28 Ağustos 2009 Cuma

(Namaz Zamanı) Zekat (Cuma Hutbesi)

خُذْ مِنْ اَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكّيهِمْ بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ اِنَّ صَلوتَكَ سَكَنٌ لَهُمْ وَاللّهُ سَميعٌ عَليمٌ

Zekât: "Hz. Allah'ın verilmesini emrettiği mallardan %2,5 yine onun emrettiği yerlere menfaat beklemeksizin sırf Allah rızası için vermektir." Farziyeti Kur'an, Sünnet ve İcma ile sabit olan zekâtın inkarı küfürdür. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Onlar zekâtı vermezler; ahireti inkâr edenler de onlardır. (Fussilet,7) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: Kim Allah'a ve Resulüne inanıyorsa, malının zekâtını versin! Şüphesiz ki Allah zenginlerin mallarından fakirlerine yetecek kadarını farz kılmıştır. Malınızın zekâtını vermekle, Müslümanlığınız tam ve mükemmel olur. (Ebû Dâvud ve Nesâî)

Kıymetli Kardeşlerim! Görünüşte malı eksilten zekât, aslında budamayla meyveleri daha sağlıklı ve gür çıkan ağaç gibi, hem ekonomik hayata kazanç ve huzur getiriyor, hem de malımızı sigorta etmiş gibi bela ve musibetlere karşı bizi koruyor.  Yüce Allah şöyle buyuruyor: Allah faizi tüketir (Faiz karışan malın bereketini giderir), sadakaları zekâtları ise bereketlendirir. (Bakara,276) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: "Mallarınızı zekâtla koruyun ve hastalarınızı sadaka ile tedavi edin." "Malının zekâtını verirsen malının üzerindeki şerrini gidermiş olursun." "Zekât vererek mallarınızı kale içine alınız." "Zekât İslam'ın köprüsüdür" (Kutub-u Sitte,6/347)

Bu ayet ve hadisler zekâtını ödeyen Müslümanların mal varlıklarının kat kat artacağını müjdelemektedir. Bundan dolayı da şunu iyi bilmeliyiz ki, fakirin zekât almaya muhtaç olmasından çok, zengin vermeye muhtaçtır. Çünkü zekâtı alan için ancak maddi refah vardır ki bu geçicidir. Ama zengin için ebedi bir saadet vardır o da kalıcıdır. Bununla birlikte zekâtı vermeyenin, herhalde elinden zekât kadar bir mal çıkacak; ya lüzumsuz yerlere verecektir, ya da bir musibet gelip alacaktır. Hz. Peygamber şöyle buyurur: Kim malının zekâtını sevab umarak verirse, ona sevap verilir. Kim de zekâtını vermezse biz zekâtı ve malın yarısını (cezalı olarak, zorla) alırız. Bu, Rabbimizin kesin kararlarından biridir. Âl-i Muhammed'e ondan bir hak yoktur." (Ebû Dâvud ve Nesâî)

Aziz Müminler! Zekât, ferdî ve içtimaî açıdan birçok maslahatı bünyesinde barındırır. Mala karşı alabildiğine cimri ve hasis yaratılan insanı, fıtrat çizgisine çeker, insanı maddeye kulluktan, maddenin efendiliğine çıkartır. Mala bereket katar, onun çoğalmasına ve artmasına vesile olur.

Yüce Allah şöyle buyurur: "Onların mallarından sadaka (Zekât) al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin." (Tövbe,103 "Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir." (Bakara,261)

Muhterem Müslümanlar! Fakirlikten hırsızlığa kadar birçok köklü problemin çözülmesinde ciddi rol oynayan zekât, her toplumda var olan fakir-zengin arasındaki maddî uçurumun kapanmasına, sosyo-ekonomik adaletin sağlanmasına da vesile olur. Yüce Allah şöyle buyurur: Ta ki o mallar, sizden yalnız zenginler arasında el değiştiren bir servet haline gelmesin. (Haşr,7) "Zenginlerin mallarında, yardım isteyen ve iffetinden dolayı isteyemeyip mahrum olanlar için bir hak vardır" (Zariyat,19)

Fakirleri yok ederek ekonomiyi güçlendiremezsiniz. Ancak ekonominin can damarı olan zekâtı hakkıyla vererek sosyo-ekonomik adaleti sağlayabilirsiniz. Çünkü ekonominin kendi kaidesi, paranın dağılımı ve dağılım içerisinde dolaşım yapmasıdır bu da infakla olur. Bunu da zekâtın fakirin hakkı olduğu fikrinden uzak hesaplama usulleri hatta kaçamakları veya seri sonu ya da tedavülden kalkmış malların, sadaka verir gibi dağıtılması anlayışıyla halledemeyiz. Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Bana zayıflarınızı arayın, bulun. Zira sizler, zayıflarınız sebebiyle yardıma ve rızka mazhar kılınıyorsunuz." [Ebû Dâvud, Tirmizî ve Nesâî)

Aziz Cemaat! Zekât, Hak'tan aldığını halka dağıtmaktır! Pek çok zengin çok büyük rakamlarda zekât veriyor, para veriyor, giysi veriyor. Yiyecek-içecek vererek fakiri sevindiriyor. Bunun karşılığında da serveti artıyor, parası artıyor, malı artıyor. Öbür taraftan âlim, ilim dağıtıyor. Onun da ilmi artıyor. Demek ki, ne üretir, ne dağıtırsan, dağıttığının karşılığını alırsın. Para ve erzak dağıtırsan, para ve erzakın 10 mislinden 700 misline kadar artar. (Bakara,261) İlim dağıtırsan ilmin artar. İrfan dağıtırsan, irfanın artar.

Aziz Müminler! Şimdi, anlattıklarımı bir kenara koyun ve çevrenize bir bakın! Kim ne dağıtıyor?.. Ne alıyor?.. Dünyaya gelirken neyimiz vardı, giderken neyimiz olacak? Unutmayın ki, Zekatı verilmeyen ve Allah yolunda harcanmayan malda hayır yoktur. Öyleyse "Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız." (Bakara,110)

 

           

 

 

 

 

 

 

 

 

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu ay sponsorumuz http://www.carpetrium.com 'dur. Lütfen sponsorumuzu ziyaret ediniz...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: