   

Ingilizlerin tum savas boyunca hata ustune hata yaptiklarini, aptalca

kararlar aldiklarini, emir-komuta zincirlerinde surekli kopukluklar

oldugunu, verilen onemli emirlerin asla yerine ulasmadigini, kimden

geldigi belli olmayan emirlerle onemli stratejik hatalar yaptiklarini,

mevzi ve can kaybinin bu nedenle cok artigini, Ingiliz savas kaynaklarinda,

askerlerin anilarinda ve arastirma eserlerinde bunun gibi yuzlerce olay yasandigini

 

 

 

Gelibolu siper savaslarinin tarihin gordugu en acikli savas oldugunu,

on binlerce askerin savastigi dusman askerini bir kere bile goremeden can

verdigini, Ingilizlerin tokat ustune tokat yedikce Turk siperlerine kursun

yagdirir gibi bombalar yagdirdiklarini, kollarin bacaklarin havalarda uctugunu,

yerin altinin ve ustunun surekli yer degistirdigini, her defasina "Tamam

bu sefer canli Turk birakmadik" diyerek saldiriya gectiklerini, her

defasinda Allah'tan baska siginacak hicbir seyleri kalmamis Mehmetlerin

kabus gibi tekrar tekrar karsilarina ciktigini  

 

 

 

Savas istatistiklerine gore bir m2'ye 6000 mermi dustugunu, bu oranin dunya

savas tarihinin en yuksek orani oldugunu Havada iki merminin carpisma

ihtimalinin 600 milyonda bir oldugunu, bu carpisan mermilerden Canakkale'de

onlarca bulundugunu Savas Gazilerinin "Cehennem diye bir yer vardir

Biz orayi gorduk" dediklerini

 

   

Galatasaray Sultanisi (Lisesi) ogrencilerinin okul siralarini birakarak

cepheye kostuklarini, 15-16 yaslarindaki bu fidanlarin hepsinin tek bir

saldirida Ingiliz makinelisi ile bicildigini, Olayi

goren bir Turk askerinin yillarca agzini bicak acmadigini ve ne zaman

Canakkale'den bahsedilse hungur hungur agladigini  

 

 

Daru'l Funun'un tum son sinif ogrencileri sehit oldugu icin o sene hic mezun vermedigini

 

   

Gomulemeyen olulerin on binleri buldugunu, ortaligin kokundan ve sineklerden

gecilmedigi, domuzun bile yasamayacagi sartlarda askerlerin savastigini,

ilk ateskesin dostluk gosterisi degil, sartlarin her iki taraf icin de

artik kaldirilamayacak kadar agirlastigi icin zorunlu olarak alindigini

Iki tarafin askerlerinin o gun arkadaslik yaptiklarini, birbirlerine

cigara, yiyecek ve tespih, yuzuk, rutbe gibi ufak tefek hediyeler

verdiklerini, bu manzarayi goren bir Turk Subayinin "goren insanin

zalimlesecegini, bir zaliminde insanlasacagini" ifade ettigini

   

 

Ortaligi basan sinekler yuzunden hicbir yiyecek maddesinin birkac tane

sinek yutmadan yenilemeyecegini, Salgin hastaliklarin da savas kadar can

aldigini, bir Ingiliz askerinin hasta arkadasini buyuk abdestini yapmak

icin tuvalet cukuruna girerken gordugunu, oradan cikmayinca cukura

kostugunu, hasta askerin bayilarak pisliklere batmis oldugunu,

arkadaslarinin ise onu yukari cekemeyecek kadar gucsuz kalmis olduklarini,

bu hasta askerin kendi pisliginde bogularak can verdigini Canakkale

savaslarina daha once hic bilinmeyen zeka urunu hileler ve aldatmacalara

basvuruldugunu, Turklerin soba borularindan top bataryalari yaptigini ve bu

sasirtmacanin isimize cok yaradigini, askerlerin Tahta duzenekler yaparak

siperden hic cikmadan tufek atisi yapabildiklerini, bomba firlatan

duzenekler yapildigini, Ingilizlerin Turk topcusunu yaniltmak ve zaten az

olan muhimmati bosa harcatmak icin tahtadan kocaman gemiler insa edip

yuzdurduklerini Topragin altinda bile savas oldugunu, her iki tarafin

tuneller acarak dusman siperlerinin altina kadar gelip patlayici

yerlestirdiklerini, bu sekilde iki tarafin da cok kayip verdigini  

 

 

 

Ikinci cikarmadan once Ingilizlerin komutanlarini degistirdigini, yeni

gelen Sopford'un emekli bir asker oldugunu, cikarma yapildiktan sonra uzun

zamandir Gelibolu'da bulunan tum subay kadrosunun siddetli itirazlarina ve

"Hemen simdi saldirirsak Turkleri arkadan cevirip bu isi bitiririz, bu

tepeler bombos" onerilerine karsin buyuk bir aptallik yaparak "Yoldan

geldik yorgunuz Bugun dinlenelim, yarin rahat rahat savasiriz" diyerek

askerlerine dinlenme emrini verdigini, cikarma yapan askerlerin bombos

tepeler onunde gun boyu denize girerek eglendigini, mangal yaparak keyif yaptigini   

 

 

Bu sirada cikarmayi haber alan Esat Pasa'nin Yarimadanin obur ucunda

bulunan birlige dusmani karsilama emrini verdigini, bu komutanin ise

"Askerlerim gunlerdir uykusuz ve yorgun Bu sartlar altinda yarimadayi

yuruyerek gecemeyiz" itirazini aninda o subayi gorevden alarak

cevaplandirdigini, yerine Anafartalar Grup komutani olarak Mustafa KEMAL'i

gorevlendirdigini, ac, yorgun ve sefil Mehmetlerin Mustafa KEMAL'in

arkasindan 20 saat yurudugunu, bu sirada Ingiliz askerlerinin kiyida mangal

ve piknik yaparak dinlendiklerini, bu iki zit ve mantiksiz sartlari yasan

birliklerin sabah gunesinde karsilastiklarini, Turk askerinin mermiyle,

mermi bitince sunguyle ve daha sonra kendini ucurumdan asagi atarak vatan

topragina yapilan son saldiriyi da durdurdugunu, Conkbayiri'nin 24 saat

icinde 7 kere el degistirdigini, bunun bir savas degil, bogusma oldugunu,

sonunda Ingilizlerin ne yaparlarsa yapsinlar bu isi basaramayacaklarini

anladiklarini, Ingilizlerin ve tum isbirlikcilerinin bu isten vazgecme

karari aldiklarini, Canakkale seferinin son direnisinin ileride vatani bir

kere daha kurtaracak ve Cumhuriyeti kuracak olan genc liderimizi tum

dunyaya tanittigini Musluman ulkelerde Mustafa KEMAL'in kahraman ilan

edildigini, kartpostallarinin ve posterlerinin kapis kapis satildigini  

 

 

Mustafa Kemal'in Anafartalar'da yaralandigini, kalbinin ustunde bulunan cep

saatinin parcalandigini ve sarapnel parcasinin derine girmesini

engelledigini, bu yaranin aylarca kapanmadigini, Mustafa KEMAL'in askerin

morali bozulmasin diye bu olayin tek sahidine sus emri verdigini, daha

sonra Liman Pasa'ya parcalanan saatini hatira olarak verdigini ve Liman

Pasa'nin cok sasirip heyecanlandigini ve kendi altin kostekli cep saatini

Mustafa KEMAL'e hediye ettigini  

 

 

Canakkale'de doktorlarin askerlerden daha cok yoruldugunu, binlerce

yaraliyla ilgilenmek zorunda kaldiklarini, Umitsiz vakalarla hic

ilgilenilmedigini ve kurtulma sansi olanlara oncelik verildigini, Bir Turk

doktorun onune kendi oglunun getirildigini, "Kurtulma sansi yok" diye

oglunu tedavi etmedigini, hemen bir sonraki yaraliyi istedigini,

yaralilardan ancak ertesi gun basini alabildigini ve o zaman oglunun

mezarina gidebildigini

 

 

 

Ingilizlerin kendi ifadelerine gore mukemmel bir geri cekilme plani

yaptiklarini, hicbir kayip vermeden cekip gittiklerini, onlarin ifadesine

gore Turklerin hicbir seyden haberinin olmadigini ama yine kendi

yalanlarini kendi kaynaklarindan suratlarina tukururcesine, ger cekilme

esnasinda bizim siperlerden onlarin siperlerine uzerine kagit sarilmis bir

tas firlatildigini, bu kagitta duzgun bir Ingilizceyle "Gittiginize

uzuluyoruz, Suveys Kanalinda Gorusuruz" yazdigini Bu olayin, geri

cekilmeden Turklerin haberleri oldugunu ama artik savasamayacak kadar

yipranmis olduklarini ispatladigini Okuma yazma oraninin yuzde beslerde

oldugu bir donemde bizim Canakkale'ye hangi yetismis evlatlarimizi

yolladigimizi ve memleketin en az 100 yilini bozuk para harcar gibi harcadigimizi

 

 

  Gelibolu topraklarina cikip, Marmara denizini gorebilen sadece tek bir

Ingiliz askeri oldugunu, bu askerin aslen Irlandali oldugunu, Turk askerini

sasirtmak icin gece kumsala tek basina cikip bir suru mesale yakarak

cikarma sanki oraya yapiliyormus gibi bir kandirmaca yapmaya calistigini,

bu askerin daha sonra yolunu kaybederek yarimadanin cok icerisine kadar

girdigini, daha sonra bir sekilde donerek kurtuldugunu, bu olayin yillar

sonra askeri gunlukler okununca ogrenildigini  

 

 

Savasta Turk ordusunun tek bir pirpir ucagi oldugunu, bu ucagin arada

sirada askere moral vermek icin uctugunu, bu ucagin tum birliklerimizin

sevgilisi oldugunu ve ona "Tek Kuyruk" adini taktiklarini

 

 

  Savasin ozellikle sonlarina dogru ordunun istihkaklari azalttigini, askere

gunde sadece yarim ekmek verilebildigini, bu ekmegin de tas gibi kuru

oldugunu Aclik icinde siperlerde yasayan Mehmetlerin ayakkabi koselelerini

kaynatip corba niyetine icmeye calistiklarini Eger fedakarlik buysa bizim

bildigimiz hicbir fedakarligin fedakarlik olmadigini

 

 

 

Medeniyetin oncusu Ingilizlerin beyaz bayrak sallayan Turk askerlerini

kursuna dizdigini, esir askerlerimizi tahta barakalara doldurarak

diri diri yaktiklarini Esir alinan ac Turk esirlere maymunlara fistik atar

gibi yiyecek kirintilari atarak eglendiklerini Turk askerinin savasta

silahsiz dusman askerini oldurmediklerini hayretle gorduklerini, bu sayede

cok sayida Ingiliz ve Anzak'in olumden dondugunu, bunlardan birinin sonraki

yillarda Ingiltere Genel Kurmay Baskani oldugunu, bu adamlarin insanlik

adina ne varsa Canakkale'de bizden ogrendigini, savasin sonlarina dogru az

da olsa evcillestiklerini, Canakkale ile yapilan her belgeselde bu temanin

abartiyla islendigini, bu savasin kendilerine de

buyuk pay cikararak ve yasadiklari agir yenilgiyi psikolojik olarak ortbas

etmek icin yapilan son centilmen (!) savas oldugunu utanmadan

soylediklerini, Turk kokenli yapilan belgesellerde inanilmaz bir Ingiliz

yalakaligi yapildigini, Hicbir belgeselde Canakkale'de yasanan olaylarin

sansursuz ve adam gibi anlatilmadigini

 

 

 

Ingiltere ve Avustralya'nin aradan bu kadar yil gectikten sonra

Gelibolu'nun kuresel miras oldugunu ve uluslar arasi toprak sayilmasini

istediklerini, kendi sehitliklerinin oldugu bolgelerin ise kendi topraklari

olarak kabul edilmesini istediklerini

 

   

Anzak gunu olarak kutlanan 25 Nisan'da TV'lerde Anzak torenlerinin en ince

ayrintisina kadar anlatildigini, ayni gun yapilan bu memleketin gercek

sahibi her gorusten Turk genclerin 20 bin kisilik yuruyusunun ise Turk

TV'leri tarafindan sansurlendigini, gosterilmedigini, Ataturk'un

Canakkale'de emperyalizme attigi tokat cezalandirilircasina kendisinden

kerhen (zoraki) bahsedildigini

 

 

  Canakkale deniz zaferinin 91 Anma yildonumu olan 18 Mart Gecesi, Biri

haric hicbir ulusal kanalin adam gibi bir yayin yapmadigini, bu kanalin

yayinladigi belgeselin ise prime Time bitiminden sonra (24:00)

yayinlandigini Diger TV'lerin belgesel ya da tartisma programi yapmak

yerine magazin, eglence, yarisma ve dizi film gosterimi yaptiklarini Bu

konuyla ilgili yayin yapan diger TV'lerin ise marjinal cizgiye sahip ulusal

olcekli kanallar oldugunu Gazetelerin ise

konuya lutfen degindiklerini

 

 

   

Canakkale savasinin sonuclari itibariyle hicbir savasla kiyaslanamayacak

kadar Dunya'yi etkiledigini, Bir cok ulkede politik gidisi etkiledigini,

ozellikle Rusya'da Bolsevik devrimine yol actigini Yarim milyon cesedin

ise Gelibolu'da topragin kimyasini degistirdigini ve yesillendirdigini

ve topragin altinda kemikler, bos mermi kovanlari ve patlamamis top

mermileri ciktigini

 

 

 

Tarihin en buyuk teknolojisine ulasan ve teknolojiyle her seyi

halledeceklerini zannedenlerin tarihin en buyuk yenilgisini aldiklarini

Gogus goguse hicbir carpismayi kazanamadiklarini Torunlarinin guya

bundan ders cikarip simdi uzun menzilli silahlar yaptiklarini, uzaktan

kumanda ile savastiklarini, hicbir ucaksavarin vuramayacagi yukseklikten

ucan ve bombalar atan ucaklar yaptiklarini, Irak'ta bu silahlarini

denediklerini Ne var ki gogus goguse carpismaya giristiklerinde gene

cuvalladiklarini, teknolojinin bir kere daha maglup oldugunu

 

 

  Ayrilirken hirsini alamayan Ingiliz ve Avustralyali askerlerin olu Turk

askerlerinin kafataslarini keserek ulkelerine goturduklerini Bu

yenilgiyi asla unutamayacaklarini, Bir gun mutlaka buraya yeniden

geleceklerini Biliyor muydunuz?Bilmiyorduk tabi Nereden bilecegiz

ki? Ders kitaplarinda yazmiyordu Ogretmenlerimiz bahsetmediler Gazeteler

yazmadi

 

   

Su anda televizyona bakiyorum Bir manken hanim kizimiz sevgilisinin cipine

binerken muthis bir frikik vermis Kameralar zoom yapiyor Goruntu

buyuyor Hayatimiz bu ekran ve goruntu tum ekrani kapliyor, hayatimizi

kaplar gibi Uzaklarda bir yerlerde soguk bir ruzgar esiyor Agac dallari

sallaniyor, yapraklar hisirdiyor, Bir kopek ulumasi geliyor bir

yerlerden Yerin altindan iniltiler geliyor sanki Yolcular artik

durmuyor gelip gectikleri ve bir devrin battigi bu yerlerde

Toprak uzgun, sukunetini koruyor Belli ki bagrinda yatanlari dusunuyor Ve

Mehmetlerin kemikleri sizliyor, sizliyor, sizliyor

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: