20 Kasım 2009 Cuma

(Namaz Zamanı) Onlar Kıyıya Vurmuş Deniz Yıldızları

Onlar Kıyıya Vurmuş Deniz Yıldızları"
Cenâb-ı Hak âyet-i kerimede şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Kendinizi, evlerinizde ve emirlerinizde olanları ateşden koruyunuz!”

(Tahrim, 6)


Arşivden…
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi ŞİRİN ile… *
Soru: – Çocuk sorunlarının oluşmasında aile ortamı ne kadar ve nasıl etkili oluyor sizce?
Cevap: – Çocuk, kültürün içine doğar. Çocuğu büyüten ve geliştiren aile iklimidir. Medeniyet de çocukla yaşar. Her çocuk istidatlarıyla gelir dünyaya. Doğduğu ortam birinci derecede belirleyicidir. Gelişebilir de gelişmeyebilir de. Aile ve toplum, çocuğun gelişmesine yardımcı en iyi imkanları hazırlamakla sorumludur. Sevgi yetmez. Sevinci de yaşaması gerekir çocuk. En temel çocuk hakkı, çocuk olma hakkıdır. Eğer bir çocuk mutlu bir çocukluk yaşayabilirse gelişebilir ve yeteneklerini kullanabilme düzeyine ulaşabilir. Aile ortamı çocuğu olumlu yönde etkilediği gibi olumsuz yönde de etkiler. Bütün çocuk sorunlarını yoksullukla ilişkilendirip açıklamak yanlışına düşmemeliyiz. Sosyal ve kültürel göstergeleri iyi durumda olan ailelerin yaşadığı olumsuzluklar da çocukları etkiler. Çocuk sorunlarının oluşmasında en belirleyici olan anne-baba tutumudur. Büyük aile geleneğiyle çekirdek ailede büyüyen çocuklar sorun çözme yeteneklerini geliştirme açısından da birbirinden farklıdırlar. Büyük aile ortamında büyüyen çocukların daha şanslı olduklarını düşünüyorum. Aile ve çocuk sorunları ilişkisinde şiddet belirleyicidir. Şiddet çocukluğun önünde en önemli engeldir. Ailenin sosyal, kültürel ve ekonomik göstergeleri de önemli ölçüde belirleyicidir. Sosyal güvencesi olmayan anne-babaların çocuğu ekonomik değer olarak algıladıkları da başka bir çocuk gerçeği. Acı ama gerçek, ilköğretimin sekiz yıla çıkarılmasına rağmen çalışan çocuk sayısında önemli bir azalma olmadı.
Soru: Yaşadığımız Türkiye gerçeğiyle nasıl bir gelecek öngörünüz var? Bunun için ne yapılabilir?
Cevap: Hem büyük hem de Türkiye’nin özgül ağırlığı kadar ağır bir soru bu. Türkiye, çocukları kıyıya vuran denizyıldızları ülkesi olmaktan kendini kurtarması için önce kendimize güveni tazelemeli. Arınmalı ve en yakıcı ve en doğru soruları sormalıyız kendimize. Kendimizle ve dünyayla yüzleşmeliyiz. Bu cesaretle ümitsizliği yenmeliyiz önce. Yüzyıllık kuşatma sarmalları çözüldükçe yine insanlık için değer üretmeye başlayabiliriz. Eğer Türkiye, medeniyet vurgusuyla çocuk özneye yönelik ödevine yönelirse bu süreç kısa sürede başlayabilir. Gelecek öngörümüzse medeniyetimizin yeni rüyasıdır. Bu rüyanın eşiğinde olduğumuzu hissedenlerin çoğaldığını düşünüyorum.
* Altınoluk Dergisi, 2005-Mayıs, Sayı:231, Sayfa:008.


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: