10 Eylül 2008 Çarşamba

(Namaz Zamanı) ACELECİLİK

ACELECİLİK
 
ACELECİLİK
 
                       İnsanın fıtratında            acelecilik vardır. Bu husus Kur'an-ı kerimde de bildiriliyor:(İnsan aceleci [tabiatta]            yaratılmıştır.)
[Enbiya 37](İnsan pek acelecidir.) [İsra 11]Acele işe şeytan            karışır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Acele şeytandan, teenni Rahmandandır.)
[Tirmizi](Teenni eden isabet eder, acele eden hata eder.) [Beyheki] [Teenni, acelenin zıttıdır]                       O halde,            işlerde acele
etmemeli ve hemen karar vermemelidir! Acele ile verilen            kararlara şeytan karışır. Nefsin istediği bir şey hatıra gelince şeytan,          
"Fırsatı kaçırma, hemen yap!" der. Onun için kalbe gelen şeyi            yapmadan önce, bu işten Allahü teâlâ razı olur mu, sevap mıdır, günah       
   mıdır diye düşünmelidir! Günah değil ise yapmalıdır! Böylece teenni            edilmiş, yani acele edilmemiş olur.                        Yalnız  
        5 yerde acele gerekir:1- Misafir            gelince yemek vermekte2- Günah            işleyince, hemen tövbe etmekte3- Namazı            vakti
girince, hemen kılmakta4- Çocuklara            din bilgilerini ve namaz kılmayı öğrettikten sonra, büluğa erince dengi            çıkınca, bunlar hemen
evlendirilmelidir! Kızın küfvü [dengi] bulununca,            hemen evlendirmelidir! Eşiat-ül-lemeatdaki            hadis-i şerifte, (Ya Ali, üç      
    şeyi geciktirme! Namazı vakti girince hemen kıl, cenaze namazını hemen            kıl! Dul veya kızı, küfvü isteyince, hemen ver!) buyuruldu. O halde,
           namazını kılan, günahlardan sakınan ve nafakasını helalden kazanan biri            bulununca, hemen onunla evlendirmeli! Eğer evlendirilmezse,
fitneye            sebep olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Dinini, ahlâkını beğendiğiniz bir kimse, kızınıza talib olursa,            hemen evlendirin!
Eğer evlendirmezseniz, fitne ve fesada sebep olursunuz.)            [Tirmizi]5- Defin            işini de acele yapmalıdır!İbadetleri ve            hayırlı
işleri yapmakta acele etmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu            ki:(Ölmeden önce tövbe ediniz. Hayırlı işleri yapmaya mani çıkmadan         
 önce acele ediniz. Allahü teâlâyı çok hatırlayınız. Zekat ve sadaka            vermekte acele ediniz. Böylece Rabbinizin rızıklarına ve yardımına kavuşunuz!)
           [İbni Mace]                       (En akıllınız, ölümü çok hatırlayan, ahiret için azık toplamakta            acele edendir. Ölümü çok hatırlayan
dünya ve ahiret saadetine kavuşur.)            [Taberani](Sadaka vermekte acele edin, çünkü bela sadakayı geçemez.)            [Beyheki]             
        (Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz: Ölmeden            önce hayatın kıymetini, hastalıktan önce sıhhatin kıymetini, dünyada  
        ahireti kazanmanın kıymetini, ihtiyarlamadan gençliğin kıymetini, fakirlikten            önce zenginliğin kıymetini.) [Hakim]                
     Zekatını vermeyen            ve malını ahiret yolunda sarf etmeyen kimse, fakir olunca çok pişman            olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Tesvif
eden helak olur.) [Berika][Tesvif, hayırlı            iş yapmayı sonraya bırakmaktır.]                      
 
İfrat ve Tefrit zararlı
 
Tembellik,            bir işi geciktirmek, sonraya bırakmak nasıl kötü ise, acele etmek de            kötüdür. Bunun biri ifrat, diğeri tefrittir. Dinimiz
orta yolu, aşırılıklardan            uzak olmayı emretmektedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Aşırı giden helak olur.) [Müslim]                     
Bir kimse, müsrif            olursa buna ifrat denebilir. Bir kimse de cimrilik ederse, buna da tefrit            denebilir. Dinimiz, her iki aşırılığı
da yasaklamıştır. Furkan suresinin            67. âyet-i kerimesinde, israf edenlerle cimrilik edenler kötülenmiş,            ikisinin ortası olanlar övülmüştür.
                      Acele            eden fütura düşer. Yani gevşeklik ve bezginlik hasıl olur. Hayırlı bir            işin olması için acele eden, gecikince,
bezginliğe, ümitsizliğe düşer.            Dua eder, hemen duasının kabul olmasını ister. Duası gecikince duayı            bırakır, maksudundan mahrum kalır.
Acele edenin ihlâsı, takvası bozulabilir.            Şüpheli şeylere, hatta haramlara dalabilir.                       Namaz kılarken            acele
eden, tadil-i erkanı terk edebilir. Hızlı okurken tecvide uymayabilir,            yanlış okuyabilir. Onun için ağırbaşlı olmalı, düşünerek hareket etmelidir.
           Salihlerin vasfı Kur'an-ı kerimde şöyle bildiriliyor: (Onlar Allaha ve ahirete inanırlar, iyiliği emredip kötülükten            vazgeçirmeye
çalışırlar, hayır işlerinde birbirleriyle yarış ederler.            İşte bunlar salihlerdendir.)            [A.İmran 114]Böyle hayırlı            işlerin
haricinde acelecilik uygun değildir. Düşünerek hareket etmek            ve hayırlı işlerde sebat göstermek gerekir.Hadis-i şerifte            buyuruldu
ki:(Yavaş, yumuşak davranmak, Allahın kuluna verdiği büyük bir            ihsândır. Aceleci olmak, şeytanın yoludur. Allahü teâlânın sevdiği şey,    
      yumuşak ve ağırbaşlı olmaktır.)            [E.Yala]                      
 
İftarda acele etmeli
 
İftarda acele            etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısı            ile her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir.
İbadet etmek de zaten bu            demektir.                      
 
Namaz borcu varsa acele kaza            etmeli
 
Farz namazı özürsüz            vaktinde kılmamak büyük günahtır. Acele kaza etmek gerekir. Zaruri işler            haricinde kaza etmeyi geciktirmek de
büyük günahtır. Nafile zaruri iş            olmadığı için, nafile kılarak, terk edilen kazayı geciktirmek dört mezhepte            de haramdır. [Nafileleri
kılarken kazaya da niyet etmeli. Hem sünnet            sevabı alınmış olur, hem de namaz borcu ödenmiş olur.] Düşman karşısında,            bir farz namazı
kılmak mümkün iken terk etmek, 700 büyük günah işlemek            gibidir. (Umdet-ül islâm)                      
 
Tövbe edilen günahlar affedilir
 
İnsan günahını            ne kadar çok büyük görürse o kadar iyidir. Fakat günahı yüzünden Allahın            sonsuz rahmetinden ümit kesmek caiz değildir.
Hadis-i şerifte buyuruluyor            ki: (Allahü teâlâ buyurdu ki: İşlediği günahı affımın yanında büyük            görene gazaplanmam. Eğer acele etmek
şanımdan olsaydı, acele ceza verseydim,            rahmetimden ümit kesenlere acele ceza verirdim.) [Deylemi]Allahü teâlâ,            tövbe edilen günahları
affeder. Tövbede acele etmeli.                      
 
Müstehap işlemek için sünnet            terk edilmez
 
Cenaze olduğu            zaman, Âyet-el kürsiyi ve tesbihleri okumayarak sünnet terk edilmektedir.            Cenaze sebebiyle sünneti terk etmek uygun
değildir. Cenaze namazını            acele kılmak müstehaptır. Müstehap işlemek için sünnet terk edilmez.            Cemaat çok olsun diye, cenaze namazını
vakit namazlarından sonraya bırakmak            mekruhtur. Cemaatın çok olması için, cenazeyi saatlerce bekletip, sonra            acele ederek Âyet-el
kürsiyi ve tesbihleri terk etmek pek yanlıştır.            Özürsüz bir sünneti terk etmemeli, ortadan kaldırmamalıdır.                      
 
Şeytanla bir münazara
 
Şeytan, abid            ve âlim Salih efendiye der ki:- Salih efendi,            ne kadar çok ibadet ediyorsun? Sanki Allahın ibadete ihtiyacı mı var?-
Evet, Allahü            teâlâ, her ihtiyaçtan münezzehtir. Hiç kimsenin ibadetine ihtiyacı yoktur.            Ancak bizim ibadete ihtiyacımız vardır. Kur'an-ı
kerimde, (Salih amelin faydası, bunu yapanadır) buyuruluyor. (Fussilet 46)                       - Salih efendi,            çok ibadet etmek için acele
ediyorsun. Acele işlerde hayır olmaz. İşlerini            önce bir yoluna koy, bir rahata kavuş, ondan sonra bol bol ibadet edersin.            Dünyanı
kazanmadan ahiretini nasıl kazanacaksın?- Ecel benim            elimde değil... Sonra bugünün işini yarına bırakırsam, yarının işini            ne zaman
yaparım? Hadis-i şerifte, (Yarın            yaparım diyenler, helak oldu) buyuruluyor. İbadetler vakitlidir.            Her ibadeti zamanında yapmak gerekir.
                      - Evet Salih            efendi, hayırlı işte acele etmek gerekir. Hayırlı iş olan ibadetleri            acele yap ki kısa zamanda
daha çok ibadet etmiş olursun.- Cenâb-ı Hak,            çok ibadeti değil, ihlâslı ibadeti kabul eder. Hatasız yapılan az iş,            hatalı yapılan
çok işten hayırlıdır.                       - Ne mutlu sana            Salih efendi, demek az da olsa hatasız ibadet ediyorsun. Toplumda düzgün      
    ibadet yapamayan çok kimse vardır. İbadetinle bunlara örnek olmak için            onların göreceği yerlerde ibadet etsen, daha çok sevap kazanırsın.
Örnek            olmamakla emr-i marufu terk etmiş olursun.- Allahü teâlânın            beni görmesi kâfidir. İnsanların da görmesini istersem, ibadete
riya            karıştırmış olurum. Riya ile yapılan amel kabul olmaz.

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: