إِن يَنصُرْكُمُ اللّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِن بَعْدِهِ وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكِّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Dünya bir imtihan yeridir. İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır. (Ankebut,2-3) Musibetler, samimi olanla yalancının ortaya çıktığı imtihanlardır. Selametinin ve afiyetinin musibetsiz bir şekilde devam etmesini isteyen, mükellefiyeti anlamamış ve teslimiyeti kavrayamamıştır. Her nefis mutlaka imtihandan geçecektir.
Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Yemek yiyen obur kimselerin yemek sofrasına üşüştükleri gibi çeşitli kâfirlerin size karşı birleşip üşüşmeleri yakındır." Birisi sordu: "Acaba o zaman biz sayıca az mı olacağız? "Hayır. Bilakis siz o zaman sayıca çok olacaksınız. Fakat siz, selin sürüklediği çerçöp gibi olacaksınız. Allah düşmanlarınızın kalbinden korkunuzu çıkartacaktır. Sizin kalbinize de "vehen" atacaktır." buyurdu. "Vehen nedir, ey Allah'ın Resulü?" diye sorduklarında şöyle buyurdu: "Dünya sevgisi ve ölümü kerih görmektir." (Bu hadisi Ebu Davud rivayet eder) Bu hadise göre bir avuç Yahudi Müslümanları aşağılamıyor mu? İslam bayrağı altında birlik olması gereken tüm Müslümanlar, parçalanmış, dağınık, çerçöp halinde değiller midir? 2 milyara yakın İslam âleminin, dünyanın neresinde siyasî ağırlığı ve itibarı vardır?
Aziz Cemaat! Hz. Peygamber, düşmana karşı gerçek gücün ve gerçek zaafın ne olduğunu iki kelime ile ifade etmiştir: Dünya sevgisi ve ölüm korkusu. Atalarımız azlık ve ekonomik hiçliğe rağmen Allah yolunda ölme aşkı ve şehit olma hırsı ile dünyaya meydan okurken bizim dünya sevgimiz ve ölüm korkumuz zilletimizin sebebi olmuştur. Eğer bizler de Hz. Hüseyin'in dediği gibi Madem ölüm tek bir defa gelecek O da neden Allah için olmasın diyebilsek yüce Allah bizi de muzaffer edecektir: Allah içinizden iman edip makbul ve güzel işler işleyenlere kesin olarak vaad buyurur ki: Daha önce müminleri dünyada hakim kıldığı gibi kendilerini de hakim kılacak, kendileri için beğenip seçtiği İslâm dinini tatbik etme gücü verecek ve yaşadıkları korkulu dönemin arkasından, kendilerini tam bir güvene erdirecektir. (Nûr,55) Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular üzerinize saldırmıştı da, Biz onlara karşı, bir rüzgar ve sizin göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptığınız her şeyi görüyordu. (Ahzab,9)Eğer Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar. (Ali İmran, 160)
Değerli Müminler! Gazze'de Yahudilerin Müslümanları öldürmesi, kaderin bir ikazıdır. Kâfirlerin doğruluğundan, kendi eğriliğimizden söz ediyoruz. Kâfirlere itimat ediyoruz, birbirimize itimat etmiyoruz. İtimadın olmadığı yerde kardeşlik de birlik ve beraberlik de yoktur. İslam prensiplerinden uzaklaşan Müslümanlar küfre karşı duramazlar. Asr-ı saadette bir avuç Müslüman Roma, Bizans ve Pers imparatorluklarına galip gelirken, bu gün 2 milyara yakın İslam âlemi bir avuç Yahudi elinde oyuncak olmuştur. Neden! Çünkü dünkü Müslümanlar Savaşırken dahi namazlarını kazaya bırakmıyorlardı.
Dünyayı düzeltmeye kalkanlar, önce kendilerini düzeltmelidirler. Evet, önce içlerini kinden, nefretten, kıskançlıktan; dışlarını da her türlü uygunsuz davranışlardan temiz tutmalıdırlar ki, çevreye örnek teşkil edebilsinler. Bu gün Mensupları arasında, toplumlarını saptırmaya ve her türlü kötülüğü ve zararı içeren programlarla fertlerinin ahlakını bozmaya çalışanlar varken, İslam Ümmeti başına gelen musibetlerden nasıl kurtulabilir?! Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Kim yarım sözle de olsa bir Müslümanın öldürülmesine yardım ederse, Kıyamet günü alnında "Allah'ın rahmetinden ümidi kesilen" yazılı olarak gelir." "Dünya ve sema ehli bir mü'minin öldürülmesinde ortaklaşsalar, Allah onların hepsini ateşin içinde bırakırdı (Bu hadisleri Tirmizî rivayet eder.)
Aziz Cemaat! Bulunduğumuz yerden katliamlara seyirci kalmamamız, sesimizle ve icraatlarımızla Gazze'deki yiğitlerin yanında ve saflarında olduğumuzu yalnız olmadıklarını onlara mutlaka hissettirmemiz gerekmektedir. Çünkü Filistin'de yaşanan insanlık dramına seyirci kalmayıp sorumluları teşhis etmek, kınamak, hasta ve yaralılara yardım elini uzatmak insani ve İslami bir ödevdir. Hz. Peygamber şöyle buyurur: ''Müslümanların derdiyle dertlenmeyen müslümanlardan değildir. (Bu hadisi Hakim rivayet eder.) Yüce Allah soruyor: Size ne oluyor ki Allah yolunda ve çaresizlik içinde bırakılan: "Ey Rabbimiz! Ahalisi zalim olan şu memleketten bizi kurtarıp çıkar. Tarafından bir sahip gönder, katından bir yardımcı yolla!" diye yalvarıp yakaran bir kısım erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda düşmanla çarpışmıyorsunuz? (Nisa,75)
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...
Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder