8 Ocak 2009 Perşembe

(Namaz Zamanı) Cuma Hutbesi - Filistin

قُل لَنْ يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

Kur'an-ı Kerimde ve hadisi şeriflerde kutsiyeti anlatılan Mescidi Aksa ve çevresi yani Filistin, tarihte ilk kez m.638'de Hz. Ömer tarafından feth edilmiştir. Filistin 1097'ye kadar Müslümanların hâkimiyetinde kaldı. 1097 de haçlılar 70 bin kişiyi katlederek Filistin'i istila ettiler. Hıristiyanların 90 yıl süren işgallerine 1186 da Selahaddin Eyyübi son verdi. Yavuz Sultan Selimin 1516'da Mısır seferi sırasında bu kutsal topraklar Osmanlı devletine bağlandı. 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinden sonra İngilizler, 1918'de Filistin topraklarını işgal edince Yahudilerin buraya göçü hızlandı. 1947'de Birleşmiş milletler Filistin topraklarının %55'ini ve verimli kısmını Yahudilere verince 14 Mayıs 1948'de terörist İsrail devleti kuruldu.

Kuranı-Kerim onlarca ayette İsrail oğullarının delaletinden ve dönekliklerinden bahseder. Tarih boyunca kendilerine gönderilen Peygamberlere karşı isyan edip kendilerini ayrı ve seçkin bir kavim olarak görmüşlerdir; diğer bütün insanlar onların kölesi ve hizmetçileri, onlarda insanlığın efendileridir. Bu inançtan hareketle terörist İsrail, bölgede kan ve gözyaşına doymuyor. Ve bu günlerde yine Siyonist İsrail, ABD ve Müttefikleri, Filistin halkını bir kez daha katliama tabi tutuyorlar. Çoluk-çocuk, yaşlı-genç, kadın-erkek demeden bir halk yok ediliyor. 400'ü aşkın insan öldürüldü ve iki binin üzerinde insan yaralandı.

Aziz Cemaat! Filistin'in çilesi, bizim İman ve amel fukarası oluşumuzdandır. Robot gibi bir ümmete, içi boş adamlara ve odun gibi kadınlara dönüşümüzdendir. Bayramla, seyranla dini ayinler ve metinlerle oyalanan tiplere dönüşümüzdendir. Allah var deyip yokmuş gibi yaşayıp kâfirlere benzeyişimizdendir. Hz. Peygamber şöyle buyurur: Sizler, kendinizden önce gelen ümmetlerin yoluna kulacı kulacına, arşını arşınına ve karışı karışına muhakkak tıpa tıp uyacaksınız. Hatta onlardan biri hanımıyla yolda cima etse o yaptı diye siz de öyle yapacaksınız. Ve onlar, daracık bir keler deliğine girseler oraya siz de gireceksiniz. Oradakiler, "Ey Allah'ın Resulü! (Onlar) Yahudiler ve Hıristiyanlar mı?" diye sordular. Peygamberimiz: "Bunlar değilse kimler olur?" buyurdular." (Bu hadisi İbnu mace ve Hakim rivayet eder) Rabbimiz onlara benzemeyelim diye günde 40 defa fatihada "gazaba uğramış Yahudilerin ve sapmış Hıristiyanların yolunu değil!" diye bize dua ettirmesine rağmen onlar gibi yaşamaya can atıyoruz. Bu anlayış, Mağlupların galipleri taklit etme psikolojisidir. Yüce Allah, İslam düşmanlarıyla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın. (Tövbe,14) buyurmuşken, bizler dün Yahudi'nin Hz. Musa'ya Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu biz burada oturacağız demeleri (Maide,24) gibi işi Allah'a havale etmeye kalkışıyoruz.

Değerli Müminler! 1967 Arap İsrail savaşında, İsrail savunma bakanı Moşe dayan, Kudüs'ü işgal edip, ordularıyla Suriye, Ürdün ve Mısır'da arap topraklarına girince elini Kudüs toprağına sürerek  "Bu Hayberin karşılığıdır" dedi. Hayber, 8 kaleden oluşan önemli bir Yahudi yerleşim yeri idi. Hicretin 7. senesinde fethedildi. Hayberin fethiyle 16. asırda İspanyadan kovulup Kanuni devrinde Osmanlıya sığınana kadar yeryüzünde rezil ve rüsvay olmuşlardı. Onun için Yahudi anneleri çocuklarını Ah Hayber! Vah Hayber! İntikamın alınmadıkça yüreğimiz soğumaz diye ninniler söylerler.

Dün, İslam orduları Hayberin fethi sırasında içki içen birine had uygularken, (Buhârî, Hudûd 4.Ebû Dâvûd, Hudûd 35, 36) Bu gün içine düştüğümüz zilleti, İsrail istihbarat şefi şöyle anlatacaktı: Müslümanları, "Muhammed'in dininin haram kıldığı içki ve kadınla hezimete uğratacağız." Ve gerçekten de 5 Haziran 1967 Arap İsrail savaşında sabahlara kadar içki ve kadın alemine dalan pilotlar daha havalanmadan uçakları İsrail pilotları tarafında imha edilmişti.(Nebevi hareket 2/278)

Hz. Allah şöyle buyurur: Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Şura,30) Kim bir kötülük yaparsa onunla cezalanır. (Nisâ, 123) İnsanların elleriyle kazandıkları (günahları) yüzünden karada ve denizde fesat çıktı. (Rum,41) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: Ümmetim arasında günahlar belirgin olarak ortaya çıkınca Allah onların hepsine katından bir azap gönderir. (Bu hadisi İmam Ahmed rivayet eder) Hz. Ali şöyle der: "Hiçbir bela günah işlenmeden inmedi ve tövbe edilmeden kaldırılmadı."

Değerli Müminler! Dün Arap Müslüman Hz. Ömer, Kudüsu fethetti. Kürt Müslüman Selahaddini Eyyubî, onu hürriyetine kavuşturdu. Türk Müslüman Sultan Abdülhamit onu korudu. Acaba bu kardeş halklardan hangisi onu ikinci kez hürriyetine kavuşturacak? Bu gün Yahudi'nin sigarasından ve kolasından vazgeçemeyen gırtlaklarına kadar borçlandıkları bankalardan izin alıp cihat meydanlarında Yahudi'ye kim gözdağı verecek?  Hasta bir ümmete kimse iltifat etmez, onlar ancak kendileri gibi güçlülerle adaletten ve insan haklarından bahsederler.

 Hutbemi ayet mealiyle bitiriyorum. De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.  (Tövbe,51)


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: