4 Nisan 2008 Cuma

(Namaz Zamanı) Aşıklara Haktan bir hediyyedir

Ey âşık-ı sâdık olan canlar,
Gözün aç var mı ey gâfil cihanda olmayan âşık.
Kuruldu aşk ile âlem, zemîn ü âsümân âşık.
Nedir bu hâl-i hayret-bahş, pir âşık civan âşık.
Kim âşıkdır, kime âşık, niçin eyler figân âşık.
Hüdâ âşık, resûl âşık, bütün kevn ü mekân âşık
 

 
Aziz canlar, insan bir kişiyi hakkıyla sevdiğinde artık kendisinde
sevdiğine benzemeyen hiçbir hal, hiçbir yön kalır mı?
Kendini ayık tutacak hiç bir şey kalmaz. O'nun dışı sevgilisinin dışı ile,
içi sevgilisinin içi ile mest olur. Mevlanın kendisini "Zahir ve Batın" [57:3] diye
adlandırdığını duymadınız mı? Böylece insan kainata ait bir şekil, bir suret severse ancak ona uygun
bir benzerlikle karşılık görür. Zatının geri kalanı meşguliyetiyle ayık kalır.
İnsanın Allah'a duyduğu aşk ile tamamen kuşatılmasına gelince, bunun nedeni de
onun Allah'ın sureti üzere yaratılmasıdır. [38:72] Bundan dolayı ilahi varlığın karşısında
eksik kişiliği ile durur, çünkü bütün ilahi isimler onda tecelli eder.
 
Sevgili Allah olunca, insan bu aşkta diğer bir insana duyduğu aşka göre çok daha
fazla yok olur; çünkü bir insanı severken sevgilisi onunla olmayınca, sevgisi yok olur.
Oysa sevgilisi Allah olunca her zaman onunla beraberdir.[57:4]
 
Sevgiliyi görmek, vücudu besleyen ve büyüten bir gıda gibidir. Sevgiliye temas ettikçe
sevgisi de o kadar artar. Aşıklara özgü bu durumdan dolayı onlar O'nu seyretmeye
doyamazlar. Yanan arzuları, şevkleri onlardan asla alınmaz. O'nu müşahade ettikçe,
O'na duyulan kavuşma arzusunda erimeye başlarlar. Bu da aşıklara Allah katından bir hediyyedir.
Eğer aşığın sevgisinde herhangi bir akıl kırıntısı kalmışsa o akıl aşığı Sevgilisinden alıkoyar,
başkasını düşünmeye fırsat verir. Bu sevgi saf ve gerçek değil, ancak nefsindendir.
Bir sufinin dediği gibi
"Akıl ile irade edilen sevgide hayır yoktur."
Allah'tan başka hiç kimse var olan tüm eşya tarafından sevilmez. O ki her aşığın gözündedir.
O'nu sevmeyen yaratılmış hiçbir mahluk yoktur. Yani kainattaki tüm aşık ve sevgililer O'na döner.
Bu sebeple hiçbir aşık kendi yaratıcısından başkasını sevemez. Zeyneb'in, Suad'ın, Hind'in, Leyla'nın sevgisinde de
dünyanın, paranın, makamın sevgisinde de hem dünyada sevilen herşeyde Allah gizlidir.
 
Şairler tüm sözlerini hakikatini bilemedikleri yaratıklar üzerine tüketmişlerdir.
Fakar arifler ise hiçbir şiiri, hiçbir lugati, hiçbir methiyeyi , hiçbir gazeli ve hiçbir nağmeyi
eğer O'nunla alakalı değilse duymazlardı. Tüm bunların arkasında hep O'nu görürlerdi.


Hak Dost'un güzelliği ile güzelleşme niyazımız ile,
tekrar mülaki olana dek kalbinizin sahibine emanet olunuz.
 
Vakt-i şerif, Cuma, ömür ve şahsiyetlerimiz,
ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaatı nebi cümlemiz nasib ola efendim
 
Umalım ki Mevlam evvelâ söylediklerimi bana duyursun,
sonra da ihtiyacı olanlara tesir buyursun. . .
Sözü çok olanın, yalanı dahi çok olur imiş.
Yüksek müsaadelerinizle

Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız efendim 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: