28 Mart 2009 Cumartesi

(Namaz Zamanı) Cuma Hutbesi - Ahlak Krizi

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ

Sözlük anlamı Huy, seciye, mizaç ve karakter gibi manalara gelen ahlak, terim olarak, "insanın bir amaca yönelik olarak kendi arzusu ile iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak olmasıdır".

Aziz Cemaat! Kaynağı Kuran ve sünnet olan İslâm ahlâkı, hürmet, hizmet, merhamet, edep, hayâ, nefse hâkimiyet, tevazu, adalet ve benzeri hususlar üzerinde yükselmiştir. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygambere hitaben şöyle buyurulur: Sen en yüce bir ahlâk üzeresin. (Kalem,4) Hz. Peygamber de şöyle buyurur: Allah'ım! Beni amellerin en iyisine ve ahlakın en iyisine ilet. Amel ve ahlakın en iyisine ancak sen hidayet edebilirsin. Amellerin kötüsünden ve ahlakın kötüsünden beni koru. Amel ve ahlakın kötüsünden ancak sen koruyabilirsin. (Nesai) Ben ahlâkî prensipleri tamamlamak üzere gönderildim. (İbn Hanbel, Müsned) Müminlerin iman açısından en mükemmel olanı, ahlâkı en iyi olanıdır. (Buhârî, Edeb, 39) Mizana konan ameller arasında güzel ahlâktan daha ağır gelecek hiç bir pey yoktur. İnsan güzel ahlâkı sayesinde, oruç tutup namaz kılan kimseler derecesine yükselir. (Tirmizî )

Milletler, ahlak ile yükselir, ahlaksızlıkla da çökerler. En ilkel dönemlerde dahi ahlak ilkeleri vardı. İlkesizlik, ahlaki çöküşün en temel sebebidir. Kuranda bunun en belirgin örneği Hz. Lutun kavmidir. Hz. Lût Onlara dedi ki: Siz dünyada sizden önce hiç kimsenin yapmadığı pek iğrenç bir şey yapıyorsunuz. Allah'ın bu uyarmasından sonra siz hâla şehvetle erkeklere varacak, yolu kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapmaya devam edecek misiniz?" (Ankebut,28,29)

Aziz Kardeşlerim! Bu gün de maddi ve manevi varlığımızın birinci tehdidi, küresel ahlak krizidir. Bu kriz yavaş yavaş ve kendini saklayarak geliyor. Gelişini alıştıra alıştıra gösteriyor. Öyle ki, ahlaksızlık artık yadırganacak, ayıplanacak, tiksinecek bir çirkinlik olmaktan çıkarılıyor. Sinema ve dizilerde dürüst insanları takdir yerine keriz diyerek alay konusu edilmekte, yalan söyleyen, gösteriş yapan ve hava atmayı yaşam amacı haline getirmiş tipler ön plana çıkarılmakta, hırsızlar bey, namusuzlar menajer, fahişeler hanfendi, yalancılar cengâver yapılmakta. Ve bütün bunları da cicili bicili ambalajlarda çağdaşlık ve medeniyet adına reklâmlarla bizlere parayla satmaktadırlar. Bu çağdaşlığa yani ahlaksızlığa ne para yeter, ne din ve iman, ne de ahlak yeter. Yetmiyor da. Artık rüşvet verirken de, alırken de utanmıyoruz. Çalıp çırpmanın adı, malı götürmek, iş bitirmek olmuş. Haramdan kazanmanın adı da köşeyi dönmek olmuş. Vurguncuya vur, soyguncuya soy diyen bir nesil çığ gibi çoğalıyor. Ekmeğini paylaşmak bölüşmek yerine, başkalarının da ekmeğine hırsla saldıran bir nesil. Akıllarımızı imanla, Salih amelle, ilimle bilimle değil, kurnazlıkla tilki misali uyanıklıkla meşgul ediyoruz. Suç artışı ekonomik değil, ahlakla ilgili. Ahlaksızlık ve suç sayısı öylesine korkutucu boyutlara ulaştı ki, cezaevleri tıka basa doldu. Hani ekonomik krize feryat edenler neden ahlak buhranına sessiz kalıyorlar. Esas kriz bu değil midir?

Değerli Müminler! Ahlâkî ilkelerden her gün biraz daha uzaklaşan insanımızın aile yapısına baktığımızda, korkunç bir manzara ile irkiliyoruz: Dedeler hacca gitmiş, sakal bırakmış, hem camiden çıkmaz, hem de evin günah işlerine karışmaz.  Nineler: "Aman Allah'ım! Başımıza taşlar yağacak" gibi şaşırma sözleriyle yerli ve yabancı dizileri kaçırmaz.  Evin hanımı komşuları çekiştirerek; "onlarda var bizde niye yok" diye ahu figan eder. Evin kızı, güzellik malzemeleri ve sevgilisinden gelen haberleri ile ailesine karşı  gizli plânlar düşünür.  Evin oğlunu sormayın! Siz camide benim hutbemi dinlerken; onu dershanede zannediyorsunuz hâlbuki o genç delikanlı, ya kız peşinde, ya da kulüplerde oyun ve eğlenceyle meşgul. Ya torunlar, Onlar da taklit mikrobunun kıskacındalar. Kaç kişinin çocuğu diniyle gurur duyarak ben büyüyünce Hazreti Ömer, Hz. Ebu Bekir, Hazreti Fatıma, ve Hz. Aişe gibi olacağım diyor. Kızlarımız: "büyüyünce magazin yıldızı", oğullarımız: "büyüyünce futbolcu veya film yıldızı olacağım" diyor.

Aziz Cemaat! İman ve ahlak krizi yaşayan cemiyetimiz, esas krizi bırakıp küresel ekonomik krize odaklanmaktadır. Bilmiyorlar ki, bütün krizlerin sebebi iman ve ahlaktan yoksun olmaktır. İşte size bir örnek: Fatih, bir keresinde tebdil-i kıyafet etmiş ve esnafı dolaşmış. Bir dükkâna girmiş. Orada bir şey aldıktan sonra, dükkân sahibi Fatih'e "Benden aldığınız yeterlidir. Fakat bitişiğimdeki dükkâncı henüz siftah etmemiştir. Kalanı da oradan alınız." dedi. İşte bütün mesele bu şuura ulaşmaktır. Bu örnekte hırs yok, kanaat var. Çatışma yok, yardımlaşma var. Kendisiyle birlikte, başkasını da düşünme var. Manaya, maddeden daha fazla önem verme var. Ve en önemlisi, Allah korkusu var. Böyle bir toplumda ekonomik krizleri kim takar. Hutbemi Hz. Peygamberin bir hadisiyle bitiriyorum: "Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi, din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz." (Buhârî ve Müslim)

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok: