8 Eylül 2008 Pazartesi

(Namaz Zamanı) Efendimiz'in hayatindan bir ornek isiginda cocuk egitimi

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Hayatindan Bir Ornek Isiginda Cocuk Egitimi

Egitim, ferdin davranislarinda planli ve programli olarak, muspet yonde degisiklik meydana getirme surecidir. Bu degisiklik insanin zihninde, duygularinda ve hareketlerinde meydana gelir. Bu acidan egitim, kafaya, kalbe ve bedene hep birlikte nufuz edebilmeyi gerektirir.

Egitim faaliyetleri, insanda meydana getirdigi degisikligin kalitesi ve tesiri bakimindan deger kazanir. Egitim vasitasiyla gerceklestirilen degisiklik, hedefleri yakalayabildigi olcude basarilidir. Egitimde kaliteyi yakalayabilme ve hedeflere ulasabilmede etkili olan bircok faktorden bahsetmek mumkundur. Fakat bu noktada egitim faaliyetini gerceklestirmekle gorevli olan egiticinin kabiliyet ve gayreti oncelikle uzerinde durulmasi gereken bir hususiyettir. Belki en az onun kadar onemli olan bir diger konu da, egitim-ogretim faaliyetlerinde kullanilmasi gereken metot ve ilkelerdir.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), hayat-i seniyyeleri muddetince bir egitim faaliyeti gerceklestirmis ve netice itibariyle hicbir donemde, hicbir kimsenin ulasamayacagi bir noktaya ulasmisti. O'nun risalete basladigi nokta ve egittigi insanlarin o gunku durumu dikkate alinirsa, bu insanlarin sonuc itibariyle ulastigi seviye Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)'in egitim faaliyetinin ne kadar basarili oldugunu anlatma acisindan yeterlidir. Ayni zamanda gelinen bu seviye, O'nun peygamberligini gosteren bir delil oldugunu soyleyebiliriz.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) 23 sene gibi kisa bir surede, cok buyuk inkilaplar yapmis, insanlar uzerinde cok onemli tesirler icra etmistir. O kadar ki, O'nun tesiri gunumuze kadar gelmis ve kiyamete kadar da gidecektir. Kendi doneminde oldugu gibi bugun de Muslumanlar onu candan sevmekte, onun sunnetine ve getirdigi prensiplere can-i gonulden baglanmaktadir. Boyle bir baglilik ve itaat, insanlik tarihinde hic kimsenin muvaffak olamadigi bir seviyedir.

Allah'in inayetiyle O (sallallahu aleyhi ve sellem), cahilliye doneminde, kizlarini diri diri topraga gomecek kadar kati kalpli insanlarin bulundugu bir toplumdan karincayi bile incitmeyecek bir toplum cikarmistir. O, insanlarin pek cok kotu adetini degistirmis, onlari guzel ahlakta ve maneviyatta butun insanlara muallim olacak bir seviyeye getirmistir. O oyle bir inkilaptir ki, insanlarin kafalarinda, kalplerinde, ruhlarinda, maddî ve manevî hayatlarinda, duygu ve dusuncelerinde degisim meydana getirmistir. Insanlari cehalet asrinin batakligindan almis, a'lây-i illiyyine cikarmistir. Bugun insanlarin sigara gibi kucuk bir aliskanligini degistirmek icin bir cok ilim adami gayret sarf etmesine ragmen, bu konuda cok fazla muvaffak olamamasi, Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yaptigi inkilabin buyuklugunu ortaya koyma acisindan onemlidir.

Resul-u Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bu inkilaplari yaptiran ve insanlar uzerinde bu kadar tesir icra etmesine sebep olan neydi? Insanlarin O'na bu denli baglanmalarinin ve itaat etmelerinin hikmeti neydi? Bu kadar kisa bir zamanda cahilliye devrinin insanlarinin, ilim ve irfanda, nezaket ve nezahette bu kadar mesafe almalarinin sirri neydi? Butun bu sorulara cevap verebilmek icin, O'nun hayat-i seniyyelerinin tamamini gozler onune sermek gerekecektir.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her seyden once kudsî bir kuvvete dayaniyordu. O'nun tesirindeki en onemli sebep buydu. O'nun ahlaki Kur'ân ahlakiydi. O bir muallim olarak gonderilmisti ve bir muallimde bulunmasi gereken butun vasiflarin en ustunu O'ndaydi. O dogru ve guvenilirdi. Insanlara duskun, onlara karsi merhametliydi. Insanlarla cok samimi ve candan ilgilenir, sevgiyle ve sefkatle yaklasirdi. Onlarin ihtiyaclarini giderir, zor zamanlarinda yardim ederdi. O insanlara karsi mutevazi ve musamahakârdi. Adaletle davranir, insanlar arasinda ayrimcilik yapmazdi. Ofkelenip kizmaz, onlarin hatalarini bagislardi. Kisacasi o, guzel ahlakin zirvesindeydi.

Bir muallim olarak Kâinatin Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), davranislariyla insanlara ornek olmanin yaninda, sozleriyle de onlarin kafalarini ve kalplerini aydinlatiyordu. Cunku O, hitabetin zirvesindeydi; net ve anlasilir konusur, insanlarin iyi anlamalari icin bazi cumleleri tekrar ederdi. Insanlarin ihtiyaclarina ve seviyelerine gore konusurdu. Konusmasini gereksiz yere uzatmaz, kisa ve ozlu konusurdu. Yapmadigi seyleri soylemez, konustugu seyleri samimi ve adeta yasiyormuscasina anlatirdi. Bazen sorularla muhataplarin dikkatini ceker, onlari yonlendirirdi. Konusmalarinda bazi kissalardan ve hikayelerden faydalanir, anlasilmasi zor konulari misallerle izah eder, musahhas hale getirirdi. Anlattigi butun konularda davranislariyla insanlara ornek olurdu.

Kabul edilecektir ki, birkac sayfa icerisinde, O'nun egitim ve ogretime dair ortaya koydugu ilke ve metotlari kapsamli bir sekilde anlatmak mumkun degildir. Burada Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in muallimligine ve O'nun insanlari egitirken takip ettigi ilke ve metotlara ornek olmasi gayesiyle sahabeden Rafi' bin Amr (radiyallahu anh)'la ilgili bir hadiseyi ele alip incelemek istiyoruz.

Râfi' Bin Amr (radiyallahu anh) Hadisesi

Rafi' bin Amr (radiyallahu anh), henuz cocuk yasinda bir Sahabidir. Bir gun Medine'de Ensardan birinin bahcesindeki hurma agaclarini taslamis, daha sonra bahce Sahibi Râfi' bin Amr'i (radiyallahu anh) Resulullah'in huzuruna getirmisti. Adeta Efendimiz'in onu cezalandirmasini ister gibiydi. Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem); "Yavrum! hurmayi neden tasladin?" diye sordu. Cocuk da, "Karnim acti, yemek icin tasladim" cevabini verdi. Bunun uzerine Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem); "Bir daha hurmalari taslama, dibine dokulenlerden ye" buyurdular. Sonra cocugun basini oksadi ve ona soyle dua etti; "Allah'im! Onun karnini doyur." (Tirmizi, Buyu', 54; Ibn Mace, Ticaret, 67)

Bu kisa hadise, egitimde takip edilmesi gereken ilkeler adina onemli mesajlar ihtiva etmektedir. Kisaca bunlar uzerinde durmak istiyoruz:

1. Sevgiyle ve Sefkatle Yaklasma

Egitimin mayasi sevgi ve sefkattir. Egitim sevgiyi ogretmeli ve sevgiyle yapilmalidir. Ozellikle cocuklar icin sevgi cok onemlidir. Cocuklarin sevgiye daha cok ihtiyaci vardir. Onlar sevgiyle buyur ve sevgiyle egitilirler. Cocuk sevgi gordugu kisiye baglanir, onu dinler, onun gibi yasamaya calisir. Sevgi cocuktaki yonelislerin gelistirilmesini saglayan kaynak durumundadir. Bu yuzden egitimin ana hedeflerinden birisi de sevgiyi ogretmek olmalidir.

Insanligin Iftihar Tablosu, butun insanlara sevgiyle yaklasiyor, butun insanlari kucakliyordu. Peygamberimiz cocuklara karsi daha cok sefkatliydi ve onlara sevgiyle muamele ediyordu. Rafi' bin Amr (radiyallahu anh) hadisesi bunun guzel orneklerinden birini olusturmaktadir. Yanina suclu olarak getirilmesine ragmen, O kesinlikle kizmiyor, cezalandirmiyor ve her seye ragmen sefkatle yaklasiyordu. Cocuga "Yavrum" diye hitap ediyor, onun basini oksuyor ve ona dua ediyordu.

Yanlislarin duzeltilmesinde ve istenilen davranisi kazandirmada elbetteki cezalandirmanin egitimde onemli bir yeri vardir. Fakat bunun yeri ve zamani iyi belirlenmelidir. Yanlisin duzeltilmesi konusunda oncelikle nasihat etme ve sevgiyle yaklasma daha etkili olabilir. Ozellikle cocuklarin hatalarina karsi daha musamahali ve affedici olmak gerekir. Cunku cocuklar cok defa yaptiklari yanlisin farkina bile varmazlar. Boyle durumlarda cocuga kizmak, cezalandirmak hatayi duzeltmez, bilakis daha buyuk yaralar acabilir. Bazi davranislarin kazandirilmasinda ve hatalarin duzeltilmesinde sevgi ve sefkat daha etkili olacaktir.

2. Cocuklari Dinleme, Onlarin Dunyalarina Girme

Cocuklari anlayabilmek icin onlari dinlemek ve dunyalarina girebilmek gerekir. Onlarin apayri dunyalari vardir. Bulunduklari yasa gore, sahip olduklari bir takim duygular ve ozellikler vardir. Onlarin zihni henuz her seyi tam anlamiyla olcup tartamaz. Bu durumda yapilmasi gereken onlari cok iyi taniyip, onlarin dusunce ve duygularini hesaba katmak olacaktir. Bir cok anne baba cocugun davranislarini anlayamadiklarini soylerler, ama anlamak icin onlari hic dinlemezler.

Rafi' bin Amr (radiyallahu anh) hadisesinde Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ona hicbir sey soylemeden once niye yaptigini soruyor ve onu konusturuyor. Cocuk yemek icin tasladigini soyluyor. Karni ac olan bir cocugun, karnini doyurmak icin boyle bir sey yapmasini tabii karsilamak lazim. Cocuk yaptigi yanlisin farkinda olmayabilir. Boyle bir durumda cocugun niyetini ve dusuncelerini anlamak cok onemlidir. Cocuklar ne yaparsa yapsin, hemen kararimizi vermeden once onlari dinlemeliyiz. Onun dunyasina girip onu anlamaya calismaliyiz.

Cocuklar cok defa yanlis yaparlar, fakat yaptiklari yanlisin farkina varmazlar. Buyukler ise genelde, cocugu bir buyuk gibi degerlendirir, buyuk insandan beklenebilecek davranislari beklerler. Yanlis yapinca da cocuklara kizar veya cezalandirirlar. Cogu zaman cocugu dinlemeye bile gerek gormezler. Cocuk ise, niye cezalandirildigini veya niye bu kadar sert tepkiye maruz kaldigini anlayamaz. Buyuklerin kendisine kotuluk ettigini veya sevmedigini dusunebilir. Bunun icin cocugun duygu ve dusuncesini ogrenmeden cocugu yargilamak ve cezalandirmak dogru olmayacaktir.

3. Alternatif Gosterme

Anne ve babalarin icine en cok dustukleri yanlislardan birisi de surekli yasaklar koyarak cocugun hareket alanini daraltmaktir. Elbette ki, bir takim yanlislari karsisinda cocuk uyarilmali, yanlis yaptigi izah edilmelidir. Cocugun yanlislari karsisinda sessiz kalmak dogru degildir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken sey, yasaklara karsi alternatifler getirmek olmalidir. Alternatif getirilemezse cocuk yaptigi yanlisa devam edebilir. Cunku bu konuda baska tatmin yolu bulmakta zorlanabilir. Bu alternatifler, yasaklara ilgi duyan cocuklara farkli tatmin yollari sunmalidir.

Egitimde cocuklarin onune yasaklar koyarken karsisina alternatifler getirme onemli bir prensiptir. Cocuga "onu yapma", "bunu yapma" diyerek hareket alanini daraltmak dogru degildir. Ona dokunma, bunu cizme, kosma, atlama gibi surekli yasaklar getirilir. Fakat cocuk yasinin geregi olarak hareket etmelidir. Hareket alanini daraltmak cocugun gelisimini olumsuz etkileyebilir. Cocuga yasaklar koyarken bunun karsisinda alternatif olarak neler yapabilecegini de gostermelidir. Mesela; "duvarlari cizme ama su kagida istedigini cizebilirsin", "Salonda kosma, fakat koridorda kosabilirsin", "bu filmi seyretme ama su filmi seyredebilirsin" tarzinda alternatifler sunulmalidir.

Rafi' bin Amr (radiyallahu anh) hadisesinde Kâinatin Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem) cocugu dinledikten sonra, onun yaptiginin bir hata oldugunu ve bunu yapmamasi gerektigini soyluyor, fakat hemen alternatifini de ortaya koyuyor: "Hurmalari taslama ama, altina dusenleri yiyebilirsin." Karni ac olan bir cocuga hurmalari taslamamasini, bu hurmalara dokunmamasini soyleseniz acaba ne kadar etkili olur. Mutlaka cocuk karnini her hangi bir sekilde doyurmalidir. Cocuga karnini doyurabilecegi bir yol gostermelidir, yani bunun bir alternatifini ortaya koymalidir.

Gunumuzde cocuklarin etrafini kusatmis olan tehlikeler ve zararli aliskanliklar karsisinda sadece "yapma" demek cozum olmayacaktir. Onlara alternatif olabilecek seyler ortaya koymalidir. "Sinemaya gitme, televizyon seyretme" demek yerine onlarin seyredebilecekleri alternatif filmler, belgeseller bulmali, CD'ler hazirlamalidir. Cocuklara "suraya buraya gitme" demek yerine, onlarin gidebilecekleri ortamlar hazirlamali, arzu edilen arkadas cevresini meydana getirmelidir. Cocuklarimizi aile icinde egitmenin yaninda, toplum icinde muhafaza etmenin de yollarini aramaliyiz.

4. Dua Etme

Dua etme, cocuga her konuda Allah'a yonelmek, her seyi O'ndan istemek gerektigi mesajini verir. Insan, ihtiyaci olan her seyi Allah'tan istemeli, O'na yonelmelidir. Bir kisi uzerine dusen gorevleri yaptiktan sonra isini Allah'a havale etmeli, o isin olmasi icin Allah'tan yardim dilemelidir. Cocugun din egitiminde buyukler cocuga ne zaman ve nasil dua edilmesi gerektigini zamani geldikce gostermelidir.

Ayni zamanda egitimciler ve anne babalar, cocugu guzel bir sekilde terbiye etmek icin Allah'a dua etmelidir. Sozlerin tesirli olmasini ve neticeye ulasmayi Allah'tan beklemelidir. Ozellikle anne ve babanin cocuguna dua etmesi cok onemlidir. Cunku anne ve babanin cocuguna yaptigi dua makbul olmaktadir. Bir anne baba cocuguna samimi ve icten dua ederse, bu dua daha makbul olur. Yukaridaki hadisede Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), dua ederek bu mesaji vermekte, dua etmenin onemini fiilleriyle gostermektedir.

5. Fiziksel Temas (Dokunma)

Cocugu bir buyugun oksamasi veya herhangi bir sekilde fiziksel temasta bulunmasi, onun icin bir mukafattir. Bu temas basini veya yanaklarini oksama, sirtini sivazlama, kucagina alma, opme, elini tutma seklinde olabilir. Cocuk boyle bir dokunusla sevildigini anlar, dokunan insanin kendine olan yakinligini hisseder. Ayni zamanda kendini guvende hisseder, dokunan insan tarafindan korundugunu fark eder ve yalniz olmadigini anlar.

Insanlar arasi iletisim acisindan da fiziksel temas cok onemlidir. Dokunma ve fiziksel temas sozsuz iletisim araci olarak kabul edilir. Boyle bir temasla kisi duygularini daha kolay ifade edebilir. Ozellikle cocuklarin gelisimi acisindan dokunma cok onemlidir ve ayni zamanda onlar icin psikolojik bir ihtiyactir. Bazi arastirmalar kucaga alinip sevilmeyen ve oksanmayan cocuklarin bir takim ruhî hastaliklara sahip olduklarini ortaya koymaktadir.

Dokunma bir insana, "sen benim icin onemlisin", "ben senin yanindayim, seni yalniz birakmayacagim" mesajini verir. Hicbir soz boyle bir mesaji verme konusunda dokunma kadar etkili degildir. Bir babanin veya ogretmenin, cocugun basini sefkatle oksamasi, saatlerce konusmaktan daha etkili olabilir. Anne babalar ve ogretmenler, cocuklara sevgilerini sadece sozlerle ifade etmekle yetinmemelidirler. Cocuga dokunarak, basini ve yanaklarini oksayarak, sirtini sivazlayarak onlara olan sevgilerini daha yakindan ifade etmek gerekir. Dokunma, sozlerle ifade edilemeyen duygulari ortaya koyacaktir.

Kâinatin Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, yukarida bahsedilen olayda, Rafi' bin Amr'in basini oksamasi cok sey ifade etmektedir. Suclu olarak karsisina getirilen cocuk, korku icerisindedir ve belki de kendisine verilecek cezayi beklemektedir. Boyle bir durumda cocugun basini oksama, ona sevgisini ifade etmenin yaninda, "korkma! ben senin yanindayim, seni koruyacagim" mesaji da verebilir. Boylelikle cocuk, korkularindan emin olacak ve kendini guvende hissedecektir. Ayni zamanda boyle bir mesaj ve boyle bir yakinlasma suclarin onune gecme acisindan da onemlidir. Cunku kendisine sefkat ve ilgi gosterilen cocuk, bunu karsiliksiz birakmayacak ve kendisine yakinlik gosteren insanlari mahcup etmemeye calisacaktir.

Sonuc

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in insanlara tesir etmesi ve onlar uzerinde buyuk degisiklikler icra etmesinin sebeplerinden birisi de, egitime dair metot ve ilkeleri cok guzel uygulamasidir. O'nun kullandigi metot ve ilkeler, sadece yukarida bahsettigimiz birkac hususla sinirli degildir. Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hayatina baktigimizda, cocuk egitimi acisindan cok zengin bir kaynak oldugunu gorebiliriz. Egitim faaliyetlerine ornek olmasi icin, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hayati dikkatli bir sekilde incelenmeli ve gunumuze isik tutabilecek prensipler degerlendirilmelidir.

http://www.yeniumit.com.tr/konular.php?sayi_id=73&konu_id=457&yumit=bolum2


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: