3 Nisan 2008 Perşembe

(Namaz Zamanı) Bir Çocuğun İmtihanı

Bir Cocugun Imtihani

Gunesin, daglarin ardina cekilmeye meylettigi vakitte, pencereden baharin sarili-beyazli ilk ciceklerinin esen hafif ruzgârla salinislarini seyre dalmistim ki, oda kapisinin vurulmasiyla kendime geldim. Bir hastanenin psikiyatri servisinde hafta sonu nobetciyseniz ve hastalarini ziyarete gelenlerin sizinle de gorusmek istediklerini biliyorsaniz, doktor odasinin kapisinin da sik sik calinacagini biliyorsunuz demektir. Bahari seyrederken bir an icin, birkac metre otemde, kimi hayatina kendi elleriyle son vermeyi denemis, kimi takintilarina yenik dusmus, kimi saglikli dusunme kabiliyetini yitirmis bir suru insanla beraber oldugumu aklimdan cikarivermistim. Oda kapisini calan da bunlardan biriydi. Halime Hanim, yaklasik sekiz yildir kafasindan atamadigi suphelerle ugrasiyordu. Etrafindaki herkesin, kendine kotuluk yapmak icin isbirligi hâlinde oldugunu zannediyordu. Evinin her tarafinda sadece kendi gozune gorunen muskalar bulundugunu, bunlari kocasiyla arasini bozmak icin kardeslerinin koydugundan emin oldugunu soyluyordu. Ona gore kardesleri, babasindan kalan mirasina el koymak icin, onu oldurme plânlari da yapiyordu; cogu zaman kocasi da bu suclara ortak oluyordu. Butun komsulari bu hâdiselerden haberdârdi ve onlarin da bu islerde parmagi vardi. Sokakta gordugu herkesin îmâ ettigi bir sey oluyordu ve bazilari dusuncelerini de okuyordu.

Sekiz yil boyunca sadece birkac defa, bunlarin hicbirinin olmadigini itiraf edebilecek kadar iyi olabilen Halime Hanim'in yasadiklari, aslinda beynindeki bir rahatsizliktan kaynaklaniyordu. O bir sizofrendi. Hastaligi altindan kalkilamayacak kadar agirlasinca, esi ile dayisi tarafindan, biraz da zorla, hastanemize yatirilmisti. Esi ile evlendikten dort sene sonra, bizim dunyamizdan, kafasinda olusturdugu tuhaf ve korkutucu bambaska bir dunyaya goc etmisti sanki. Evliliklerinin oldukca guzel gecen ilk dort yilinda uc cocuklari olmustu : Nesrin, Okan ve Hakan. En buyuk cocuklari olan Nesrin, on bir yasindaydi. Iste su an Nesrin annesiyle beraber odanin kapisinda mahcup bir edayla duruyor; korku, heyecan ve merak karisimindan olusan bir ifade ile yuzume bakiyordu. Hastaneye yatali dokuz gun olan ve buna paralel olarak son gunlerde biraz olsun mantikli dusunmeye baslayan Halime Hanim, bir gun once kizinin gelecegini soylemis; onun da psikolojisinin duzgun olmadigini belirterek kiziyla biraz konusmami rica etmisti. Halime Hanim, hastaliginin kucuk kizina cok tesir ettigini dusunuyordu.

Nesrin'den annesinin disarida kalmasi icin izin aldim ve kapiyi kapatarak ona oturmasi icin yer gosterdim. Biraz utangacti; ama vakur gorunuyordu. Kisa ve zayif oldugundan, yasindan kucuk gosteriyordu. Aslinda onunla ne konusacagimi ve sorularina nasil cevap verecegimi bilemiyordum. Annemi dusundum. Hayatimin belki de en onemli insaniydi. O olmasaydi ne yapardim? Nesrin'in de annesi vardi; fakat belki de o, dunyayi anlamaya basladigi andan itibaren annesinin davranislarindaki tuhafligi sezmis ve bunun uzuntusunu yasamisti. Hangi sozlerle, nasil teselli edebilirdim bu kucuk yavrucagi? Annesinin hastaliginin, ilâclarini duzenli kullanmadigi takdirde belki de omur boyu surecegini; ilâclarini duzenli kullansa bile, tam iyilesemeyebilecegini ona nasil soylerdim? Bir yerden baslamaliydim.

- Nesrin, ben annenin doktoruyum. Ismim : Mehmet. Bana 'Mehmet Agabey' diyebilirsin. Nasilsin?

- Iyiyim, siz nasilsiniz?

- Cok tesekkur ederim, ben de iyiyim.

Konuya girmeliydim, belki biraz da aceleyle sordum:

- Annenin hasta olmasina, hastanede yatmasina uzuluyor musun?

- Evet. Onu cok ozluyorum.

Sesi titriyordu. Kucuk gozlerini yere cevirdi. Gozyaslarini saklamak istiyordu; ama gozlerinden iki damla suzulerek odanin zeminindeki karolarin ustune dustu. Dogrusu benim de gozlerim dolmustu. Ikindi gunesinin isiklari mâsum yuzunde dagilirken, verdigim mendille gozyaslarini siliyordu. Birden aklina bir sey gelmis gibi dogruldu ve sordu:

- Annemi ne zaman cikaracaksiniz?

- Simdilik bir sey soyleyemem; ama kisa zamanda annene kavusacagini dusunuyorum. Ama merak etme, annene burada iyi bakiyoruz. Annenin niye burada oldugunu biliyor musun?

- Evet, annemin aklina supheler geliyor.

- Hep boyle miydi annen?

- Ben kucukken iyiymis; ama ben annemi hep hastayken gordum. Beni annem buyutmus; fakat Okan'la Hakan'a babam bakmis. Zaten simdi de babam yapar yemegimizi. Evi de o supurur. Ben de yardim ediyorum babama.

- Annen ne yapiyor peki?

- Annem evdeki esyalari cope atiyor. "Okunmus bunlar" diyor. Evin her yerinde muska ariyor. Babama da cok bagiriyor.

- Annen bunlari hastaligi yuzunden yapiyor. Isteyerek yapmiyor, biliyorsun degil mi?

- Evet, biliyorum. Babam soyledi. Annem hasta oldugu icin ne yaptigini bilmiyormus. Annemin hastaligi bizim icin imtihanmis. Biz sabredersek, Allah bizi cennetine alacakmis. Annemi uzmemeye calisiyorum.

Bu mâsum yavruyu nasil teselli edecegimi kendime sorarken, bir anda bana hayatim boyunca unutamayacagim seyler soyleyivermisti. Bu kucuk kafada, cok buyuk problemlerin cozum kapilarini acan tilsimli bir anahtar vardi. "Imtihan sirri" onun korpe yuregindeki yaralara merhem olmustu. Hayatin, onune gelen her seyi oguten amansiz bir cark olmadigini, yasanan her seyin Kudret-i Sonsuz'un tasarrufunda oldugunu ve bu dunyada aglamalarin, ebedî hayatta guzelliklere vesile olacagini biliyor; acilarini boyle teskin ediyordu. Dertlerin bir imtihan sirri olarak O'ndan (celle celaluhu) geldigini biliyor; sabirla yine O'na (celle celaluhu) siginiyordu.

Kucuk yavru, minik adimlarla odadan ciktiktan sonra, icimde bir seylerin yeniden uyanmis oldugunu hissettim. Her seyin O'nun (celle celaluhu) tasarrufu altinda oldugunu bilmenin insana kazandirdigi buyuk huzuru dusundum. Pencereden ciceklerin salinisina ve gurub eden gunese tekrar baktim.

Sizinti - Haziran/2007


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: