mücadelesinde hep hicret aydınlığı vardır Peygamberlerin, mü'minlerin yolunu
hep hicret aydınlatır Hicret, Yesrip'ten Medine'ye, medeniyete yolculuktur*
..
*Hicret, zulümden barışa, nefisten, ruha, gönüle yolculuktur Hicret, "çil
çil kubbeler" serpmektir,
Kuba gibi, Mescid-i Nebevi gibi 1 Muharrem 1430,
hicretimiz ve Hicri Yılbaşımız mübarek olsun*
*Hicret, göç etmektir... Maddî göç bellidir... Bir şehirden diğer bir şehre
gitmek gibi…
Manevî göç teferruatlıdır. Bir Müslüman, bulunduğu beldede veya şartlar
içinde dinini yaşayamıyorsa, o Müslüman dinini yaşayacağı bir beldeye
gidebilir....*
*Bulunduğumuz odada televizyon varsa ve odada bulunanlar istemediğimiz bir
programı izliyorlarsa, o odadan diğer bir odaya geçmek HİCRETTİR... *
*Akrabalar, arkadaşlar, komşular İslam'a aykırı yaşayışlarını sürdürmek için
toplanmışlarsa, onların toplantısına katılmamak HİCRETTİR. *
*Her gün kahveye gidenler, her gün sohbetlere gitmeye başlarsa bu hal
bir HİCRETTİR.*
*Kötü arkadaştan ayrılıp, âlimleri ziyarete gitmek HİCRETTİR. *
*Buyrulmuş ki "Bir dağın hareket ettiğini duyarsanız inanın; bir insanın
huyunun değiştiğini duyarsanız inanmayın."*
*Huylar değiştirilmez ama yönü değiştirilir. Huylara yön vermek, yönünü
değiştirmek HİCRETTİR. *
*Bedenimizi bir yerden bir yere taşıma yerine, huyumuzu, âdetimizi, örfümüzü
bir yerden bir yere taşıyalım.*
*Peygamberimiz'in ve O'nunla beraber hicret eden sahabenin bu hareketi,
bütün Müslümanlara örnektir.*
*Bulunduğunuz işyerinde İslamiyet'i yaşayamıyorsanız, işinizi değiştirin.*
*Oturduğunuz muhit iyi değilse, evinizi değiştirin. Yaşayış tarzınızdan siz
ve yakınlarınız memnun değilse, yaşayış tarzınızı değiştirin. Bu
değişiklikler, dünyanızı cennet eder.*
*Alâk Sûresi "oku" diye başlar. Nasıl okuyacağımızı da hemen açıklar: "Oku,
seni yaratan Rabbinin adıyla…"*
*Ne okursak okuyalım, Allah adına okumak lazım. Allah'ın yarattıklarını
öğrenmek için okumak, dalaletten hakka HİCRETTİR. *
*Bir hanım tesettürün şartlarına riayet etmiyorsa, karar verip tesettürün
şartlarını tam yerine getirmesi HİCRETTİR. *
*Çocuğumuza Kur'an öğretmeye başlamak bir HİCRETTİR. *
*Kısacası insanın kendi hayatında yaptığı iyiliklere doğru hareketlerin
bütünü HİCRETTİR. *
*Hicret zordur; fakat cennet de ucuz değildir.*
*Allah, türlü işkencelere maruz kalan Peygamber'ine ve Müslümanlara, "hicret
edin" diyor. "O işkencenin içinde kalın, sabredin" demiyor. Bu ayetten,
olaydan bizim almamız gereken ders şudur: "Müslüman bile bile zarara
giremez, haramdır...!" *
*Haline bak…*
*Olumsuz bir durum varsa, olumlu hale geçmeye çalış. İşte hicret budur.*
Alıntıdır.
Basit ama kesin bir fizik kuralıdır: Bir yerde bulunman için diğer yerleri terk etmen gerekir. Bir anda iki yerde bulunmak mümkün değil. Sadece bir yeri tercih etmen gerekir. Bunun bedeli de bulunabileceğin başka bütün yerlerden çekilmektir.
Şimdi buradasın. Gözlerin bu satırlarda… Aklın satırların arasında, arkasında… Değdiğini düşünüyorsun ki, başka halleri terk ettin, başka yerlerden çektin gözlerini. Aklın sadece burada, başka yerde değil. Okuyorsun. An'ın hakkını vermeye çalışıyorsun. An/lamak kaygısındasın. Başka işleri yüz üstü bıraktın.
Kaçılmaz bir kader bu! Yapıp ettiğin tek iş alış-veriş. Aldığın her şey için bir şey/ler vermen gerek. Tercih ettiğin her yer için bir yerleri terk etmen gerek. Verdiğince alıyorsun. Nefesin bile alışta verişte.
Şimdi buradasın. Başka bir zamanda değilsin. Başka hiçbir yere değmiyor ayakların. Gövdenin bütün ağırlığıyla mekânın ortasındasın. Yüzün bu an'a dönük. Kalbin bu yerde atıyor, yeniden yeniye dolup boşalıyor. Gitmeyeceksin bu yerden. Vazgeçmeyeceksin bu hâlden. Yakanı çekip çekiştirseler itiraz edeceksin. Dikkatini dağıtsalar engelleyeceksin.
Terk ettiklerine değdiği için bu yerdesin. Hiçbir şey bedelsiz değil. Bulunamadığın yerlerin güzelliğince pahalı şu anda bulunduğun mekân. Gözlerini bir gündoğumuna kilitlemiş olabilirdin şimdi, ama burada, bu satırlarda dolaşıyorsun. Kaçırdığın gün doğumları kadar eder mi bu kara harflerin tesellisi? Kulaklarında bir çağlayan sesi çoğalıyor olabilirdi ama şimdi beni dinliyorsun. Uzaklarda bıraktığın deniz köpüklerine, kulağını kapattığın kuş cıvıltılarına değer mi bu kuru sözler?
Bedel ödüyorsun. Hem de çok! Terk ettiklerincedir tercih ettiklerinin değeri. Arkada bıraktıkların çoğaldıkça, yanına vardıklarının, önüne aldıklarının bedeli artıyor. Nereye gidiyorsun şimdi? Hangi yolu geride bırakıp hangisine yolcu oluyorsun? Neyi alıp neleri veriyorsun? Neleri arkana attın da, nelerin peşindesin? Tercih ettiklerin terk ettiklerin kadar kıymetli mi? Seçtiklerin geçtiklerinden daha güzel mi?
Yoksa, alışverişte görmüyor musun kendini? Kaçtın mı dükkândan? "Oynamıyorum ben!" mi demelerdesin? Tercihsiz misin? İradeni iptal mi ettin? Hiç seçimsiz mi yaşıyorsun? Öyleyse, kendini sıfırlamayı tercih ettin demektir. Kendini hiç saymaya kalktın demektir. Kendinden geçtin yani. Kendini arkaya attın. Aldığı verdiğinden çok az bir ziyankârsın.
Kaçamazsın işte! Yine seçimdesin. Yine alışveriştesin. Bir şeyleri terk etmeden edemiyorsun. Bir şeyin eksilmesi kaçınılmaz ömrünün cüzdanından. Dünü terk ettin, bugünü tercih ettin. Bugünü harcıyorsun, yarına erişmeyi umuyorsun.
Bir şey almasan da veriyorsun sürekli. Bedeller ödüyorsun. Nefesini tüketiyorsun. Bedenini eskitiyorsun. Ömrünü eksiltiyorsun. Sepetine bir şeyler koymaya yanaşmasan da, varlığından gün düşülüyor sürekli. Kazanmayı/kaybetmeyi dert etmesen de, kaybediyorsun günleri gülleri. "Bana ne!" deme hakkın yok! Hiçbir şey istemesen de, ödüyorsun sürekli. Her an harca(n)maktasın. Işığı kullanıyorsun. Bedenini kullanıyorsun. Göğün altında yer işgal ediyorsun. Sevdiklerinin gönlünde arsa arıyorsun. Gözünü işletiyorsun. Aklını pazara sürüyorsun.
Senin için harcananlara karşılık vermeyeceksen, boşuna yer işgal ediyorsun. Boş yere nefes alıyorsun. İsraf ediyorsun kendini. Saçıp savuruyorsun sana verilenleri. İyice kaybetmeyi tercih ediyorsun. Yitirmeyi seçiyorsun. Anlamsızlığı önceliyorsun. Zararı ziyanı istiyorsun.
Şimdi ne kaldırabilirdi seni yerinden? Hangi şey şimdi ve burada olmandan daha hayatî olurdu senin için? Kim burada şu halde bulunmaktan daha sevimli, daha kârlı, daha tatlı bir hal teklif edebilirdi sana? Arkana bile bakmadan bu odayı, bu bilgisayarı, bu sayfayı, bu koltuğu sana terk ettirecek bir seçenek yok mu sence?
Sen "Allah ve Elçisi'nin çağırdığı yer"den daha güzel bir yer biliyor musun? "Allah ve Elçisi'nin çağırdığı hâl"i arkada bıraktıracak, elinin tersiyle ittirecek, terk ettirecek, unutturacak, göz ardı ettirecek bir hâl var mı acaba? "Orada bulunmaktansa burada bulunmam daha kârlı, daha anlamlı, daha yararlı" diyebileceğin bir yer tarif edebilir misin? Seni senin kadar düşünmeyenlerin çağırdığı yer, sana senin kalbinden de yakın Birinin çağırdığı yerden daha kârlı olabilir mi? Senin kalbinin gizli arzularını ve mahrem fısıltılarını hiç duymayan, duysa da önemsemeyen, önemsese de elinden bir şey gelmeyen birilerinin çağırdığı hâl, senin kalbine senden de yakın Bir'inin çağırdığı halden daha sevimli olabilir mi?
Öyleyse, "Ne zaman Allah ve Elçisi [seni] hayat[verecek şeyler]e çağırırsa, hemen git. Bil ki Allah [senin]le kalbi[n] arasına girer." [Bak. Enfal/24] Yani, seni şimdi bulunduğun yeri terk etmeye çağıran Allah [ve O'nun adına Elçisi] sana senin kalbinden daha yakın ve senin kalbine de senden daha yakındır. Sana senin kalbinden daha yakın Bir'inin çağrısı, seni kalbinden uzaklaştıran bütün çağrıları uzakta bırakmaya değmez mi? Senin kalbine senden daha yakın Bir'inin çağrısı, kalbini unutarak/kırarak/küstürerek/ağlatarak gittiğin yerlerin hepsini terk etmeye değmez mi?
Hem zaten, başka yerlere gitsen de fark etmez. Eninde sonunda yine O'na kalacakmışsın. İster istemez "O'nun huzurunda toplanacak"mışız. [Enfal/24]
Bütün odaları terk edeceğin, tüm şehirleri arkada bırakacağın, cümle kıyılardan çekileceğin, bakışların hepsinden vazgeçeceğin, hevâ ve heveslerini yüz üstü bırakacağın bir adresin var mı?
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...
Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder