Ahmed-er Rufâî Hazretleri müritlerini şöyle müjdeliyor:
" Rabbim bana lûtf'ü ihsanınla gözlerin göremediği, kulakların işitmediği, beşerin akıl ve hayaline gelmediği, bir çok nimetler ihsan etti. O'nun kerem elçisi Rasulullah, (s.a.v.) beni temin edip söz vermiştir ki Müridlerimi, sevenlerimi, zürriyetimi sevenleri, yerinde kaim olanları ellerinden tutup kaldıracak ve kurtaracak. Bu hal, kıyamete kadar böyle sürecek. İşte ruhen biat böyle hasıl oldu. "Allah (c.c) verdiği sözden dönmez."
Şu halde Onun yolunda gidenlerin sahip oldukları büyük nimet ve müjdeyi bütün açıklığı ile ifade eder.
Ahmed-er Rufâî Hazretleri, Mecal bin Yunus ve Abdül Mü'min adında iki müridi ile sahrada geziyorlardı. Birbirlerine olan sevgi ve muhabbetleri pek ziyade idi. Onların bu yakınlığı ve duydukları manevi haz, her ikisini de sarhoş etmişti. Bu durum onları zaman zaman kendilerinden geçiriyordu.. Cezbeye tutuluyorlardı. Hatta müridlerden biri;
-Sana bu kadar zamandır Ahmed-er Rufâî Hazretleri'nin yakınlığından sana ne erişti?
Diğeri:
-Ne dilersem kabul edilme lutfu.
-Dile bakalım Allah (c.c) lutfedecek mi ?
-Ya Rabbi ateşten azad olduğuma dair şu aciz kuluna bir ferman göster.
Diye niyaz etti.
-Allah (c.c)sonsuz kerem sahibidir. Fazlına nihayet yoktur. Ve iki müridin önüne bir yaprak sağa sola yalpa yaparak bir kâğıt düştü. Kâğıda baktılar, Kâğıt bembeyazdı. üzerinde hiçbir yazı yoktu. Alıp Seyyide götürdüler. Ve hiçbir şey söylemediler. Seyyid bu bembeyaz kâğıda baktı ve hemen şükür secdesine kapandı. Secdeden başını kaldırınca:
- "Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun ki bağlılarımın cehennemden kurtuluşunu bana dünyada gösteriyor." Buyurmuş. " Bunun üzerinde yazı bulunmayan beyaz kâğıt " diyen oradakilere:
- "Evlatlarım kudret eli siyahla yazmaz, bu nurla yazılmıştır." Cevabını vermiştir.
Ahmed-er Rufâî Hazretleri, çok farklı özelliklere sahipti.
Ahmed-er Rufâî Hazretleri Peyamber Efendimize çok yakın idi. Ona her şeyi ile tutkundu.Cenab-ı Hakk, yaradılışında onunla kader birliği içinde yaratmış, bir takım hikmetlerle onun isminin müsemması kılmıştır. Dünyaya gelmeden annesi ve dayısı Mansur el-Bataîhi'ye rüyalarında isminin Ahmed olması müjdelenmiş ve emredilmiştir. Küçük yaşta Peygamber Efendimiz gibi yetim kalmıştır. Nesli kız evlatları ile devam etmiş, erkek evladını küçük yaşta kaybetmiştir. Hayatında kendisine hakaret edilmiş, eziyet görmüş, O ise PEYGAMBER Efendimiz gibi sabırla, dua ile mukabelede bulunmuş, hasımlarına karşı tevazu göstermiştir.
~~~~~~~~
SENİ İSTERİM YA RAB !
BİR BEBEK UYANIR SEHER VAKTİNDE, AVUÇLARI SANA DOGRU,
KULAĞI EZAN SESİNDE KAYALARIN, SULAR SÜRÜNEREK SANA GELİR RABBİM,
DAL UÇLARI SANA DOGRU, BENDE SENİ İSTERİM...
ALNI SECDELERDE DURAN HATIRINA, HESABI NEFSİNE SORAN HATIRINA,
GÖZLERİNİ İLİMLE YORAN HATIRINA, HASTA ZİYARETİNE VARAN HATIRINA,
EMANETİ YOLUNA SEREN HATIRINA, KURAN HATIRINA KURAN HATIRINA, KURAN HATIRINA,
Teker teker mi, yoksa hepsi birden mi? Arkadaşlarınızla ilgili güncel bilgileri tek bir yerden edinin.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...
Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder