İslâm İnsanın İhyâsıdır
Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. İnsanların eşyalarını (mallarını ve haklarını) eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”
(Hûd, 85)
Bir mü'minin gönül ufkunu gösteren şu misâl ne ibretlidir:
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri, bir yolculuğu esnasında mola verdiği bir ağaç altında yemek yemiş, sonra yoluna devam etmişti. Epey bir müddet sonra da torbasının üzerinde dolaşan bir karınca gördü ve üzülerek:
"-Bu hayvanı vatan cüdâ ettim!" dedi.
Derhal geri döndü ve yemek yediği mekâna varıp o karıncayı yerine bıraktı. Zîrâ o, "şefkat li-halkıllâh" (yaratandan ötürü yaratılana merhamet) şuûruyla bir karıncanın dahî hakkına riâyetin ehemmiyetini idrâk hâlindeydi.
İşte hayvanata karşı dahî insana böylesi bir incelik kazandıran İslâm, insanı azîz bir varlık olarak bilir ve bu kıymeti muhâfaza yolunda beşerin süfliyâta düşmeyip ulvîliklere doğru mesâfe alması için gayret sarfeder. Yâni insana kıymet yönü, onu hayvanlardan aşağı mertebelere düşüren nefsânî azgınlıkları tahrîk ve uyandırma değil, meleklerin bile gıpta edip imreneceği ulvîliklere nâil kılan gönül âlemini tezyîndir.
Bugün binbir zulüm ve anarşiye sahne olan dünyânın durumu, hiç şüphesiz insanların azgınlaşan nefsânî ihtiraslarına tâbî olarak aşk ve muhabbet gibi ferdi yükselten hasletlerden uzaklaşılmış olmaktandır. Bu durumda İslâm'ı iyi anlamak ve onun ilâhî sadâsına can ü gönülden kulak vermek ve hayatın bütün îcâb ve dekoruyla fânîliğini kavramak, binbir girdap ve sefâlette kıvranan insanlığa elbette pek büyük bir fayda sağlayacaktır. Zîrâ onun bereketli nefhası, kıyâmete kadar insanlığın muhtaç olduğu en feyizli bir kaynaktır. Yûnus Emre Hazretleri'nin gerçek aşk sebebiyle:
“Nazar eyle ilerü, pazar eyle götürü,
Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü!”
şeklinde bütün mahlûkâtı kucaklayan beyânı, dünyânın neresinde olursa olsun her zâlim ve anarşiste onu dünyâ ve âhıret planında kurtaracak bir can simidi değil midir?
Demek ki bugün, zulüm ve gaddarlıkta bulunanlar, Yûnus'un bahsettiği aşktan biraz nasîb alsalar, kurbanlarına revâ gördükleri eziyeti aslâ icrâ edemeyip onu kendi vicdan ve idrâklerinde hissedecekleri için adâlet ve merhametin bereketine nâil olurlar.
Düzeltme: Dün gönderilen "cüdâ" kelimesinin anlamı "yurt" değildir.
cüdâ: ayrı, ayrı düşmüş, ayrılmış
Her Gün İki Kelime
Riâyet: gütme, gözetme. sayma; saygı. ağırlama
Süfliyyat: dünya ile ilgili bayağı işler, hususlar, şeyler
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...
Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder