17 Mart 2008 Pazartesi

(Namaz Zamanı) ana-babaya iyiliğin fazileti

Ana-babaya iyilik nafile ibadetten ustundur

Farz ibadetler, biz kullar icin Allah'in takdir etmis oldugu gorevlerdir. Farz ibadetlerin disinda Allah'a kalben ve fiilen yakin olabilmek icin yaptigimiz ibadetlere de "nafile" ibadetler diyoruz. Meselâ; farz namazlarini kilan bir insanin sunnet olan namazlari kilmasi (sukur, evvabin, hacet, kusluk vb.) onun icin nafile bir ibadettir. Nafile ibadetler, kulun dinî hayatindaki cok onemli bosluklari doldurur. Onu Allah'a yakinlastirip, peygamber ahlakiyla ahlâklandirir. Peki anne-babaya yapilacak bir hizmet, ya da onlarin emirlerine uygun hareket etmek nasil nafile ibadetlerden ustun oluyor?

Hisam ibn Hassan, Hasan Basri Hazretleri'ne soruyor: "Kur'an ogreniyorum; fakat, eve gec gitmek zorunda kaliyorum. Yatsiya kadar annem beni evde bekliyor. Bu yaptigim davranis dogru mudur?"

Hasan Basri Hazretleri, "Yatsi vaktinde annenin yaninda bulunup onu sevindirmen, bana nafile olarak yaptigin haccin sevabindan daha sevimli geliyor." demistir.

Malik bin Enes Hazretleri de bir kimsenin anne-babasi izin vermedikce nafile olarak hacca gitmesinin dogru olmayacagini belirtmistir.

Imam-i Gazali bu konuda soyle demektedir:

"Haram veya helal olup olmadigi konusunda suphe bulunan seylerde anne-babaya itaat farz iken, Allah'in yasaklamis oldugu haramlarda itaat farz degildir. Hatta anne-baba senin yalniz degil de onlarla birlikte yemek yemeni isteseler, onlarin bu istegini yerine getirmen gerekir. Ayni sekilde mubah veya nafile ibadet amacli bir seyahate cikarken onlarin izinlerini muhakkak almalisin. Uzerine farz olan hacci bile eger anne ve baban istemiyorlarsa geciktirmen gerekir. Ilim ogrenme maksadiyla gurbete cikmadan once de onlarin izinlerini alman gerekir." (Gazali, Ihyau Ulumu'd-din, 2/218)

http://ailem.zaman.com.tr/?hn=5640

Ana-babaya iyilik yapmak hac ve umre sevabi kazandirir

Hacc-i mebrur insani anasindan dogdugu gibi gunahsiz hâle getirir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), anne babayi sevindirmeyi de bu cercevede degerlendiriyor. Bu mujdeyi kacirmayalim.

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) tarihe dogrulugun ve vefanin sembolu olarak gecen Hazret-i Ebu Bekir'le yapmis oldugu hicret yolculugunu bitirmis ve 622 yilinda Medine'yi sereflendirmisti. Bu hizmet kervanina katilmayi cok arzuladigi hâlde, elinden de fazla bir sey gelemeyecek durumda olan Ummu Suleym dusundu tasindi ve Efendisine canindan bir parcayi, Hazreti Enes Ibn Malik'i hizmetinde bulunmasi icin getirdi, verdi. O bu firsati cok iyi degerlendirmisti. Cunku oglunu oyle bir rehber ve muallime birakmisti ki artik gozu arkada kalmazdi. Cunku bu rehber ve muallim iki cihanin rehberi ve muallimiydi. Enes Ibn Malik iradesi disinda gelisen bu hayat surecini kucuklugunden itibaren cok iyi kullandi. Rabbi tarafindan terbiye edilen Zat'in huzurunda edebi ogrendi. Ve asirlar sonra bizim de hissedar olabilmemiz icin O'nun hayatindan kesitleri bize aktardi. O "Sevgilim" diye nitelendirdigi Efendimiz'i vefatindan sonra her gece ruyasinda gordugunu itiraf etmisti. Iste bu talihli sahabi bize huzuru nebevîde musahede ettigi bir konusmayi naklediyor. Birgun bir sahabi Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem)'in huzuruna girerek, "Icimde Allah yolunda hizmet etmeye, ilâyi kelimetullaha karsi muthis bir istek var. Fakat pratikte bir sey yapamiyorum buna guc yetiremiyorum." demisti. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ona "Anne babandan sag olan var mi?" diye sordu. O da "Annem sagdir Ya Rasûlallah." dedi. Bunun uzerine Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ona cok onemli bir firsat olarak degerlendirilebilecek su altin nasihati yapti. "Oyleyse annene saygida kusur etme, onun gonlunu almak icin firsat kolla. Eger boyle yaparsan bil ki haci da olmus olursun, umre de yapmis sayilirsin ve Allah yolunda hizmet etme serefine nail olan mucahidlerin sevabini kazanirsin. Bir de annen senden razi oldu mu, artik hep takva dairesinde yasamaya ve annene iyi davranmaya devam et." (Ebû Ya'lâ, el-Musned 5/149; et-Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat, 4/372.) Cenab-i Hak ne kadar engin rahmet ve sefkat sahibi! Kullari farz kildigi ve yapilmasindan cok hosnut oldugu amelleri, davranislari yapmaya guc yetiremezlerse, herkesin yapabilecegi altin firsatlar sunuyor. Henuz sadece annesi veya sadece babasi hayatta olan insanlar bu firsati cok iyi degerlendirmelidirler. Hayati anne ve babalarimizla bir defaya mahsus olmak uzere paylasacagiz. Ahirete gocmus anne babalarimizi geri getirebilme iktidarina sahip degiliz. Bundan dolayi ebeveynimiz hayatta iken onlari cennete ulastiran bir Burak gibi iyi degerlendirmeli ve All¬ah'in rizasini onlarin rizasinda aramaliyiz. Abdullah Ibn Abbâs Hazretleri'nin rivayet ettigi bir hadiste de Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir insanin anne babasina sevgi ve merhamet dolu bakislarla bakmasinin kendisine hacc-i mebrûr sevabi kadar sevap kazandiracagini belirtir. (el-Munâvî, Feyzu'l-Kadîr, 5/483)

(Kaynak: Kudsi Iki Varlik Anne-Baba, Furkan Adil, Rehber Yay, Istanbul. 2005)

http://ailem.zaman.com.tr/?bl=95&hn=5638

Anne-baba haklarinin sinirlari nerede baslar, nerede biter?

Yetiskin bir evladin aldigi kararlara anne-babanin mudahale etme hakki var midir?

Dinimizde ana-baba hakki, Allah'a kulluktan sona yerine getirilmesi gereken en onemli vazifedir. Nitekim Kur'ân-i Kerîm'de, "Rabb'in sadece kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaniza en guzel sekilde davranmanizi emretti. Onlardan biri veya ikisi yaninda yaslanirsa onlara of bile deme! Onlari azarlama! Ikisine de gonul alici guzel sozler soyle. Onlara merhametle kol kanat ger. 'Rabb'im! Onlar nasil kucuklukte beni sefkatle yetistirdilerse, simdi sen de onlara merhamet goster' diyerek dua et." (Isra, 17/23-24) buyurulmustur. Boylelikle hicbir sebep, evladi anne-babasinin maddi ve manevi ihtiyaclarini ihmal etmesine veya onlara karsi gonul kirici davranmasina mazeret olarak kabul edilmemistir.

Ote yandan ana-baba hakki bir kul hakkidir ve kullarin birbirleri uzerindeki haklari sinirsiz degildir. Ana-baba, evladindan dinimizce yasaklanan bir isi yapmasini istiyorsa evlat o talebi yerine getirmemelidir; cunku Allah'in rizasi anne-babanin rizasindan oncedir. Ayrica dunyaya gelen her fert, Allah huzurunda kendi hesabini kendisi verecektir. Dolayisiyla kisi dogruyu yanlistan ayirt edecek bir yasa, yani bulug cagina geldikten sonra hayatini ilgilendiren kararlarin sorumlulugu da kendine aittir. Anne-babasi da olsa bir baskasi onu es, is veya meslek secimi gibi konularda kendi taleplerini yerine getirmeye zorlayamaz. Ancak su da unutulmamalidir ki, bu gibi sikintili durumlarda evlat anne-babasini incitecek soz ve hareketlerden kacinmali, mumkun oldugunca uzlasmaci bir tavir benimsemelidir.

http://ailem.zaman.com.tr/?hn=5663

 

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: