30 Nisan 2009 Perşembe

(Namaz Zamanı) Gunun Hadisi-Şerifi

Resûlü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Üç kısım insan vardır ki, Allah onların yüzüne bakmaz. Onlarla konuşmaz. Onları korumaz. Onlar için can yakıcı azab vardır.

Bunlar şunlardır:

1- Elbiselerini yerde sürüyerek gidenler,
2- Yaptıkları iyiliği başa kakanlar,
3-Satacakları mallarını, yalan yere yemin ederek satanlar."

(Müslim)



Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

(Namaz Zamanı) Günlük Hadis (Üç kısım insan vardır ki, Allah onların yüzüne bakmaz. Onlarla konuşmaz. Onları korumaz...)

 

Resûlü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Üç kısım insan vardır ki, Allah onların yüzüne bakmaz. Onlarla konuşmaz. Onları korumaz. Onlar için can yakıcı azab vardır.

Bunlar şunlardır:

1- Elbiselerini yerde sürüyerek gidenler,
2- Yaptıkları iyiliği başa kakanlar,
3-Satacakları mallarını, yalan yere yemin ederek satanlar."

(Müslim)

Resulullah.org


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin.
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

29 Nisan 2009 Çarşamba

(Namaz Zamanı) Fwd: Hz Ali'nin ağabeyi Cafer-i Tayyar'ın oğlu Abdullah,cömertliği

~~~{{{ Dua   dilencisi  }}}~~ 
 Hz Ali’nin ağabeyi Cafer-i Tayyar’ın oğlu Abdullah,cömertliği ile meşhurdu
      Hz Ali’nin ağabeyi Cafer-i Tayyar’ın oğlu Abdullah,cömertliği ile meşhurdu.O kerbela mesajcısı olan Hz Zeynep’in de kocası idi Abdullah sıcak bir günde,bir kabilenin hurmalığına  inmişti.O burada dinlenirken hurmalıkta  çalışan  köleye,yemek vakti üç parça ekmek geldiğini gördü.Adam ekmeklerden birini ağzına götürmek üzereydi ki,birden önünde açlığı her halinden belli bir köpek belirdi.
      Köle elindeki ekmeği köpeğin önüne attı.Köpek ekmeği derhal yedi.Köle ekmeğin ikinci parçasını da attı.Köpek bunu da bir kerede sildi süpürdü.Köle bunun üzerine üçüncü parçayı da  köpeğe verdi.Kalkıp,yeniden işine dönmek üzereydi ki,olup biteni uzaktan  seyreden Abdullah,yaklaşıp sordu:
“Ey köle,bugünkü yiyeceğin ne kadardı?”
Köle sıkılarak cevap verdi:
“İşte bu üç parça ekmek.”
“O halde neden kendine hiç ayırmadın?”
“Baktım ki,hayvan çok aç.O halde bırakmak istemedim.”
“Peki sen ne yiyeceksin şimdi?”
“Oruç tutacağım.”
     Bunun üzerine,Abdullah b.Cafer,köleden sahibini,evinin nerede olduğunu sordu.Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı içindeki köleyle birlikde satın aldı.
Sonra döndü,köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını söyledi ve ekledi:
    “Seni azad ediyorum.Bu hurmalığı da sana hediye ediyorum.”
Cömertliğiyle meşhur Abdullah B.Cafer,kendisinden daha cömert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda,bu olayı anlatır ve:
“Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş;sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin” dediklerinde,şu karşılığı verdi:
“Ama o elindeki her şeyi verdi;ben ise elimdekilerin bir kısmını….
Not: (b.)Caferin oğlu Abdullah demek.
Kaynak: Mücteba  
 
 
  • Cömertlik güzeldir, fakat zenginlerde olursa daha güzel olur Hadis-i Şerif
  •  
  • Cömertlik olmayınca malın, vefa olmayınca arkadaşın hayrı yoktur Ahmet Bin Kays
  •  
  • Cömertliğin afeti başa kakmadır Hadis-i Şerif

  •                                              
      
         *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•


    SENİ İSTERİM YA RAB !
    BİR BEBEK UYANIR SEHER VAKTİNDE,
    AVUÇLARI SANA DOGRU !! 
    KULAĞI EZAN SESİNDE KAYALARIN,
    SULAR SÜRÜNEREK SANA GELİR RABBİM,
    DAL UÇLARI SANA DOGRU, BENDE SENİ İSTERİM...
    ALNI SECDELERDE DURAN HATIRINA, HESABI NEFSİNE SORAN HATIRINA,
    GÖZLERİNİ İLİMLE YORAN HATIRINA, HASTA ZİYARETİNE VARAN HATIRINA,
    EMANETİ YOLUNA SEREN HATIRINA, KURAN HATIRINA KURAN HATIRINA,
    KURAN HATIRINA,
          KURAN HATIRINA,
                 KURAN HATIRINA...


     


    Windows Live™ Photos ile fotoğraflarınızı kolayca paylaşımı. Sürükle bırak



    --

    *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•



    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) NAMAZ İLE İLGİLİ HADİSİ ŞERİF .... ÇETİN TUĞRUL

    2306 - Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a Mi'râc'a çıktığı gece elli vakit namaz farz kılındı. Sonra bu azaltılarak beşe indirildi. Sonra da şöyle hitap edildi:
    "Ey Muhammed! Artık, nezdimde (hüküm kesinleşmiştir), bu söz değiştirilmez. Bu beş vakit, (Rabbinin bir lüftu olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır."
    Buhârî, Bed'ül-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menâkıbu'l-Ensâr 42; Müslim, İman 259, (162); Tirmizî, Salât 159, (213); Nesâî, Salât 1, (1, 217-223).


    Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın. Sadece e-posta iletilerinden daha fazlası
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    28 Nisan 2009 Salı

    (Namaz Zamanı) E-MAİLİNİZİN ÖZELLİKLERİNİ NE DERECE KULLANABİLİYORSUNUZ?

    ~~~{{{ Dua   dilencisi  }}}~~~

     

    EMAİLİNİZİN ÖZELLİKLERİNİ NE DERECE KULLANABİLİYORSUNUZ

    Merhaba arkadaşlar. Belki bir çoğumuz dikkate almıyor ama bence güvenlik ve spam maillerden (sizin isteğiniz olmadan size gönderilen reklam amaçlı maillere spam denir) korunma açısından çok önemli bir konu. Önce kısa kısa bilgi verip sonra dilimin döndüğünce konunun önemini anlatmaya çalışacağım. Anlatırken de elimden geldiği kadar en alt seviyede anlatmaya çalışacağım. Bu maili bilgisayarı yeni öğrenen, ilk defa internete mail atmaya hazırlanan birinin bile anlayabileceği kadar basit bir dille anlatmaya çalışacağım. Bu yüzden bir çoğunuza çok gereksiz şekilde basit anlattım gibi gelecektir.

     

    From (Kimden):  Mektubun kimden geldiğinin bilgisi bulunur. Yani elektronik mektubu gönderen kişinin elektronik mektup adresi yer alır. Bu kısımda e-maili gönderen kişinin e-mail ayarlarına bağlı olarak adı veya e-mail adresi görünebilir.

     

    To (Kime):  Mektubunuzun kime gittiğinin bilgisi bulunur. Yani bu kısımda, elektronik mektubu kime gönderecekseniz, emailinizin gönderileceği kişilerin elektronik mektup adresleri yer alır.
    Bu kısma e-mail gönderilecek kişinin e-mail adresi açık bir şekilde yazılmalıdır. Ör:
    huseyin@mynet.com

    Eğer posta birçok kişiye aynı anda gönderilecekse, maillerin aralarına virgül koymak suretiyle birçok kişinin e-mail adresi yazılır. Ör: huseyin@mynet.com, ahmet@yahoo.com, selma@kolaymail.com ...

     

    Subject (Konu): Kısaca mektubun ne ile ilgili olduğu, yani konusu, amacı yazılır. (Genellikle birkaç kelime yazılır.)

     

    Cc (Carbon Copy): Türkçe email servisi veren emaillerde mail yazmaya kalktığınızda "bilgi" adıyla gözünüze görünür. e-postanın kopyasını başka bir kişiye ya da kişilere göndereceksek onları bilgilendirmek amacıyla  e-mail adresleri yazılır. Cc kısmına adresini yazdıkların kişiler, senin maili kime gönderdiğini (to kısmında senin maili kime gönderdigini) ve Cc kısmındaki kendileriyle beraber emailin gittigi diğer kişileri de görür. Maili gönderdiğin kişi de Cc kısmındaki mailin gittigi diğer kişileri, yani kendisine gönderdiginiz emailden kimlerin haberi olduğunu görür.(Genellikle, e-posta içeriği ile 2. dereceden ilgili kişileri bilgilendirmek, bu maili onların da görmesi içindir).

     

    Bcc {Blind (görünmez) Carbon Copy}: Tek fark Cc nin gizli hali. Türkçe email servisi veren emaillerde mail yazmaya kalktığınızda "gizli" olarak gözünüze görünür. Kullanımı Cc ile aynı. Yalnız, maili gönderdiginiz, yani mailinizi alan kişiler To: ve Cc: alanlarındaki bilgileri görebilmelerine karşın, Bcc: alanındaki bilgileri, bcc ye yazılarak bcc den gönderilen  mail adreslerini göremezler. Bcc kısmındakiler ise birbirlerini göremezler ama mailin kime gittiğini (yani to kısmını) ve kimlerin bu mailin gittiginden bilgilendirildiklerini (yani Cc kısmını) görürler.

     

    Merhaba grubum. Bu bilgilerin işinize yarayacağını düşünüyorum. Bir tavsiyede  bulunup (email göndereceğiniz kişilerin adreslerinin başkalarının eline geçmemesi açısından önemli) dilimin döndüğü, anlatabildiğim kadarıyla söylemek istediğimi anlatayım.

    Size tanımadığınız insanlar yada kendi şirketlerinin reklamını yapmak için firmalar size mail gönderdiğinde "ya bu adamlar benim mail adresimi nerden buluyor?" dediğiniz olmadı mı hiç?". Hiç tanımadığınız insanlardan mailler alıyor ve hatta msn davetleri alıyor musunuz. Evet, bu olay çok oluyor. Meğer bakın işin aslı neymiş? Hadi okuyalım birlikte ve artık daha dikkatli olalım. Bu maili dikkatlice ve anlayarak okuyun ve listenizdeki arkadaşlarınızla da paylaşarak onları da bilgilendirin.

    Eğer Mailinizi 1 den fazla kişiye ve gruba yollayacaksanız Bcc yi kullanın. Diyelim ki bir mail hazırladın ve bunu adres defterindeki herkese göndereceksin. Mailini hazırladıktan sonra, mailini göndereceğin bütün email adreslerini to (kime) yerine Bcc kısmına yaz, to (Kime) kısmına da kendi adresini yaz. Yani maili kendi kendine de gönder. Böylece Bcc kısmına mailini yazdığın 1000 kişi de olsa, 1000 kişiye de aynı anda maili gönderecek olsan, emailini alacak kişilerin hiçbiri birbirini göremeyecek, sanki emaili sadece sizden (to, yani "kime" kısmına da kendi emailini yazdığın için emailin sadece sizden geliyor görürler.)kendilerine gelmiş, başka kimseye gitmemiş zannedecekler, yani mailinizin gittiği diğer adresleri göremeyeceklerdir. Bcc deki adreslerin hepsi to kısmını görür ama birbirini göremezler. Ama Bcc ye emailinizi göndereceginiz kişilerin emaillerini yazdıktan sonra isterseniz to kısmını tamamen boş bırakabilirsiniz, böylece Bcc kısmında email adreslerini yazdığın kişiler (Ve Cc dekilerde dahil, eğer Cc ye de email adresi yazmışsan) Kime (to) kısmını boş görecek, sanki email hiç kimseye gitmemiş gibi göreceklerdir ama bu mail bütün Cc ve Bcc ye yazdığın email adreslerine gidecektir.

    Mailinizi toplu yollayacaksanız maili göndereceginiz adresleri mutlaka Bcc ye yazın ki başkaları (ornegin kötü niyetli kişiler olabilir yada mail adreslerini spam amaçlı kullanan kişi yada şirketler olabilir) listenizdeki email adreslerini alamasın ve arkadaşlarınız bu durumdan, yani sizin dikkat etmemeniz yüzünden zarar görmesin.

    Ayrıca şu da önemli. Diyelim ki bir arkadaşınız size email gönderdi ve bu emaili beğendiniz ve bu size arkadaşınızdan gelen emaili, kendi kişi listenizdeki email adresi bulunan kendi arkadaşlarınıza ileterek onlarla da paylaşmak istiyorsunuz. İlet dedikten sonra emailin içinde bu emailin size kimden,hangi email adresinden geldiği(size emaili gönderen arkadaşınızın emaili ve ayrıca size emaili gönderen kişi sizle beraber başka arkadaşlarına da emailini toplu olarak göndermişse, maili size gönderen arkadaşınızın sizle beraber emaili diğer gönderdiği diğer bütün adresler) bellidir ve o emailleri de silerek gönderin ki, karşı taraf emailin size kimden geldiğini ve de size o maili gönderenin email listesindeki arkadaşlarını da göremesin.

     

    Not 1: Bu bilgilerin dogruluğunu kontrol etmek isteyenler (olur ki bilgisayarda ya da internette yeni olabilecek arkadaşlar varsa) googleden From, Cc, Bcc, Subject olarak yazıp aratabilir ve doğruluğunu gözleriyle görebilirler.

     

    Not 2: Bu emailimi yazarken emailimin başında "Anlatırken de elimden geldiği kadar en alt seviyede anlatmaya çalışacağım(bu maili bilgisayarı yeni öğrenen, ilk defa internette mail atmaya hazırlanan birinin bile anlayabileceği kadar basit bir dille anlatmaya çalışacağım.) demiştim. Bu yüzden genellikle kullanılan mail servislerine göre açıklama yapayım.

     

    Mynet kullanıcıları için açıklama: Mynet kullanıcıları göndermek istedikleri emaili hazırlayıp göndermek için "adres defterimden ekle" dediklerinde çıkan kutudan bu emaili kime To, kime Cc ve kime Bcc ile göndereceklerine karar verip (bu kutuda email listenizde kayıtlı olan her arkadaşınızın emailinin önünde To, Cc ve Bcc seceneklerini işaretleyebileceğiniz ufak kutucuklar var) ilgili kutuyu işaretleyip gönderebilirler.

     

    Hotmail. kullanıcıları için açıklama: Hotmail kullanıcıları emaili göndermeye hazır olduklarında farenin imlecini önce Bcc de tıklasınlar (farenin imleci Bcc de görünüp kaybolsun) sonrada sağ taraftaki kişi listenizdeki göndermek istediğiniz arkadaşlarınızın email adreslerine tıklayın, her tıkladığınız adres Bcc ye gidecektir.

     

    Yahoo kullanıcıları için açıklama: Yahoo email kullanıcıları emailini yazarak hazırlayıp göndermeye hazır olduğunda, To kısmının hemen üzerinde görecekleri Add Cc-Add Bcc seçeneklerine tıklayarak bunla ilgili açılan kutuya, gönderecekleri email adresini girebilirler.

     

    Gmail kullanıcıları için açıklama: Gmaili kullanan arkadaşlar email yazmak için Compose (posta oluştur) dediklerinde Cc ve Bcc yi çok kolay göreceklerdir.

     

    Outlook kullanıcıları için açıklama: Outlooku yeni yeni kullanmaya başlayanlar için ufak bir bilgi vereyim. Outlook ayarını ilk yapıp kullanmaya başladığınızda Sanki outlookta Bcc yokmuş gibi görünür. Yani posta oluştur deyip açılan sayfada emailinizi yazıyorsunuz ama burada Bcc göremiyorsunuz. Bu durumda Görünüm menüsünden "tüm üst bilgi" seçeneğini tıklayın, böylece  Bcc meydana çıkacaktır.

     

    Umarım bu email işinize yarar, sizin ve arkadaşlarınızın güvenliği açısından gerçekten çok gerekli. Umarım bu konuda biraz olsun faydalı olmuşumdur. Sizlerde bu maili arkadaşlarınızla paylaşarak onların güvenliğine katkıda bulunun.



    *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•



    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) 3 SORU , 1 CEVAP

    ~~~{{{ Dua   dilencisi  }}}~~~
    3 SORU , 1 CEVAP
    Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye felsefecilerden bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî'ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç suâl sormak istediklerini belirttiler, Şems-i Tebrîzî;
    -Sorun! buyurdu.
    İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin adına o soracaktı.
    Sormaya başladı:

    -Allah var dersiniz, ama görünmez, göster de inanalım.

    Şems-i Tebrîzî hazretleri;

    -Öbür sorunu da sor! buyurdu.
    O;

    -Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azâb edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azâb eder mi? dedi.

    Şems-i Tebrîzî;

    -Peki öbürünü de sor! buyurdu.

    O;

    -Âhirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezâsını çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar, karışmayın! dedi.
     
    Bunun üzerine Şems-i Tebrîzî, elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu. Soru sormaya gelen felsefeci, derhâl zamânın kâdısına gidip, dâvâcı oldu.
    Ve;

    -Ben, soru sordum, o başıma kerpiç vurdu. dedi.

    Şems-i Tebrîzî;

    -Ben de sâdece cevap verdim. buyurdu.

    Kâdı bu işin açıklamasını istedi. Şems-i Tebrîzî şöyle anlattı:

    - Efendim, bana Allahü teâlâyı göster de inanayım, dedi. Şimdi bu felsefeci, başının ağrısını göstersin de görelim.

    O kimse şaşırarak;

    - Ağrıyor ama gösteremem, dedi.
    Şems-i Tebrîzî;

    - İşte Allahü teâlâ da vardır, fakat görünmez. Yine bana, "şeytana ateşle nasıl azâb edileceğini" sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı. Yine bana;"Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın. Bundan dolayı bir hak olmaz." dedi. Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor? Aramasa ya! Bu dünyâda küçük bir mesele için hak aranırsa, o sonsuz olan âhiret hayâtında niçin hak aranmasın?" buyurdu.
    Felsefeci, bu güzel cevaplar karşısında mahcûb olup, söz söyleyemez hâle düştü.
     

    *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•



    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) Selati Tünciye

    OKUNUŞU

    "Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina
    Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî
    lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve
    terfe'unâ bihâ a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min
    cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-
    rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr.
    Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr."

    ANLAMI


    "Allahım! Efendimiz Muhammed'e (sav) ve onun ehli beytine salât at. Bu
    salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve
    belalardan kurtarsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine
    getirsin, bizin bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o
    salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat
    hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar
    konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırsın. Ey merhametlilerin
    merhametlisi bize bunları merhametinle nasip et. Allah Tealâ bize
    kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin
    mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."


    FAZİLETİ

    Bu Salâvat-ı Şerifeye Devam Eden; Belalardan emin olur, Gelecek
    musibetlere perde olur, Arzuları kolay olur, Muradı hasıl olur, Rızkı
    bereketli olur

    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) Kim bir falcıya veya kâhine gider

    Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:

    "Kim bir falcıya veya kâhine gider, dediklerine inanırsa, Muhammed'e indirilen Kur-an'a inanmamış olur."

    (Ebu Davud)


    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) ADAK İLE İLGİLİ HADİSİ ŞERİF...

    NEZİRDEN NEHY 5691 - Saîd İbnu'I-Hâris anlatıyor: "İbnu Ömer radıyallahu anhümâ'yı şöyle söyler işittim: "Siz nezretmekten yasaklanmadınız mı? Resülullah aleyhissalâtu vesselâm demişti ki: "Nezir; olacak bir şeyi ne öne alır ne de geriye bıraktırır. Ancak onunla cimriden mal çıkarılmış olur."
    Buhârî, Kader 6, Eyman 26; Müslim, Nezr 3, (1639); Ebu Dâvud, Eymân 26, (3287); Nesâî, Eymân 24, (7, 15,16).
    5692 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
    "Nezir, ademoğluna, Allah'ın kendisine takdir etmediği hiçbir şeyi yakınlaştırmaz. Ancak nezir, kadere muvafık olur. Nezir sayesinde, cimrinin kendi arzusu ile çıkarmak istemediği, cimriden çıkarılır."
    Buhârî, Kader 6, Eymân 26; Müslim, Eymân 7, (1640); Ebu Dâvud; Eymân 26, (3288); Tirmizi, Nüzûr 10, (1538); Nesâî, Eymân 25, (7,16


    Windows Live™ ile e-posta kutunuzdaki işlevlerin çok ötesine geçin. Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın.
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    27 Nisan 2009 Pazartesi

    (Namaz Zamanı)

    Cesed-i insan; havaya, suya,gıdaya muhtaç olduğu gibi, ruh-u insan da namaza muhtaçtır.

    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) kıyamet ve kıyametle ilgili meseleler... HADİSİ ŞERİF....

    HZ. İSA VE MEHDİ 4968 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
    "Nefsim kudret elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin ederim! Meryem oğlu İsâ'nın, aranıza (bu şeriatle hükmedecek) adâletli bir hâkim olarak ineceği, istavrozları kırıp, hınzırları öldüreceği, cizyeyi (Ehl-i Kitap'tan) kaldıracağı vakit yakındır. O zaman, mal öylesine artar ki, kimse onu kabul etmez; tek bir secde, dünya ve içindekilerin tamamından daha hayırlı olur."
    Sonra Ebu Hureyre der ki: "Dilerseniz şu ayeti okuyun. (Mealen): "Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölümünden önce onun (İsa'nın) hak peygamber olduğuna iman etmesin. Kıyamet gününde ise İsâ onlar aleyhine şâhitlik edecektir" (Nisa 159).
    Buhari, Büyû' 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242, (155); Ebu Dâvud, Melâhim
    14, (4324); Tirmizi, Fiten 54, (2234).


    Yeni nesil Windows Live Services'ı ücretsiz edinin. Buraya tıkla!
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) Fwd: TESETTÜR

     


    *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•



    NEOLUUR TESETTÜRSÜZ ARKADAŞLARIM BANA KIZMASINLAR AMA
     
    {{  GERÇEKLER BÖYLE }}

    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    26 Nisan 2009 Pazar

    (Namaz Zamanı) SENİ İSTERİM YA RAB !

    ~~~{{{ Dua   dilencisi  }}}~~~
      

     
     
     SENİ İSTERİM YA RAB !
    R BEBEK UYANIR SEHER VAKTİNDE, AVUÇLARI SANA DOGRU,
    KULAĞI EZAN SESİNDE KAYALARIN, SULAR SÜRÜNEREK SANA GELİR RABBİM,
    DAL UÇLARI SANA DOGRU, BENDE SENİ İSTERİM...
    ALNI SECDELERDE DURAN HATIRINA, HESABI NEFSİNE SORAN HATIRINA,
     GÖZLERİNİ İLİMLE YORAN HATIRINA, HASTA ZİYARETİNE VARAN HATIRINA,
    EMANETİ YOLUNA SEREN HATIRINA, KURAN HATIRINA KURAN HATIRINA, KURAN HATIRINA,
                                                 
      
         *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•
     
     
    Cehenneminden Korktuğum için İbadet Edersem,beni Cehenneminde Yak.
    eğer Cennetin için İbadet Edersem Beni Ondan Mahrum Bırak,
    eğer Senin rızan için İbadet Ediyorsam Beni Ebedi Cemalinden Mahrum Etme...(amiin)
     
     

    MESTİM,  AŞKINI  İÇELİBERİ

     

    Mah cemaline aşık olmuşam,

    Ol cânânımı Sen'de bulmuşam,

    Benden boşalıp, Sen'le dolmuşam,

    Tevhid gülünü dereliberi,

    Ezelden ikrar vereliberi.

     

    Sensin hem derdim, hem de dermanım,

    Yoluna kurban eyledim canım.

    Canım verince buldum cânânım,

    Kurtuldum candan geçeliberi,

    Mestim aşkını içeliberi.

     

    Can ne ola ki Cânân yanında,

    Katre anılmaz umman yanında,

    Kul'dan söz m'olur Sultan yanında,

    Ulu Sultanı bulalıberi,

    Hüsnüne aşık olalıberi.

     

    Tutuldu gönül geçmez aşkından,

    Tadtım o tadı şükür yakından.

    Kovsan da vallah gitmem kapından,

    Âr şişesini kıralıberi,

    Huzura Senle duralıberi.

     

    Züleyha gibi dillere düştüm,

    Ferhat misâli yollara düştüm.

    Mecnûn olup da çöllere düştüm,

    Aşka pervane döneliberi,

    Şol Kerem gibi yanalıberi.

     

    Durmuyor gönül bir karar üzre,

    Gâhı kârdadır, gâh zarar üzre.

    Zeyneb'in sözü her dem yâr üzre,

      Yârin aşkına düşeliberi,

    Aşk ateşinde pişeliberi.









    Windows Live™ Photos ile fotoğraflarınızı kolayca paylaşımı. Sürükle bırak
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    25 Nisan 2009 Cumartesi

    (Namaz Zamanı) Taşın İmanı

    Haşr suresi 21.ayette  yüce Allah (C.C.) söyle buyuruyor:

    Eğer biz şu Kuran’ı bir dağın üzerine indirseydik, elbette onun Allah korkusundan, çatlayıp parça parça olduğunu görürdün. İşte bu misalleri insanlara tefekkür etsinler diye veriyoruz.”

    Burada mesaj dağa degil, tüm insanlaradır. Ey insan, dağ bile korkusundan parçalanırken sen ayetlerimiz karsisinda ürpermiyor, titremiyor,bir şey hissetmiyor, sorumluluklarını yerine getirmiyorsun.Senin kalbin dağdan daha mı katı? Senin kalbin dağdan daha mı taşlaşmış ? Neden dağ gibi iman etmiyorsun ve Rabbinden korkmuyorsun?  diye sorulmaktadır tüm insanlara.

    Nice taşlar vardır ki; Allah korkusuyla dağdan aşağı yuvarlanır ve nice taşlar da vardır ki; Allah korkusuyla yarılır da içinden su çıkar''. (Bakara 24)

     

    Hz Ömer "Andolsun Tur'a yayılmış, derilere yazılmış kitaba, onarılan eve ,yükseltilen tavana, dalan denize andolsun ki, Rabbinin azabı kesin gelecektir Onu savacak kimse de yoktur" ayetlerini okuyan bir adamın sesini işittiğinde öyle sarsılmış, öyle irkilmişti ki bir duvara dayanmış, sonrada zar zor kendini evine atmıştı.Rahatsızlığından dolayı bir ay boyunca evine ziyaretçi gidip gelmişti.

     

    İnsanın  kalbi  açık olduğu  zaman  Kur'an gerçeğinden bir ayetle karşılaşması, onu ciddi biçimde sarsar ve içini ürpertir. Orada değişimler ve dönüşümler meydana gelir.Tıpkı mıknatıs ve elektriğin maddeler dünyasındaki cisimleri etkiledikleri gibi onu etkiler. Allah, sözün en güzelini, birbirine benzeterek bir kitap halinde indirmiştir. Rab’lerinden korkanların ondan tüyleri ürperir. Sonra Allah’ın zikrine karşı kalpleri yumuşar. İşte bu Allah’ın rehberidir. Onunla dilediğine yol gösterir. Allah, kimi de sapıklıkta bırakırsa, onun da bir rehberi yoktur.(Zümer 23)

     

    Allah’ın sayısız nimeti karşısında şükür etmesini bilmeyen, kalp, göz ve akıl gibi üstün özelliklerle donatıldığı halde nankörlük eden insan mı taş? Yoksa yaratıldığı fıtratın gereğini harfiyen yerine getiren taş mı insan ?

     

    Ey gözü kör, kalbi kapalı ve kulakları sağır olan insan! Bir kendine, bir de taşa bak. Bir senin yaptıklarına , bir de taşın sunduğu güzelliklere nazar eyle. Ve ondan sonra da azıcık da olsa içinde kırıntısı kalmış olan taştan daha katı vicdanına dön ve kendine gel. Taşa bak ve taşın imanını ve korkusuyla Hakka yüzünü dön.


    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) FW: biz sabrın ve şükrün neresindeyiz ?

    ~~~{{{ Dua   dilencisi  }}}~~~
      


    selâmun aleyküm arkadaşlar
    aşağıdaki linki tıklayıp sonuna kadar izlediğinizde ne kadar az şükrettiğimizi anlayacaksınız.yada bazı hanım kardeşlerimiz belki kızacak ama ne kadar çabuk isyan ettiğimizi. belki inanç boyutunda daha gevşek olanlardan daha fazla duymuşuzdur (ne getirdin? ne varda ne pişireyim ? şu komşu , bu arkadaş kıyaslamaları, yada bizden başka böyle yokluk içinde olan var mı ? gibi laflar edenleri.pek çok yerde duymuşuzdur Rasulûllahın günlerce aç kaldığını ,karnına taş bağladığını ne kadar az yiyip ne kadar çok şükrettiğini pek tınmıyoruz.belki bir kulağımızdan girip diğerinden çıkıyor ama en azından buradaki  insanlarla aynı yüzyılda yaşıyoruz.aza kanaat edemiyorsak bari elimizdeki imkanlara şükretmesini bilmeliyiz.(acizane lafın büyüğü kendime)
     



    *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•





    Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) FW: MİRAC ( ŞİİR )


     

    From: cetinn2006@hotmail.com
    To: cetinn2006@hotmail.com
    Subject: MİRAC ( ŞİİR )
    Date: Sat, 25 Apr 2009 14:34:48 +0300
    ÇETİN TUĞRUL

    Mirac

    MİRAÇ

    Kapatın gözlerinizi

    Ve karanlığı seyredin.

    İşte böyle bir gece.

    Mekke'de bir gece

    Yorgunluk havada

    Gariplik suda

    Simsiyah bir sessizlik

    Uyku bile uykuda.

    Kâbe'nin hatîm kısmında

    Yanı üzre yatan biri var

    Yıl hüzün yılı

    Ebu Talib yok

    Yıl hüzün yılı

    Vefakâr eş

    Haticetül kübrâ yok.

    Kâbe'nin hatîm kısmında

    Yanı üzre yatan biri var

    Teselli arayan kalp

    Hüzünle çarpan kalp

    O'nun kalbi.

    Ve ayak sesleri

    Yıldızlar ışıldıyor.

    Bu ayak sesleri göklerden

    Yol veriyor yıldızlar.

    Semâdan inenler var.

    İzin verseydi Allah

    Kâinat inerdi yere

    Çünkü kâbe'nin hatîm kısmında yatan

    Sultân-ı levlâk'tır.

    Habîb-i zîşândır o

    Nur-u hüda'dır.

    Merhamet ufkunun nazlı güneşi

    Kainatın biricik çiçeğidir o.

    İzin verseydi allah

    Âlemler inerdi yere

    Oysa emir yalnız cebrail'e

    Ve yalnız cebrail iner yere

    Kalk ya rasulallah

    Semada melekler seni bekler

    Taif'te taşlanan yüzüne hasret

    Alaya alınan sözüne hasret

    Seni bekler melekler.

    Yer yüzünde vefa yok mu?

    Seni teselli edecek birini mi arıyor kalbin.

    Sevdiklerin bir bir uçuyor mu elinden?

    Davetini hafife mı aldılar?

    Üzülme ve aç gözlerini

    Öteler bekliyor seni

    Bu gece kainat adını anacak,

    Aç gözlerini ki alemler nazarına kanacak.

    Burak, senin için uçacak.

    Aç gözlerini ya habiballah

    Bu gecenin adına isra diyecek allah.

    Ey yedi kat sema aç kapılarını,

    Ve haber ver hasretle bekleyen peygamberlere

    Deki hazreti Adem'e;

    Cennetin kapısına adı yazılan

    İsminin hatrına af istediğin

    Salih oğul geliyor.

    Söyle İsa'ya:

    Kuytu köşelerde

    Havarilerinle Allah'a sığınırken,

    Bir adım ötedeymiş gibi kokusunu aldığın

    Ve insanlığa gelişini müjdelediğin

    Ahmet geliyor.

    Yusuf'a, İdris'e, Harun'a söyle

    Musa'ya deki:

    Vasıflarına hayran olup da

    Ümmetinden olmak istediğin

    Salih kardeş geliyor.

    Müjde ver İbrahim Peygamber'e:

    Dua dua yalvarıp

    Gelmesini istediğin oğul geliyor

    Aç kapılarını ey yedi kat sema

    Bu gelen Muhammed Mustafa

    Cebrail yol gösterir

    Ve yürür sultanlar sultanı

    Bu nasıl bir yürüyüştür.

    Bu nasıl bir eda?

    İnci inci ter mübarek alınlarında

    Baştan ayağa edep var

    Attığı her adımda.

    Sultanım,

    Cennetler gösterilirken o gece

    Ümmetini hayal ettin mi cennette?

    Cehennemin alevleri selamlarken seni,

    Gözyaşlarını gördü mü Cebrail?

    Ümmetim dedin mi?

    Sen unutmazsın bizi bunda kuşku yok

    Tahiyyat duası haber verdi bize

    Sen bizi hiçbir yerde

    Hiçbir zaman unutmadın

    İnşallah biz de seni unutanlardan olmayız.

    Allah seni unutturmasın bize.

    Bir söz sultanının dediği gibi

    Eğer günahlarımızdan dolayı girersek cehenneme

    Ve Allah biran olsun açarsa ufkumuzu

    Talaal bedru aleyna diyeceğiz.

    Miraç gecesi

    Yürüdü rasulullah

    Cebrail önde

    Bir gece yürüyüşüyle

    Yürüdüler… Yükseldiler.

    Yükseldikçe yükseldiler.

    Cebrail durdu birden,

    Ya rasulallah, benimle buraya kadar.

    Efendimiz niçin diye sordu

    Burası sidre-i münteha'dır

    Bir adım daha atarsam, yanarım, kavrulurum.

    Allah rasulu, sordular:

    Nasıl gidilir sidre-i münteha'da?

    Cibril-i emin cevap verdi:

    Aşkla!

    Aşkla gidilir ya rasulallah

    Aşkla gidilir ya habiballah

    Aşkla gidilir ya nebiyyallah

    Yürü sultanım yol senindir!

    Aşk vadisinde mühür senin.

    Söz senindir hal senindir.

    Muhabbetin adı sensin.

    Varlıkların tadı sensin

    Yürü ve selamını ilet

    Gözü yaşlı ümmetinin

    Sensiz bunca yetimin

    İlet selamını

    Ahir zamanın ahını

    Yüceler yücesine ilet

    Sultanım

    Sen dönerken miraçtan

    İlahi hediyelerle

    Bizim için miraç olan

    Beş vakit namazla,

    Bakara suresinin son iki ayetiyle

    Ve şirke düşmeyenin affedilebileceği müjdesiyle

    Dönerken sen miraçtan

    Biz ahir zamandan

    Ebu Bekir edasıyla bakıyoruz sana

    "O söylediyse doğrudur"

    Rasulullah söylediyse doğrudur.

    Ve bir ayetin sıcaklğı sarıyor

    Kainatin kalbini:

    Her türlü noksanlıktan münezzeh olan allah

    Kulunu geceleyin mescid-i haram'dan alıp,

    Kendisine bir takım ayetler gösterelim diye

    Etrafını mübarek kıldığımız

    Mescid-i aksa'ya götürdü.

    Çünkü, işiten ve bilen odur.

    Şimdi açın gözlerinizi

    Ve mîrâc'a hazırlanın
     

    Dursun Ali Erzincanlı

     


    Windows Live™ ile e-posta kutunuzdaki işlevlerin çok ötesine geçin. Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın.

    Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın. Sadece e-posta iletilerinden daha fazlası
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) Gerçek fakir

    Resûlü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

    "Gerçek fakir, malı olmayan değil; malı olup da bundan hiçbir tasaddukta (hayırda) bulunamayan (malını ahirete taşımayan) kimsedir."

    (Beyhaki)

    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    24 Nisan 2009 Cuma

    (Namaz Zamanı) Hüzünle titreyen gönüle ince bir 'âhh' dokunur, Kalbi kırık olanın kalbine 'Allah' dokunur...

    ~~~{{{ Dua   dilencisi  }}}~~~
      

     

    Mesnevî'de şöyle bir hikaye anlatılır: Bir gün bir âşık sevgilisinin kapısına gidip kapıyı çalınca, sevgilisi içerden seslendi: "Kapıyı kim çalıyor? Kim o?" Âşık cevap verdi: "Ey yüce sevgili! Kapına gelen benim, ben zavallı kölen." Sevgili öfkeyle bağırdı: "Çekil git kapımdan. Sen daha olgunlaşmamışsın. Bu sofrada hamlara yer yok. Bu ev küçük, iki kişi sığmaz."

     

                 Zavallı adam çaresiz ayrıldı. Tam bir yıl o sevgilinin ayrılığına dayanıp dolaştı durdu, kavrulup pişti. Bir sene sonra sevgilisinin kapısına geldi. Heyecanla kapıyı çaldı. Sevgili içerden seslendi: "Kimdir o? Kim çalıyor kapımı?"

     

                Çaresiz âşık perîşan bir halde cevap verdi: "Ey cana can katan sevgili! Ey bir bakışıyla binlerce âşığı perişan eden gönül avcısı! Kapını çalan "SENSİN! SEN!" Sevgili gönül okşayan bir sesle, "Mademki Sen bensin. Ey Ben! Gel içeriye, gönül evi burasıdır. Oraya iki kişi sığmaz!" dedi.

     

                Âşık maşukunun kulu, kölesidir. Aşıkın sahip olduğu her şey sevgilisine aittir. Gerçek aşık Mevlası karşısında hiçbir şeye malik olmadığını idrak edendir. Kul kendi varlığının gerçek sahibinin de Mevlası olduğu şuuruna varınca yokluk mertebesine ulaşır. Yokluğa eriştiğinde ise geriye sadece Mevlâsı kalmıştır. Böyle bir yokluğun fânisi Ahmedî, cümle varını dosta veren yoksullardandır:

                Vârımı ol dosta verdim hânumânım kalmadı

                Cümlesinden el yudum pes cihânım kalmadı

     

    Yani sahip olduğum her ne var ise o dosta, sevgiliye verdim. Evim, barkım kalmadı. Tamamından elimi eteğimi çektim. Sonra öyle bir hale geldim ki; her iki âlemden de (dünya ve ahiret) uzağım artık.

     

    Bu dünya pazarında sermaye altın, gümüş ve paradır. Bir kimsenin bunlar olmadan bir şey almaya gücü yetmez. Hakikat pazarında ise sermaye aşk, muhabbet ve bunun neticesinde elde edilen yokluktur. Bunlar olmaksızın da hakikat pazarından bir meta almak mümkün değildir. Bu meydanda altın, gümüş ve ipek elbiselere kul olanların, hakikat pazarında yeri yoktur.

     

    Çünkü aşıklık menzilinde varlık, yolculuğa en büyük engeldir. "Bütün alem bu sebepten yolu şaşırdı." buyuruyor Hz. Mevlana ve devam ediyor. "Çünkü yok olmaktan, varlıklarını yok etmekten korktular. Halbuki o yokluk onlara felâh getirdi. Saadetle dirilmek isteyen kimseye iradesiyle ölmek lazım geldi."

     

    Mustafa Sâfî Hz.leri "Sen çık aradan, Kalsın seni Yaradan" diye terennüm ederek mahv-u perişan olmaya mahkum bulunan bu suret aleminde ölmeden evvel öl, yani bütün beşeri hallerinden ve emellerinden soyun "yaradan kalsın" demek istiyordu. Nitekim "Ete kemiğe büründüm, Yunus oldum göründüm" diyen zat-ı şerif de koca kitapların özünü iki cümlede tamamlamıştı.

     

    Gönüllerde aşk dalgalanmalı kabarmalı. Varlık şehirleri yıkılıp yağmalanmalı. Yokluktan aşkla yola çıkan yolcunun gecesi her vakit vuslat lambasıyla aydınlanır. Ahmed Gazâli, şu sözlerle hakikat yolcusuna yol gösteriyor: "Bizim binitimiz yokluktan aşkla yürüdü. Gecemiz her zaman vuslat lambasıyla aydınlıktır."

     

    Gecesini vuslat lambasıyla aydınlatanların kalbi, o parlayan sonsuz ışık karşısında tıpkı altının civada erimesi gibi erimiş, benliğini yok etmiştir. "Yoldaki engel sensin Hafız, kalk ortadan!" diyen şair Hafız da içindeki varlık duygusunu kovmak ve yoluna devam edebilmek için kendine seslenmektedir.

     

    Hakikat yolcuları kendileri ile uğraşmaktan ve iç alemlerine yönelmekten dolayı etraflarında olup bitenlerden dahi habersizdirler. Maşuktan başkasıyla ilgilenmekten haya ederler. Yâre giden yolda yolculuğu aksatacak, vuslatı geciktirecek her ne var ise ondan uzak durmaya çalışırlar.

     

    O kimseler, Allah'ın bütün hareket ve davranışlarını izlediğini bildikleri için Allah'tan utanır, tevazu ile boyun eğerler. Allah'tan utandıkları için bir kez olsun başlarını gökyüzüne doğru kaldırıp bakamazlar.

     

    İmam-ı Hasan bir meclis kurmuş. Bir mesele üzerinde Hz. Ali'nin haklı hareketini haksız bulanlara karşı müdafaaya geçmiş. Nihayet karar verilmiş "En bîtaraf hakem dağlarda gezen Mecnun'dur. Çağırıp onun hakemliğine müracaat edelim" demişler. Çağırmışlar, derinden derine meseleyi ona açmışlar. Anlatmışlar karar bekliyorlar. Mecnun etrafına bakınmış. "Vallahi demiş bu meselede Leylâ haklıdır." Neden böyle söylemiş Mecnun çünkü o hep Leyla'sı ile meşgulmüş de ondan. Hep alışverişi Leyla'sı ile. Aşıklar böyledir işte..

     

    Bir meclise bir zatı davet etmişler, bakmışlar ki gömleği kirli. Birisi demiş ki "yahu şu gömleğini bir yıkasana." Cevap vermiş "yıkıyorum yine kirleniyor." Öteki "yine yıka" demiş. O zat da "yine kirlenecek" demiş. Öteki "yine yıka" deyince, "e birader biz bu âleme boyuna gömlek yıkamaya gelmedik ya yapacak başka işlerimiz de var" demiş.

     

                Hakikaten bu aleme boyuna gezmeye gelmedik, yiyip içmeye, yatıp kalkmaya gelmedik. Bu âlem de bir de huzur ve aşk neşesi var onu tatmadıktan, ona devam edip sevmeyi, sevilmeyi öğrenmedikten sonra dünyanın ne kıymeti var değil mi?

     

    Hz. Mevlana'ya bir talebesi "aşk nedir?" diye soruyor. O da ayağa kalkıyor., sağ avucunu semaya sol avucunu yere baktıracak şekilde uzatıyor, boynunu sola büküp sağa bakıyor ve dönmeye başlıyor. Kendisi mihverde dönerken talebeleri de hem kendi etraflarında, hem de Hz. Mevlana'nın etrafında dönüyorlar. Güneş manzumesini tanzir ediyorlar. Ve o kişiye cevâben aşkın tarifinde "Ben ol da gör" buyuruyor. Yani aşk, ancak yaşanılarak anlaşılabilen bir mefhum. Aşk öyle ağır, öyle ağır kurşundan bir yüktür ki, dağlara yüklesen dağlar kaldıramaz.

     

    Aşk tarif edilmez. Ancak âşık olmakla onun hakikati anlaşılır. Harfler ve kelimeler onu tarifte acizdir. Malum ya sözleri tanzim eden akıldır. O aciz kalınca sözün zuhuruna meydan kalır mı? Yine Mevlana aşk aleminde "Akl-ı maaş yani yemek içmek gibi maddi şeyleri düşünen akıl, çamura batmış eşeğe benzer" diyorlar. Diğer taraftan Fahr-i âlem Efendimiz: "Akıl, ubudiyyeti eda içindir. Rububiyyeti idrâk edemez." buyuruyor.

     

    Osman Kemâlî Efendi aşk hakkında neler söylüyor:

    Aşksız âlemde âdem olmanın imkânı yok

    Dert devâdır âşıka bîdertlerin dermânı yok

    Aşktır her müşkülün miftâhı, fethi fâtihi

    Aşk sergerdânının bil müşkülü, âsânı yok

    Nârı unsur nûr-ı aşk ile olur gülzar-ı tâm

    Server-i hûbân-ı aşkın nûru var nirânı yok

    Sen seni bilmek dilersen aşka terk et sen seni

    Anda mahvol kim Kemâlî şanü âdı, sânı yok.

     

    Zorlu bir maceradır; sarp kayalar, derin uçurumlar, acı, gözyaşı demektir bir bakıma. Çünkü aşıklar, ateşe koşan pervanelerdir. Çünkü, aşıkların ülkesi çöllerdir. Çünkü, ikiyi bir kılar aşk. 

     

    Ne güzel! Derin bir "âh" ile yâd etmek seni

                       Yine, "Biz aşkın çocuğuyuz, aşk bizim annemizdir" diyen Mevlana, bakın aşk acısı hakkında neler söylüyor: "Allah'ın aşkı beni acılarla viran etmiş, yakmış yıkmış ne çıkar, nice sultan sarayı harabeleri altında, padişah hazineleri gömülü değil midir?" Aşk acısı öyle ki, insanı olgunlaştırıyor, sabır gücünü arttırıyor, şükretmeyi ve tamah etmeyi sağlıyor. En önemlisi de gönlü genişletiyor. Öyle genişliyor ki gönül, aşkın gücü acıyı yeniyor.

         Bu mevzuda temsili bir hikaye anlatılır; "Akıl" adlı ihtiyar, "Fikir" adlı çocuğunu, "Aşk" denilen bir mektebe yazdırır. Çocuk orada bir harf bile öğrenemez. Fakat bu mektebe bir gün fikir olarak değil, gönül olarak gitme lüzumunu hissedince, kitap çantasını elinden atar. Artık aşkın yolunu bulmuştur. "Akıl ve zeka taslamak İblis'ten, aşk ise Adem'den" der Mevlana.Yanlış anlamayın, akıl bir kenara itilmiş veya önemini yitirmiş değil burada. Anlatılmak istenen; din için akıl ne denli önemliyse, aşkın da en az onun kadar, hatta ondan daha fazla önemli olması.

     

    Nasıl mı? Çünkü aşk imana, ibadete tat verendir. Akıl, kapının eşiğine kadar getirir, ama içeri koymaz. Eşikten içeriye aşkla girilir der sufiler; aşk potasında erimeyen, nefisten gelen iyiliğin iyilik, ibadetin ibadet, imanın iman olmadığını, hatta aklın bile akıl olmadığını anlatırlar. Dahası aşkın, bir üst akıl, merkezi kalp olan bir akıl olduğuna inanırlar.

    Fahr-i âlem Efendimiz bir çok ibâdetlerden sonra kendi akıllarıyla arkadaş olarak, yani mücadeleye son vererek gönül huzurunu elde ettikten sonra hakikat alemine miraç etmişler, kul olarak Rabbin huzuruna gitmişler. Fakat akıl, her şeyi görmek isteyen akıl, madde aleminden başka bir şey bilmeyen akıl, aczini itiraf edince halkımızın da refref diye tanıdıkları aşk kızağına binmişler ve sonsuz bir aleme seyrana çıkmışlardır. Dönüşte Kur'ânKerîm dediğimiz Hakk'ın kelâmını bizlere hediye olarak getirmiştir.

     

                İçinde Cenâb-ı Hakk'ın azametini gösteren ayetler, bizim iyiliğimiz için yapılmaması lazım gelen işler, doğru yola gidenlere vaad olunan mükafatlar, kabahat yapanlara cezalar, ibretli kıssalar yazılıdır. Kur'ân-ı Kerîm bir bakımdan aşıkların mâşûku olan Hz. Allah'tan kullara gönderilmiştir. Yani maşuktan âşığa emir ve nasihatlerle oludur.

     

                Bir başka açıdan baktığımızda Kur'ânKerîm âşıktan mâşuka gönderilmiştir. Çünkü ana bana çocuklarının üzerine titrerler ve iyi olmasını isterler. Ressam, heykeltıraş, mimar gibi herhangi bir sanatkar, eserinin hatasız olmasını ister. Cenâb-ı Allah da sevdiği, övdüğü, âşık olduğu insanların gayet tabiî ki çok çok iyi olmalarını ister. "Kişi sevdiğinin üzerine pervâne gerek" derler. İşte sevgili dostlar, biz mâşuk idik, sevgi ve muhabbet dolu olarak yaratıldık. Allah ile kul arasında pek kuvvetli bağlar vardır. Hepsi aşkla düğümlenir.

     

    Aşıklık, maşukun yaralı halidir. İştiyakın tahammül edilmez olduğu bir zamanda gurbetin ve hasretin son demleridir. İnsan da kendini yaratana, kendini ve alemleri yaratan ve bir nizam tahtında cereyan eden bu kainat manzumesin bir tek sahibine aşık olmalıdır. Vefakarlık, sadakat ve olgunluk nişanesidir. Aşık olmayanlar, olamayanlar tam devrini yapamayan varlıklardır. 

    Aşık olanın da başkalarına aşk aşılamaları gayet normaldir. Ve  kutsî bir arzudur bu. Aşk bütün vücudu istila ederse Allah'ın ve Peygamberinin rengine boyanmış olur. O vücudun uzuvlarından işleyen Cenab-ı Hak'tır. O vücut sahibine konuşan Kur'an derler. Çünkü sözü Kur'an'dan hariç değildir.

     

    Söylenebilecek en güzel şeyleri yine de aşıklar söylüyor. Mesela Yunus Emre. "Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez" diyerek, aşkın insanı nasıl diri tuttuğunu, aşka sarılan ruhun nasıl ölümsüz olduğunu anlatıyor. İsterseniz tekrar Mevlana'ya kulak verelim ve aşkın gücünü anlayalım, "Aşk, denizi bir çömlek gibi kaynatır; aşk, dağı kum gibi ezer, dağıtır; gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar; aşk sebepsiz yere yeryüzünü bitirir."

     

    Aşıklar kendilerinden geçerek maşukta fani oldukları için onlar Hak'tan başka varlık bilmezler. Yüzünü gözünü maşuktan ayırmayanlar başkasını görmezler ki; suretin güzelliğini, çirkinliğini, ayıbını, kusurunu görsünler.

     

    İlahi aşk kelimelerle, cümlelerle anlatılmaz ve anlaşılmaz. Bu keyfiyet mektep ve medreselerdeki akıl yolu ile tahsil ile elde edilmez. Yolunda bulunmak lazımdır. Hem de uzun yıllar gayret göstermeli ki aşk sultanı sizde de tecelli etsin. Bahaeddin Karakoç'tan bir şiirle bitiriyoruz.

     

    Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
    Kar altında terleyerek uyanmaktır aşk.
    Yanmış iki cesedin kına gibi külleri arasından
    Fışkın sürerce dirilip yeniden yanmaktır aşk.
    Cümle ağaç kapıları, cümle demir kapıları aşıp,
    Bir gönül kapısına dayanmaktır aşk.
    Sevgilinin otağını gökkuşağına boyayıp gece-gündüz,
    Hüznün safran sarısıyla boyanmaktır aşk.
    Yaratmaktır ya da sevgilinin toprağından yaratılmak,
    Her nefes alıp verişte yanmaktır aşk.
    İsmaili bir gönülle teslim olmaktır bıçağa,
    Birini kandırmak değil, bilerek kanmaktır aşk.
    Diline arılar konar, koynunda karıncalar gezer,

    Sevgilinin ölçeğiyle her zaman sınanmaktır aşk.


     çalıntı
     
                                                 
      
              *®*•´¯`•*®*•´¯`•  KULLUĞUM  SULTANLIĞIMDIR *®*•´¯`•*®*•´¯`•
     
     
    Hüzünle titreyen gönüle ince bir 'âhh' dokunur,
    Kalbi kırık olanın kalbine 'Allah' dokunur...






    Windows Live™ Photos ile fotoğraflarınızı kolayca paylaşımı. Sürükle bırak
    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

    (Namaz Zamanı) Cevremdeki insanlar yaptigim zulumden dolayi benden uzaktilar..

    Cevremdeki insanlar yaptigim zulumden dolayi benden uzaktilar..


    Dediki:

    Gunlerden bir gun Evlenmeyi arzuladim ve bir cocuk sahibi olmayi..

    Evlendim ve bir cocugum oldu..Adini Fatma koydum..Onu cok sevdim..Ve
    Fatma buyudukce kalbimdeki imanda onunla buyudu..Kalbimdeki isyanda
    azaldi onunla..

    Elimde icki kadehi vardi onu icme istegiyle doldurmustum Fatma onu
    devirdi..daha yasi iki bile degildi..

    Sanki ona bunu yaptiran Allahti!

    O buyudukce kalbimdeki imanda onunla buyudu..Allaha yaklastigim her
    bir adimda icinde oldugum maasilerden(isyanlardan) uzaklastim biraz
    biraz..

    Ta ki Fatma 3 yasina basana kadar..

    3 Yasini bitirdiginde Fatma öldü!!

    Ve Malik Ibnu Diynar devam ediyor anlatmaya:

    Kizim Fatma olunce durumum vaziyetim eskisinden dahada kotu oldu..

    Ve bende cevremdeki muslumanlarda olan ve beni bu buyuk uzuntuye karsi
    dayanmami sagliyacak sabir yoktu..

    Hersey cok kotuye gidiyordu..Seytan durmadan benimle oynuyordu..Ta ki
    o gun geldi ve Seytan bana dediki:

    "Bugun oyle bi sarhos olacaksinki daha once hic boyle sarhos
    olmadin!!"

    Ve ben o gece icmeye ve sarhos olmaya azmetmistim..Gece boyu
    ictim..ictim.. ictimm!!

    Oyle bir duruma gelmistimki ruyalar beni birbirine atiyordu..Taki o
    ruyayi gorene kadar:

    Ruyamda kiyamet gunundeydim!gunes kararmis,denizler atese
    cevrilmis,Depremler oluyordu durmadan..

    Insanlarin hepsi kiyamet gunundeydi..Insanlar zumre zumre..grup
    gruptu..ve ben o insanlarin arasindaydim..

    Sesler duyuyordum birisi sesleniyordu:

    Ey Filan oglu filan!! Cabbara hesap vermeye hadi! Diyordu ..

    Ve o cagrilan insanin yuzunun rengi simsiyah olmustu duydugu o
    korkudan..

    Bircok insane cagrildi.. ta ki kendi ismimi duyana kadar..

    Ses beni cagiriyordu..Haydi Cabbara Hesap vermeye!! Diyordu..

    O an cevremdeki o insane kalabaligindan kimse kalmamisti.. Kiyamet
    gunu..Mahser yeri bombostu..

    Sonra bir anda karsimda bir fare gordum cok buyuktu(devdi),cok vahsi
    ve cok saldirgandi..cok gucluydu..Agzi acik bana dogru kosuyordu..

    Bende duydugum korku ve dehsetten dolayi ondan kacmaya baslamistim..

    Kacarken bir anda karsimda oldukca yaşli ve zayif bir adam gordum!ve
    ona seslendim:

    -AHH!!Beni bu dev fareden kurtar!!

    Bana dediki:Oglum Ben cok zayifim seni ondan kurtaracak gucum yok.Ama
    su yonde koş eminim kurtulusa ereceksin..

    Ben onun dedigi yone dogru kosmaya basladim..Dev fare hala arkamdaydi
    beni kovaliyordu..Ve karsima cehennemin atesi cikti..Yuzumde
    hissediyordum o dehsetli sicakligi!!!

    Fareyle cehennem arasinda sikismistim..

    Ve kendi kendime dedimiki o an..Ben bu fareden atese dusmek icinmi
    kaciyorumm!!

    Ve kosa kosa bana bu yolu tariff eden o zayif adama dogru kosmaya
    basladim..Farede pesimdeydi gittikce yaklasiyordu bana

    Cok korkuyordum!!Adamin yanina geri geldim ve ona dedimki:

    -Allah askina beni bu fareden kurtar yalvaririmm!

    Ve yasli adam benim halime agliyordu..

    Bana dediki:

    Beni goruyorsun ben cok zayifim gucsuzum benim seni kurtaracak halim
    yok..Ama bu sefer Şu yonde koş!bu sefer insallah kurtulusa
    erecerksin….

    Adamin dedigi yonde kostum deli gibi..Fare hala kovaliyordu bir adim
    arkamdan kosuyordu..Beni isiracakti az kalmisti…Ta ki karsimda o dagi
    gorene kadar…

    O dagin ustunde birsuru bebek vardi..

    Ve o dagin uzerinde bulunan cocuklarin hepsi agliyorlardi..hepside
    ayni seyi soyleyerek agliyor haykiriyorlardi..

    Diyorlardiki:

    -Ey Fatmaa!! Babana bakk! Babana Bakkk!!

    Malik ibnu Diynar dediki:

    O an o cocugun kizim Fatma oldugunu anlamistim..

    Ve o an 3 yasinda olupte cennete gitmis bir kizim olduguna cok
    sevinmistim..Beni bu dehsetli korkudan(fareden) kurtarip Cennete
    sokacakti…

    Kizim beni sag eliyle tutu ve kurtardi…

    Ve sol eliyle fareyi itti..ben o an korkudan olu gibiydim..

    Sonra tipki Dunyadayken oldugu gibi onu kucagima oturttum!

    Bana dediki:

    Ey Babacigim! Dyip su ayeti okudu bana:

    ألم يأن للذين آمنوا أن تخشع قلوبهم لذكر الله

    Meali: "Iman edenlerin kalplerinin Allahin Zikrine donmesinin zamani
    gelmedimi?"

    Ona dedimki:

    Kizimm!Bu fare neydi bana anlat!!

    Dediki:O fare senin dunyada icinde oldugun isledigin kotu
    amellerindi..Onu sen besledin buyuttun ve onun seni yiyebilecek
    buyukluge sen ulastirdin!!

    Ey Babacigimm!Sen bilmiyormusunki Dunyada islenen ameller Ahirette
    kiyamet gununde mucessem olarak karsimiza cikar!!

    Ona dedimki:

    Peki o zayif adam?

    Dediki:

    O Yasli ve zayif adam senin guzel amellerindi..Sen onu boyle zayif
    boyle gucsuz..boyle caresiz biraktinn..onu kendi haline aglattin..!!!
    Seni kurtarmasina izin veremicek duruma sen koydun!

    Eger ben dogmasaydim ve kucuk yasta gunahsiz olarak olmeseydim seni bu
    dehsetten kurtaracak baska bisey yoktu!

    O an uykudan aglaya aglaya uyandim!

    Agzimdan cikan su kelimelerle:

    Evet Allahim vakti geldi..Evett Allahimmmmmm vakti geldii!!

    Hemen gusul abdesti alip giyinip camiye kosayim sabah namazina!
    Gunahlarimdan arinmak kendime cennet yolunu cizmek..tovbe etmek Allaha
    yalvarmak icinnn…

    Camiye girdigim an imamin okudugu o ayet!!!

    Ruyamda kizimin beni kurtardiginda okudugu ayetti!!

    ألم يأن للذين آمنوا أن تخشع قلوبهم لذكر الله

    Meali: "Iman edenlerin kalplerinin Allahin Zikrine donmesinin zamani
    gelmedimi?"

    Bunlari yasayan kisi…

    Tabiinlerin imamlarinin efendisi!!

    MALiK BiN DiYNAR!!!

    O insanlar arasinda geceler boyu aglamasiyla bilinirdi…

    Ve derdiki:

    Allahim! Kimin cennete girecegini,kimin cehenneme girecegini sadece
    sen bilirsin!

    Ben bunlardan hangisiyimm???

    Allahimm!!Beni cennet ehlinden eyle! Cehennem ehlinden eyleme!

    Malik Bin Diynar buyuk bir tovbe etti..

    Ve insanlar arasinda soyle meshur oldu:

    Caminin kapisina giderdi ve insanlara seslenirdi..derdiki:

    Ey asi insanlar ey gunahkar insanlar…Allahiniza donun!!Gafil
    insanlar….Allahiniza donunn!!!

    Ey Allahtan kacan kullar..Allahiniza donunn!

    Rabbin sana gece gunduz sesleniyorr!Seni cagiriyorr!!!

    "BANA BIR KARIS YAKLASANA BEN BIR DIRSEK YAKLASIRIM..BANA BIR DIRSEK
    YAKLASANA BEN BIR KULAC YAKLASIRIM…BANA YURUYENE BEN KOSARIMM!!..

    La ilahe illa ente Subhaneke…Inni kuntu min ez-Zalimin(tovbe duasi)

    Peygamber efendimiz bir hadis-I Serifinde soyle buyuruyor:

    أن يهدي الله بيدك رجلا واحدا خير لك من الدنيا وما فيها!

    Meali:

    "Bir insanin hidayetine vesile olman senin icin dunyadan ve icindeki
    herseyden hayirlidir"

    Bunu tanidiginiz herkese yollamanizi istiyorum..Cunku bildigini
    ogretmek haktir!

    Gonderecegim kisiler bunlari biliyor demeyin,hatirlatmak efdaldir!

    Belkide bir kisinin hidayetine vesile olacaksiniz!Ve sevaplarin en
    buyuklerinden kazanacaksiniz


    --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
    Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz... Tüm namaz gönüllüleriyle www.namazzamani.net 'te buluşalım. Her zaman fikrinize ve desteğinize ihtiyacımız var... Bu sitedeki mailler: http://namazzamani-grubu.blogspot.com adresinde yayınlanır...

    Bu mesajı Google Grupları "Namaz Zamanı" gruba üye olduğunuz için aldınız.

    Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/namazzamani?hl=tr
    adresinde bu grubu ziyaret edin.
    -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---